Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hristina Aleksandrou

Hristina AleksandrouLal-i Gül - Boğaz'ın Yakutu yazarı
Yazar
9.8/10
5 Kişi
9
Okunma
0
Beğeni
1.171
Görüntülenme

Hristina Aleksandrou Gönderileri

Hristina Aleksandrou kitaplarını, Hristina Aleksandrou sözleri ve alıntılarını, Hristina Aleksandrou yazarlarını, Hristina Aleksandrou yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
296 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Lal-i Gül `'ün (Lili 'nin) gerçeklere dayanan hayat öyküsü .Tarihi olaylar, yaşanmışlıklar hepsi çok güzel bir şekilde harmanlanmış her sayfası merakla çevrilen çok akıcı bir kitap
Lal-i Gül - Boğaz'ın Yakutu
Lal-i Gül - Boğaz'ın YakutuHristina Aleksandrou · Literatür Yayıncılık · 20139 okunma
Reklam
-Bizi İstanbul’a, Sultan’a hediye olarak yollayacaklar. Senin çok güzel olduğunu, Mustafa Bey’den padişaha gönderilecek güzel bir armağan olabileceğini söyledi. -Padişah nedir?
Sayfa 23
Fakat Leyla gibi sarayda büyük bir güç sahibi olan kadınla nasıl mücadele edilebilirdi? Asıl sorun buydu. Yaşı yirmi beşe gelmesine rağmen, Leyla hâlâ Sultan’a olan yakınlığını ve yerini koruyabilmeyi başarabilmişti. Çakmak çakmak bakan gözleri, güzelliği ve buna ilaveten, yapılan dedikodulara göre, yatakta az bulunur cinsten marifetleri sayesinde kendine sağlam bir yer edinmeyi başarmıştı Leyla. Sultan’ın çabuk sıkılan, ilgisini yitiren bir mizaca sahip olmasına karşın bu kadın ona her zaman yeni bir şeyler sunarak ilgisini canlı tutmanın bir yolunu bulmayı beceriyordu. Artık Lâl-i Gül de bir kadının yataktaki saklı gücünü anlayabiliyordu...
Sayfa 105 - Literatür YayınlarıKitabı okudu
Söz konusu dönemde verem salgını İstanbul’u da tehdit eder hale gelmişti. Sultan Abdülaziz’in kardeşi, bir önceki padişah Sultan Abdülmecit, Topkapı Sarayı sakinlerinin sağlığını tehdit eden aşırı nemden kurtulabilmek için yeni bir sarayın yapılmasına karar vermişti. Bu karar üzerine başlayan Dolmabahçe Sarayı’nın inşası, Ermeni mimarlar Garabet ve Nikağos Balyan’a verilmiş, 1843-1856 yılları arasında yaklaşık on üç yıl sürmüş olan inşa ve dekorasyonda tonlarca altın kullanıldığı rivayet olmuştu. Bu arada unutmadan eklemek gerekir ki; maalesef Sultan Abdülmecit de hayatını bu lanetli hastalık yani verem yüzünden kaybetmişti.
Literatür YayınlarıKitabı okudu
296 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Her yaranın kapanmanmak için kendi zamanına ihtiyacı vardır. Vazgeçilmezlerimden olan bir tarihi roman. Esir tüccarlarınca baba ocağından koparılıp saraya “hediye edilen” henüz on beş yaşındaki Giritli bir kızın özgürlük mücadelesi. Saraydaki iç çekişmelerin, harem entrikalarının ve binbir türlü dalaverenin üstesinden; özgürlük tutkusu ve zekası sayesinde gelen bu azimli kızın gerçek hayat hikayesini içim burkularak okudum...
Lal-i Gül - Boğaz'ın Yakutu
Lal-i Gül - Boğaz'ın YakutuHristina Aleksandrou · Literatür Yayıncılık · 20139 okunma
Reklam
