Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gisele Halimi

Gisele HalimiHapsedilmiş Kadın yazarı
Yazar
8.6/10
9 Kişi
25
Okunma
3
Beğeni
1.777
Görüntülenme

En Eski Gisele Halimi Gönderileri

En Eski Gisele Halimi kitaplarını, en eski Gisele Halimi sözleri ve alıntılarını, en eski Gisele Halimi yazarlarını, en eski Gisele Halimi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Babel şöyle diyor:" Kadın köleliğe katlanmak zorunda kalan ilk insandır, çünkü o daha kölelik var olmadan köleydi."
Sayfa 125
Tüm bölünmüşlüklerin, tüm ayrımların, tüm cezaların, tüm yükümlerin nedeni şu altı kelimeyle gösterilebilir: “Sen bir kız çocuğusun da ondan!” Bana hiçbir zaman “Kız çocuğu olman sana şu yararı sağlıyor” denmedi. Kimse bana özlediğim ve olması gereken şeyi söylemedi: “İster kız, ister erkek ol, yaşamını seç, ilerle ve kendini göster”.
Reklam
Görmezden gelme numarası yapan bir toplum suçludur. Çünkü kadınlar yasa koyucularımızın güçsüzlüğünü ve ikiyüzlülüğünü sağlıklarıyla, özgürlüklerinin kısıtlanmasıyla, hatta hayatlarıyla ödüyorlar.
Sayfa 109
Her şey kendi yerinde, her cinsiyet kendi işinin başında olursa, bu ortasından çatlamış yaşlı dünya, olduğu gibi kalacaktır! Jules Guesde şöyle yanıtlıyordu bütün bunları: "Kadının mutfaktaki yeri diğer yerlerden daha önemli değildir. Tıpkı erkeğinki gibi kadının da yeri her yerdedir. Çalışabileceği ve çalışmak istediği her yerde. Erkeğin de cinsiyetine tekabül eden işlevleri vardır: Hem koca hem de babadır. Bu onun aynı zamanda doktor, sanatçı ya da kafa işçisi olmasını engellemez. Kadın da eş, anne ya da bunlardan biri olmadan niçin kendi istediği bir biçimde sosyal yaşama katılmasın?"
Sayfa 15
"Kadınların tüm bağımlılıklarının kökeni ekonomik bağımlılıktır." Bir tek örnek verelim. Çok güncel bir konu: Dövülen kadınlar! Bu korkunç erkeksi-fasit davranışın nedeni ne olabilir? Kocasından ya da sevgilisinden bir kez dayak yiyen kadın niçin hâlâ onun yanında kalıyor? Kaçacak yeri, işi, hiçbir parasal özgürlüğü olmayan kadın nereye gidebilir? ... Dövülen kadınlara şunları söylüyorum: "Ekonomik açıdan özgür olun. Çocuklarınızı, eşyalarını alın çıkın"
Engels, kadının evde tutularak yalnızca bir sınıf sömürüsüne uğramadığı - çünkü kadın iktisadi sistemin kabul etmediği bir artıdeğer üretir- ayrıca özgül olarak da sömürüldüğünü çok güzel gösteriyor: "Ailenin içinde erkek, burjuva ;kadın ise proleterdir." Sistemi hem sürdürmek hem de haklı çıkarmak için ailenin gerekli olduğu açıktır. Bu baskının en önemli öğesi de çocuk dünyaya getirmektir.
Reklam
Ne olursa olsun, tekrar ediyorum: Medeni yasanın, altında dini bir yasayı ya da bir ahlak yasasını saklamaması gerekir.
kadın ozgurlugunun zorlu yolu
Kendi bedenine sahip olmak için savaşmak, tüm kadınlar için apaçık bir gereklilikti. Aşıldığı zaman iş, eğitim, siyasal mücadeleye girme gibi başka savaşları ortaya çıkaracak olan, yani yalnızca bir aşama olan bu savaşı bir amaç olarak görmek yanlış olurdu.
Kendimi tanıtayım. Eve kapatılmış, siyasal karar mekanizmasından uzak, cinselliği yadsınmış, kültür ve kitle iletişim araçları tarafından şartlanmış olan kadınım ben. Hapsedilmiş kadın.
Reklam
Ev kadını, sözcüğün tüm anlamlarıyla eve hapsedilmiştir. Gerçek dünya ile hiçbir ilişkisi yoktur ve her gün aynı işleri yapmak zorundadır. Kadına kapatılan dünya kararların alındığı dünyadır, ekonomi dünyasıdır, politika dünyasıdır, kısaca erkeklerin dünyasıdır. Kadın bu dünyaya paralel başka bir dünyada, bir tür gettoda yaşar. Kadının dünyasında yapılan işlerin üretken olmadığına karar verilmiştir. Üstelik, evine tıkılıp kalmış kadının didinerek yaptığı işler -çamaşır, yemek, ütü, ev temizliği gibi- bilim adına, Marx adına, Gayrı Safi Milli Hasıla'ya dahil olmamaktadır.
Akşam, bitkin kahramana sevecen bir ayinle terliklerini getiren ev perisi, güçlü imajlardan etkilendiği gibi bu imajların arkasındaki ideolojiden de etkileniyor. Her şey kendi yerinde, her cinsiyet kendi işinin başında olursa, bu ortasından çatlamış yaşlı dünya, olduğu gibi kalacaktır!
Ezilenler, özgürlüklerini kendilerinden başka kimseye borçlu olmayacaklarsa, kadınlar niçin başkaldırıp "yeter"' diye haykırmıyorlar? Niçin insanlığın yarısı insanlığın öbür yarısına bağımlı olmayı kubulleniyor? Nasıl ve hangi tutarsızlıktan dolayı zincirlerimizi gelecek kuşaklara aktarıyoruz?
Çünkü kadın, hapishanelerin en korkuncu, en belirsizi, en sinsisi olan kültürel hapishaneye kapatılmıştır.
137 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.