Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Crispin Sartwell

Crispin SartwellEdepsizlik, Anarşi ve Gerçeklik yazarı
Yazar
8.0/10
39 Kişi
137
Okunma
28
Beğeni
2.912
Görüntülenme

En Eski Crispin Sartwell Sözleri ve Alıntıları

En Eski Crispin Sartwell sözleri ve alıntılarını, en eski Crispin Sartwell kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sanat
Bu en temel hakikatlerin sıradan halkasıdır. "Olduğum yerde olmam gerekir". Ben her zaman zaten olduğum yerdeyim; bu demek değildir ki, sanki zaten olduğum yerde olmak için bir yer "edinmem" gerekir. Sanat hakikati deneyimlemenin, zaten olunan şey olmanın bir yoludur. Değiştirilmesi gereken, sanat yoluyla üzerinde çalışılması gereken gerçeklik değil, bizim kendi yanılsamalarımızdır.
Sanat
Karşı çıkılan şey sanatın seçkin bir kesimin eline terk edilerek yabancılaşması ve günlük hayat kültüründen koparılmasıdır. Bu yabancılaşma gözde sanat eserlerinin müzeler gibi "özel" kurumlarda gerçek anlamda yalıtılmasıyla belirginleşir. Ve bu yüzyılın yalnızca sanat felsefesinin çoğu değil bizatihi sanatın çoğu, müze sistemi, sanat piyasası, çıkarsızlık ve mesafe nosyonlarını alaya alarak estetik farklılaşmayı alaya almaya ve yok etmeye ayrılmıştır. "Pop art"ın gelişmesini düşünün. Warhol ve Lichtenstein gibi sanatçılar, mükemmel bir özbilinçle, Elvis, Marliyn ve çizgi roman gibi popüler kültürün "bayağı" imgelerini müzelere taşıdılar. Bu bir anlamda güzel sanatlar gösterilerini alaya alma ve bize sinema salonlarında, gazete bayilerinde vb, çevremizdeki her yerde zaten sanatın olduğunu gösterme çabasıydı.
Reklam
blues
Buna karşılık, "modern" sanat kendini "sanat sanat içindir" anlayışına aracı olarak tanımlar. Resim örneğin, Pollock ve diğerlerinin eserlerinde resim yapma hakkındadır. Ama blues bir bütün olarak kültüre bir tepkidir ve onun açığa vurulmasıdır. Blues uzak ve ideal temalar değil, Afrika kökenli Amerikalıların yaşadıkları deneyimlerin unsurları olarak, yoksuluk, sel, cinayet, aşk, gezip tozma, içme ve dibe vurma hakkındadır. Beyaz müzisyenler bu tarzı benimseyip de blues'un yansıttığı deneyimi yaşamadıklarında eksikliği duyulan işte tam da blues'daki o "hakiki" organikliktir. Birçok beyaz büyük bir ustalıkla blues yapıyor. Ne var ki, onlar hiçbir zaman blues-insanı olamaz. Çünkü blues onların "yaşadığı" değil "yaptığı" bir şey. Sanat salt bazı insanların yaptığı bir şey değil, yaşadıkları bir şeydir de. Blues, Afrikalı atalarının bu özelliklerini yansıtır. O, yaşayan bir sanat ve bir yaşama sanatıdır.
Bilmek
Gerçekliği bilmek için, onu fiili olarak yaşamak gerekir. Hint felsefesinde insan basitçe doğruyu/hakikati "bilemez"; onu "gerçekleştirir". Görmek nesneyi içgüdüsel olarak doğrudan yaşamak ya da daha doğrusu, onunla bir olma anlamında onu gerçekleştirmektir. Bir yanda nesne öte yanda özne ve aralarında bir ilişki olduğu müddetçe tam bilgi mümkün değildir.
Sanat
Kültürümüzde sanatın duygusal bir lüks madde olarak ayrı bir yere konmasıyla birlikte sanatlar eğitimin amaçları açısından gereksiz hale gelir. Gerçekten de okul bütçeleri ne zaman kırpılacak olsa genelde ilk akla gelen sanat eğitimidir.
Eğer Zen bize kavramların ötesine, ya da berisine, geçmeyi öğretiyorsa, kullandığı araçlardan birinin şok olması hiç de şaşırtıcı değildir. D. T. Suzuki şu tipik hikâyeyi nakleder: Rinzai bir öğrenciyken, ustası Obaku'ya, "Budizmin temel ilkesi nedir?" diye sorar. Obaku Rinzai'ye üç kere vurarak yanıt verir. Bu Rinzai'nin sorusuna birkaç
Reklam
Öğrencilerinden biri Zen ustası Chaochou'ya, "Hakikat hakkındaki nihai sözcük nedir?" diye sorar. Chaochou, "Evet," diye yanıt verir.
"Ben bu şelaleyi seyreden bir izleyici değil, oradan dökülen suyun bir parçasıyım." Scepticism and Animal Faith, George Santayana
Hakikat çarpar, hakikat öldürür ancak hakikat nadiren iş görür. Onu iş görmeye zorlarız, iş görmesini isteriz ama hakikat ayak direr. Modellerimizi beklentilerimize uygun sistemler olarak kurarız: Hakikat onları, ve süreç içinde bizi, parça parça eder. (Kimse duymasın: Bu bence iyi bir şeydir. Howard the Duck (Varyemez Amca], tıpkı bizim gibi, "asla yapmadığı bir dünyaya hapsolmuştur." iyi güzel de, ben yaptığım, ya da birlikte yaptığımız, dünyada yaşamak istemiyorum; önümüzde uzanan dünya düşleyebileceğimiz her tür dünyadan daha ilginçtir.) Hakikat hakkındaki hakikat işte budur: Bazen iş görür, bazen görmez. Ancak iş gören bir şeyin hakikat olduğuna ilişkin her iddiaya özel bir kuşkuyla bakılmalıdır; çünkü bunun doğru olmasını arzulamak için belli nedenlerimiz vardır.
Sayfa 54
Dünya hakkında iyi ya da güzel demek dünyayı olumlamak olmayacak, daima iyi ya da güzel bir şey arayışında onu arkada bırakmak olacaktır.
Sayfa 80
Reklam
Devlet bir soyutlamadır, ve insanlar birbirlerine soyutlamalar olarak davranmaya yatkın oldukları sürece varlığını sürdürür.
Havel'in hiçbir politik program ortaya koymaması pek şaşırtıcı olmasa gerek. O, daha çok, "anti politik politika; 'aşağıdan' politika; aygıtın değil, insanın politikası; bir tezden değil, yürekten gelen politika" çağrısı yapmaktadır. Havel alternatif bir ideoloji öneremezdi ve tutarlı kalarak önermedi de. Onun yerine, tam aksi bir istikamette yol aldı: Tekrarlayacak olursak, tek tek insanlar için daha iyi bir hayat, daha iyi bir "sistem"e yol açacaktır, tersi değil. Şimdiye kadar, bir dizi kavram tasarlayıp onları gerçeğin suratına çarparak hiçbir somut değişim başarıldığı görülmemiştir. Gerçek suratına çarpan tokadı iade eder, hem de daha şiddetli bir biçimde. Sanki koltuğumuza yaslanıp sadece gerçeğe aklımıza esen herhangi bir yapıyı dayatabilirmişiz gibi, hangi yönetim biçiminin "en iyi" olduğuna dair yürütülen bütün tartışmalar saçmadır.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.