Andy Merrifield Gönderileri
Andy Merrifield kitaplarını, Andy Merrifield sözleri ve alıntılarını, Andy Merrifield yazarlarını, Andy Merrifield yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Toplumsal devrim şiirselliğini geçmişten değil, ancak gelecekten alabilir.
Sayfa 62Kitabı okuyor
Jules Michelet
Gezintilerimizde rengarenk zambaklar taşıyan tüm kadınlar daha önce yas tutuyorlardı.
Sayfa 144Kitabı okuyor
Charles Baudelaire
Görüşün sonsuzdur. Kulağın, algılaması en güç sesleri, en şiddetli gürültülülere rağmen ayırt edebilir. En ufak muğlaklıklar bile anlaşılır, en muammalı fikirler bile aktarılır. Seslerin rengi olur, renklerin de müziği… Oturmuş piponu içiyorsun; piponun içine oturmuş sanırsın kendini, pipon seni içer sanki; mavimsi bulutlar şeklinde tüttürürsün kendini… Tüm çelişkiler uzaklaşır. İnsan tanrılara üstün gelmiştir.
Sayfa 137Kitabı okuyor
Ev ne bir sığınak, ne de dört duvara hapsedilmiş özel benlik demekti… evler insanların çekildiği yerler olduğu kadar onların dışarı taştığı yerlerdi de.
Sayfa 132Kitabı okuyor
Umut, çöküş kabul edilmediğinden çöküşte bile bayrağı dik tutar.
Sayfa 127Kitabı okuyor
Yeni melek
Her an sayısızca yeniden doğurulan melekler, Tanrı’nın huzurunda ilahilerini söyledikten sonra can vermek ve boşlukta yok olmak üzere yaratılır.
Sayfa 125Kitabı okuyor
Soyut bir çözüm asla yoktur: Hakikat daima somuttur.
Sayfa 49Kitabı okuyor
Her şey en kötü yanıyla olur ve biter.
Sayfa 56Kitabı okuyor
Toplumsal devrim şiirselliğini geçmişten değil, ancak gelecekten alabilir.
Sayfa 62Kitabı okuyor
“Ölüm meleği, öfkesini işçi saflarında olduğu kadar kapitalist saflarda da aynı acımasızlıkla gösterir.”
Sayfa 104Kitabı okuyor
Yavaşlık adlı romanında Milan Kundera, hızın, şu hız denen iblisin çoğu zaman unutmayla, pismayla, yavaşlığınsa hafıza ve yüzleşmeyle ilişkili olduğunu söyler. Kendimize, başkalarına ve çevremizdeki dünyaya kulak vermek istediğimizde hareketlerimiz yavaşlar. Keza kendimizle yüzleşmek istediğimizde de. Hepimiz yavaşlayabilseydik keşke! Çağdaş yaşamın keşmekeşi, dikkat kesilme, duyma, bir an soluklanıp hayret etme ve derin düşüncelere dalma yeteneğimizi alıp götürüyor. Yaşadığımız toplumlar, diyor Kundera, hafızamızda yanan en ufak alevi bile hemen söndürmek istiyor.
Sayfa 9Kitabı yarım bıraktı
