Dikkat! Bu yazı kitabın sonu hakkında bilgi verir.
İskandinav polisiyesinin kraliçesi sayılan yazarın Fjällbacka Serisi olarak bilinen dizinin altıncı kitabı olan Deniz Kızı, sonu ile beni hüsrana uğrattı. Tehdit mektupları alan bir grup arkadaşın başına felaketler gelmeye başlar. İlk olarak içlerinden bir tanesi bir anda ortadan kaybolur. 3 ay sonra cesedi donmuş bir gölün içerisinde bulunur. İşin içine cinayet girince sahneye akıllı komiser Patrick çıkar. Tabii onunla birlikte cinayet romanları yazarı olan karısı Erika da olaylara dahil olur. İkiz bebeklere hamile olan genç kadın, kocası ile birlikte cinayeti araştırmaya başlar. Tehdit mektubu alanlardan biri de Erika’nın yazar bir arkadaşıdır. Cinayet soruşturmasına yardım ederken bir yandan da arkadaşına gelen mektupları araştırmaya başlar. İçinden bir ses bu mektuplarla yazar arkadaşının herkesten sır gibi sakladığı geçmişi arasında bir bağlantı olduğunu söyler. Bu sesin peşine takılarak bir dizi araştırma yapan Erika sayesinde cinayet dosyası da çözülür. En başında da söylediğim gibi kitabın sonunun böyle bitmesi beni hüsrana uğrattı. Ancak bu kitabın ardından bir tane daha geldiğini ve Erika ile Patrick’in sonunun böyle olmadığını öğrenmek yüreğime su serpti. Gecenin bir vakti yeni kitabın siparişini verdim.
Siz de polisiye romanları seviyorsanız bu seri tam size göre. Tess Gerritsen’in Rizzoli & Isles serisi, Jo Nesbo’nun Harry Hole serisi ve bu seri. Hepsinin yeri bende ayrı. Polisiye seviyor ve daha önce yukarıda bahsettiğim serilerle henüz tanışmadıysanız onlarla tanışmak için elinizden geleni yapmanızı şiddetle tavsiye ederim.
