Fotoğrafın Hikayesi
Haziran ayının on beşiymiş fotoğrafı çektiğim zaman. O günü birilerine anlatsam mayısın ilk haftalarıydı diye cümleye başlayacağımdan şüphem yok. Uzun yağmurlardan sonra hava yeni yeni ısınmaya başlamıştı… Balıkçılarla selamlaşmış o küçük koyun yanındaki patikadan tepeye çıkmıştım. Sırtımı irice bir kayaya yaslamış ayaklarımı öne doğru
Açıklanamaz bir tarafı var.
Derme çatma gölgelikte, bir bacağının yerine briket konmuş eski koltukta oturuyor, dinleniyorum! Siyah, plastik kasa ters çevrilmiş, üzerine eski gazete sayfaları serilmiş. Ekmek kırıntıları, domates kabukları, zeytin çekirdekleri, karasinekler. Denizin rengi yeşil bugün, bulanık. Erken ısınmasından sebep böyle oluyormuş! Tek göz barakanın denize
Reklam
YALNIZ BİR OPERA ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim Ben sende bütün aşklarımı temize çektim
Ağustos Şiiri
facebook.com/profile.php?id=... * yüreğim sızlıyor bu roman iyi bitmeyecek beterin beteri var diyenlere inanmıyorum hep böyle havalar besler fırtınaları korkarım bu mavi ışık çabuk sönecek duymazdım durgun suların bezgin türkülerini alışmak ölümün bir başka adıymış bilmezdim bir yangın sonu yorgunluğu yakıyor avuçlarımı bir
964 öğeden 621 ile 630 arasındakiler gösteriliyor.