Dikkat spoiler içerir.
Juan Cabrillo ve ekibi, Afganistan'da Gunavan Bahar adında bir adamın çocuğunu kurtarmaya giderken, burada başka bir çatışma olur ve eski bir bordo bereli olan MacSmith ile karşılaşırlar. Mac onların hayatını kurtardığı için Şirket'e alırlar ve Endonezya'da başka bir müşteri ile buluşmak için giderler. İş adamının kızı Burma tarafında kayıptır ve onu bulmalarını ister. Yanlarına da eski lejyoer olan John Smith'i verir. Ancak ormanda anlaşmazlıklar olur ve John Smith onlara ihanet ederek gelme amacı olan çantayı alır. Cabrillo ve ekibi yerel polise yakalanmıştır. Ancak Şirket'in yardımı ile kaçmayı başarır. Şimdi hem kızı hem de çantayı bulmaları gerekmektedir. Çünkü çantanın içinde zamanında Marco Polo'nun hatıratında bahsettiği bazı kristaller vardır. Bu arada MacSmith'in de kendi ekibine şantaj sonucu dahil olduğunu öğrenir ve ailesini kurtarırlar. En sonunda batmak üzere olan bir petrol platformunda kızı ve ekibinden Diana'yı bulur. Ancak kristaller yoktur. Aslında bütün bu olaylar radikal dinci olan Gunavan Bahar ve John Smith'in bir planıdır. Bu kristaller ile dünyanın en güçlü kuantum bilgisayarını yapmışlardır. Bütün görüşmeleri dinleyen, istediği iletişim kanalına sızabilen Bahar, ABD'ye diz çöktürmek üzeredir. Kafasına göre kaza oluşturan, insanları öldüren, dünyanın en büyük gücü olan Bahar amacına ulaşabilecek midir? Cabrillo ve şirket Bahar'ın yerini bulabilecek midir? Yapay zekası olan bir bilgisayarı engelleyebilecek midir? Kristalleri eline geçirebilecek midir? Bundan sonra neler olacaktır? Keyifle bir solukta okunan bir roman.
Clive Cussler ve 
Jack Du Brul mevcut bir sorun üzerinden epey uç noktada bir macera oluşturmuşlar. Umarım şu anda her yerden gümbür gümbür sesi gelen altın krizi bazı patronları bu kadar aşağılara kadar çekmez.
Hiç kimse yapamaz insanın insana yaptığını.
Baştan sona heyecan ve aksiyon dolu bir kitaptı, alıp götürüverdi.
