Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Hüseyin Üzmez

Hüseyin ÜzmezŞu Bizimkiler yazarı
Yazar
8.1/10
68 Kişi
292
Okunma
14
Beğeni
3.695
Görüntülenme

Hüseyin Üzmez Sözleri ve Alıntıları

Hüseyin Üzmez sözleri ve alıntılarını, Hüseyin Üzmez kitap alıntılarını, Hüseyin Üzmez en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
" Üniversitede devamlı namaz kılan tek bir öğretim üyesi vardı . Adı Necmettin Erbakan 'dı. Biz hocayı tâ o yıllardan tanırız. "
Sayfa 381 - Timaş Yayınları,4.Baskı, 1997Kitabı okudu
Bütün hayatım bir film şeridi gibi bir anda gözlerimin önünden geçti.
Sayfa 17
Reklam
Acılarıyla tatlılarıyla hey gidi yalan dünya... Kimini yücelten, kimini alçaltan, kimini kendinden geçiren, kimini yerden yere vuran dünya...
Sayfa 18
Günler monoton, saatler ağır, duvarlar sağırdı.
Sayfa 222
Serdengeçti :))
" Bir duvarın dibinde Osman Ağabeyin de başına birkaç kişi toplanmıştı . Biri gözüne bir yumruk vurmuş. Sol gözü kararmıştı . O halde bile espri yapmaktan geri durmuyor: -- Bize ne belâ gelse soldan gelir zâten... diyordu. ''
Sayfa 215 - Timaş Yayınları,4.Baskı, 1997Kitabı okudu
Bütün insanlığın gayesi bir; mutlu olmak.
Sayfa 58 - Timaş; 1993, İstanbulKitabı okudu
Reklam
" İnsanları Tanrılaştıranlar kahrolsunlar!..."
Sayfa 181 - Timaş Yayınları,4.Baskı, 1997Kitabı okudu
" Malatya'nın delisi de bitmez, velisi de ...''
Sayfa 17 - Timaş Yayınları,4.Baskı, 1997Kitabı okudu
Biz büyük değiliz... Bir gölge gibi geliriz dünyaya ve bir gölge gibi silinip gideriz. Bizi bizden olmayanlar anlamaz. Gönül atışları kadar içli söyleriz. Kendimiz söyler, kendimiz dinleriz.
Hayatta aldatan olmaktansa daima aldanan ol çünkü aldanmakta bir saflık, bir temizlik vardır.
Sayfa 305 - Timaş; 1993, İstanbulKitabı okudu
Reklam
Bir dağ ne kadar yüce olursa olsun etekleri deniz seviyesine kadar inmez miydi? Dağların en yüksek tepesi Hint Yarımadası'ndaydı; denizlerin en derin çukuru da Hint Okyanusu'nda....
Sayfa 18 - Timaş; 1993, İstanbulKitabı okudu
-Ben Divan-ı lügatüttürk, Lügat-ı Naci, Lügat-ı Osmani, Kamuş-ul alam, İncil, Tevrat, Zebur, Kur'an okumuş bir abd-i acizim... Bana ne söylemek istediğimi ihtar lutfunda bulunan yüksek, ali, hesna, müstesna, tevkire, tebcile, tehlile şayan mahkemenin muhterem, muazzam, mübeccel ("Yargıç" ı demekten teeddüp ederim, zira zaman-ı mazimizde "Yar" diye fahişe dostlara derlerdi, "Gıç" ta onun kalçası olurdu. Onun için "Yar- gıç" "Dostun - kıçı" mânâsına geleceğinden ben zat-ı devletlerinize "Hâkim" diyeceğim.) Bu sırada savcı fırladı. "Yüksek mahkemenin mehabetini ihlal eden bu sanığın sadede gelmesini talep ediyorum" dedi.
Sayfa 211 - TimaşKitabı okudu
Üstadım ya :))
'' Necip Fazıl hiç ekmek yemezdi. Herhalde kilo almamak için ... ''
Sayfa 222 - Timaş Yayınları,4.Baskı, 1997Kitabı okudu
" Güçlüler para çalardı,fakirlerse saz... Anlayana sivrisinek yeterdi. Anlamayana ne söylesen az..."
Sayfa 315Kitabı okudu
Hapishane ruhlara giydirilmiş bir üniforma gibidir. Orada fikirlerin keskinliği törpülenir. Dışarda can düşmanı olanlar, içerde dost olurlar. Ortak kader, sefalet, acı, ızdırap insanları birbirine yakınlaştırır.
Sayfa 247 - Timaş; 1993, İstanbulKitabı okudu
178 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.