Antonio Tabucchi kitaplarını, Antonio Tabucchi sözleri ve alıntılarını, Antonio Tabucchi yazarlarını, Antonio Tabucchi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Selamlar #neokudum
Fernando Pessoa'nın Son üç günü bir solukta okunacak kitaplardan olsa da etkisi uzun soluklu.Bir kahve veya çay eşliğinde,otobüs ,vapur seyahatiniz de okuyabileceğiniz kısacık bir kitap.Bu tarz eserlerin nitelikli kitaplara ulaşmakta zemin hazırladığını da düşünürüm hep.Mesela huzursuzluğun kitabı bahsi geçilen bir diğer kitaptı eserde.
**
Kitabımızın konusuna gelecek olursak ;Pessoa üç gün boyunca hastane de kalır ve burada yaşadıkları anlatılır.Bu üç günlük süreçte onu hayatına girmiş bazı kişilerin hayaletleri ziyaret eder.Ve sohbet ederler.Bazı gerçekleri duyar,anılarını hatırlar ve düşünceleri dolaşır.
**
Yazar olmanın ince ,kıvrak zekası ve resmin görünmeyen kısımları hasta bir insan üzerinden yansıtılmış.İnsan yaşadığı tüm anları kayıt eder ömürünün sonuna dek ve sonsuzluğa doğru bir yolculuğa çıkar.Ölüm aslında bir son değil herşeyin başlangıcıdır..Hafta sonuna bu güzel eserle başladım devamı da güzel olur umarım.
Yazarın ölümünden sonra yayınlandığı için bir yorum yapmak zor, o yüzden herhangi bir eleştiri yapamayacağım. Ama pek bayıldığım söylenemez. 1 saat bile sürmedi okuması, akıcıydı.
Yaşamı çözmek mümkün değil, diye karşılık verdi Pessoa , asla soru sormamak, asla inanmamak gerekir, her sey giz içinde. Antonio Tabucchi Fernando Pessoa'nun Son Üç Günü
Fernando Pessoa karaciger rahatsızlığından dolayı hastanade yatmaktadır. Durumu ciddidir ve son günlerini yaşamaktadır. Bu son günlerinde Pessoa'nun yaşamı boyunca eserlerinde yarattığı karakterler ve kimlikler yazari ziyarete gelir. Düşsel ve bir nevi sayiklamadir bu metin. Karakterleri ile mitolojiden inançlara, ruhlara varoluşa dair bir yolculuğa çıkarır bizi Pessoa hayranı Tabucchi. Özellikle Antonio Mora ile olan diyaloguna bayildim. Mora, neo-paganizmi savunan, katolik öğretilerle ters düşen, ruhun cogulculuguna inananan ( reenkarnasyon diyebiliriz) , bu düşünceleri yüzünden de psikolojik tedavi görmüş bir karakter. Diyaloglarda geçen Akheron, Orion Prometheus gibi mitolojik öğelere bayildim. Pessoa 'nin yarattığı personalarin anlaşılması bakımdan onemli bir metin olduğunu dusunuyorum. Düşsel ve sayıklamalarin oldugu metni bu yönüyle Thomas Bernhard'in In Hora Mortis adlı şiirlerine benzettiğini söyleyebilirim. Orada da şiirler Tevrata gönderme yaparak başlıyordu. Thomas o şiirleri akciğer hastasi olduğu dönemde yazmıştı. Tabucchi'nin metni kısa ama biraz bilgi istiyor. Herkes sevmeyebilir. Ben cok sevdim . Okumak isteyene tavsiye ederim
Felsefe sadece gerçekle uğraştığı izlenimini verir , ama belki de düşlemleri dile getirir, edebiyatsa sadece düslemlerle uğraştığı izlenimini verir ama belki de doğruyu dile getirir. Pereira Iddia Ediyor Antonio Tabucchi.
Eşini kaybetmiş, birtakım sağlık sorunları olan Pereira, Portekiz'de bir gazetenin kultur sayfasından sorumlu bir gazetecidir. Eşinin ölümüyle birlikte ölüm hakkında düşünen Pereira , ölen ve olmemis şairler ve yazarlar hakkında ölüm temalı anma yazıları hazırlar. O sırada felsefe ve edebiyat bölümünden mezun olmuş Monteiro Rossi isimli bir gençle ve kiz arkadaşı Marta ile tanışır. Rossi'den yazarlari anmak icin yazılar isteyen Pereira'nin bu noktadan sonra hayata bakışı da değişir. Pereira apolitik, kendi halinde bir insandır ve Avrupa da değişen sosyo politik dengelerden habersizdir. Almanya'da Naziler, Ispanya 'da Ic Savaş, Italya 'da faşizm hortlarken Portekiz'de Salazar yönetimindedir. Bu değişimler, bu çalkantılar Pereira'nin ilgisini Rossi ve Marta ile tanışıncaya kadar çekmez. Rossi, O'nun istediği anlamda yazılar yazmaz ama Pereira bunları yayinlanmasa bile bir dosyada saklar. Ve kendi değişen benliğini düşünmeye başlar. Gittigi kaplıcada doktorunun üst benlik kuramından bahsetmesi, trende karşılaştığı Portekiz asıllı Alman kadınla yaptığı konuşmalar Pereira'nin beyninde soru işaretlerine yol açar. Ve kısacık metin daha heyecanlı bir hal alir. Tek kelime ile bu diyaloglara bayildigimi soylebilirim. Muthis bir kitap. Elimden bırakamadım. Çok zekice bir metin ve tam bir edebî şölen. Umarim en kısa zamanda basılır. Okuyunuz tavsiye ederim. Iyi ki kitaplar var
❝Hayal kurma hakkına sahip çıkmak gerekir. Belki küçük bir hak gibi görünebilir. Ancak, üzerinde düşünürsek, büyük bir ayrıcalık olarak karşımıza çıkacaktır. Eğer insan hâlâ yanılsamalar besleyebiliyorsa, hâlâ özgür bir insandır.❞
✱
Tabucchi romanına konu edindiği şehirleri resmen kelimelerle yaşattığı için çok seviyorum özellikle bana Portekiz'i sevdirdiği için.Bunun dışında bu romandaki karakterlerin adları ,mekanlar her ne kadar hayal ürünü olsa da yazarın da belirttiği gibi 1996 yılında gerçekten benzer olaylar yaşanmış.Genel anlamda Devlet eksenindeki polis şiddetini yerinde aktardığını düşünüyorum.Hem ufuk açıcı hem de heyecanlı.