Herkesin eninde sonunda birgün ölümü düşündüğünü biliyordum. Oysa kimsenin o soğuk,sessiz,kimilerine ürkütücü, kimilerine hüzün verici, kimilerine uzak ve anlamsız gelen mezarlıklarda, o mermer taşların altında yatan insanların bir zamanlar kendileri gibi canlı,kanlı,gülen,konuşan, seven,üzülen insanlar olduklarını bilmek,hatırlamak,düşünmek istediklerini sanmıyordum. İnsanoğlu, bir gün kendisinin de o mezar taşlarından birinin altında yatmak zorunda kalacağı, belki de ani ölümüne hazır olmayan ailesinin ona mezar taşı yaptırmaya bile fırsat bulamayacağından aylarca,yıllarca,kim olduğu unutulmasın diye üzerine yığılmış toprağa iliştirilmiş küçük bir işaretin altında unutulup gidebileceğini aklına bile getirmiyordu. Aynı, sanki bir ölümsüzmüş gibi yaşamış ama bu gün mezarının nerede olduğunu bilmediğim babam gibi. Veya düne kadar ölüm hakkında konuşmanın, ölümü düşünmenin ölümü düşünmenin ölümü çağıracağına inanarak ölüm kavramını tartışmaktan, düşünmekten hep uzak durmuş ben gibi...
Bedeni olsa da,nefes alsa da, cebine bir nüfus cüzdanı soksalar da ruhu,vicdanı,ailesi,geçmişi,sevgilisi, dostu, eğlencesi, hobileri olmayan birine insan denebilir miydi ?
Avrupa, halkların insanca yaşayacağı değerlerin bütünüdür ve bu ortak değerler tüm düşmanlıkların, husumetlerin, kavgaların üzerindedir. Bugün, Türk ve Yunan toplumları arasındaki kronik gerginliğin üstesinden gelecek ve iki toplumun birbirini tanıyıp ortak değerlere sahip olduğunu anlamalarına yardımcı olacak çok önemli bir organizasyonun duyurusunu yapmaktan onur duyuyorum. Finansörlüğü Avrupa Birliği fonlarından karşılanan Bu proje kapsamında iki toplumun sanatçıları, aydınları,düşünürleri,insanları bir araya getirip ortak eserler verecek. Filmler çekilecek, kitaplar basılacak,besteler yazılacak,söyleşiler düzenlenecek,eğlenceler tertiplenecek,geziler,öğrenci ziyaretleri, fuarlar, konserler organize edilecek. İki toplum birbirini daha yakından tanıyacak; birlik ve komşuluk ruhunun anlamını keşfedecek. Umuyorum ki Türkiye Avrupa Birliği'ne üye olduğunda, bu organizasyon sayesinde birbirlerini tanımış ve dost olmuş Türk ve Yunan öğrenciler, geleceğin yetişkin bireyleri olarak dostluklarını Avrupa sınırları içinde özgürce dolaşarak sürdürebilecekler ve Ege'nin sıcak atmosferindeki bu dostluklar bütün Avrupa'ya da örnek olacaktır.
Eskiden şehir henüzhenüz kırmızı kaldırım taşlarıyla tanışmamışken semtte her apartman kendi önündeki kaldırımı düzenler,kimisi kaldırımlarını gösterişli mermerlerle kaplarken, kimisi inşaatta arta kalan betonu ıslatıp,kaldırım niyetine kapının önüne dökerdi.