296 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitap kesinlikle ama kesinlikle çok sürükleyici.Sürekli bir merak içinde insan.Bu tarihi bir kitap.Tarihi kitapları çok sevdiğim ve tarihle çok ilgilendiğim için fazlasıyla zevk aldım. İnsan okuyunca gerçekten böyle bir şey olmuş mu? Böyle biri gerçekten yaşamış mı? diyerek şaşırıyor. Abdülaziz döneminde böyle bir şey yapabilmek gerçekten inanılmaz.Kitabın baş karakteri sanki Abdülaziz dönemine değil de Atatürk dönemine ait bir kadın gibiydi. Ve onun bu tavrına gerçekten hayran kaldım.Tarihe geçmemiş bir hikaye çünkü saray kayıtlarına geçmeyen bir karakter.Kesinlikle okunmalı.
Lal-i Gül - Boğaz'ın Yakutu
Lal-i Gül - Boğaz'ın YakutuHristina Aleksandrou · Literatür Yayıncılık · 20139 okunma
284 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Kitapta Giritli bir ailenin kızı olan Lili'nin ailesinin yanından kaçırılıp Dolmabahçe Sarayına cariye olarak getirilmesi ve bundan sonra yaşamının nasıl değiştiği anlatılıyor. Kitap, tarihi bir roman. Sultan Abdulaziz ve Lili, nam-ı diğer Lal-i Gül'ün aşkı anlatılmaktadır. Bunun dışında Girit ayaklanması, Osmanlı'daki Harem hayatı, Abdülaziz döneminde yaşanan diğer olaylar akıcı bir şekilde anlatılmış. Lili'nin özgürlük uğruna verdiği mücadele, sarayda yaşadıkları, çocuklarına verdiği değer okunmaya değer. Tarihi kitapları okumayı oldum olası seven birisiyim. Bazıları gerçekten çok sıkıcı oluyor ama bu kitabı okuduktan sonra tarih kitabı sevmeyenler bile tarih kitaplarına hayran kalacak diye düşünüyorum. Hristina Aleksandrou'nun kitabı büyükannesinin anlatımından esinlenerek yazması daha sonra uzun araştırmalar sonucunda bu kitabı ortaya çıkarması, ilk denemesi olmasına rağmen gayet başarılı bir sonuç çıkarması kitabı daha da güzelleştiriyor. Kitaptaki yazım hataları gözümden kaçmadı tabii ki ama tek kusuru bu. Harem hayatını ve Abdülaziz dönemini merak edenler için tavsiye edebileceğim bir kitap.
Lal-i Gül - Boğaz'ın Yakutu
Lal-i Gül - Boğaz'ın YakutuHristina Aleksandrou · Literatür Yayıncılık · 20139 okunma
Kaderden kaçılmaz mı yoksa önce sen davran, sonra Tanrı'yı an mı?
Sayfa 174 - Literatür YayıncılıkKitabı okudu
"Seçim yapma hakkının olmadığı bir hayat, dünya üzerinde cehennem hayatı sürmek demekti."
Sayfa 172 - Literatür YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
"Ruhunda bu kadar büyük bir günah taşıyorsa eğer can teslim edemez insan. Günahını itiraf edip, her şeyi açıklığa kavuşturana kadar ruhu eziyet çeker sır saklayanların."
Sayfa 186 - Literatür YayıncılıkKitabı okudu
"Aşk, denizde bir fırtınaydı oysa dostluk o denizde bir liman."
Sayfa 219 - Literatür YayıncılıkKitabı okudu
"Her yaranın kapanmak için kendi zamanına ihtiyacı vardır."
Sayfa 210 - Literatür YayıncılıkKitabı okudu
"Dost kazığı insanın başına gelecek en kötü şeydir. Farzı mahal, insan bir aşk ihanetini belki affedebilir, yeri gelir bunu anlar kimi zaman fakat dost kazığı böyle değildir. Dostun ihaneti başka olur. O asla affedilmez, anlaşılamaz!"
Sayfa 219 - Literatür YayıncılıkKitabı okudu
"Homeros'u okuyan kişi' demişti babası ona," İnsan ruhunun inceliğinin ne demek olduğunu bilen kişidir. "
Sayfa 171 - Literatür YayıncılıkKitabı okudu
19 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.