Eğer bir başkasının cesareti size ilham verirse, bu sizin içinizdeki cesaretin bir yansımasıdır. Eğer siz bir insanın bencil olduğunu düşünüyorsanız, aynı ölçüde bencillik gösterebileceğinizden emin olabilirsiniz.
Dünya içsel benliğimizin bir aynasıdır. Biz kendimizi kabul edebildiğimizde ve bağışlayabildiğimizde, otomatik olarak başkalarını da kabul eder ve bağışlarız.
Eğer bir başka insandaki büyüklüğe hayranlık duyuyorsanız, görmekte olduğunuz kendi büyüklüğünüzdür. Siz onu farklı bir biçimde tezahür ettirebilirsiniz, ama eğer sizin içinizde büyüklük olmasaydı, bu niteliği bir başka insanda görüp tanıyamazdınız. Eğer o niteliğe sahip olmasaydınız, ona bir çekim duymazdınız. Her insan diğer insanları farklı bir biçimde görür, çünkü her insan kendi veçhelerini projekte etmektedir. Bize düşen şey başkalarının hangi veçhelerinin bize ilham verdiğini ayırt edip, sonra onlara projekte ettiğimiz bu veçheleri geri almaktır.
"Eğer hoşlanmadığınız bir şey olmaktan kaçınmak için belli bir biçimde davranmak zorundaysanız, kapana kısılmışsınız demektir. Bu durumda özgürlüğünüzü sınırlamış ve bütünlüğünüzü kendinizden çalmış olursunuz."