"Muazzam bir zekâya, ansiklopedik bilgiye sahip olabilirsiniz; fakat içinizde derin ve güçlü duyguların coşkusu yoksa, kavrayışınız da kokusu olmayan bir çiçek gibidir."
"önemli olan NOKTA sizin ne BİLDİĞİNİZ veya ne YAŞADIĞINIZ değil, şeyleri OLDUĞU gibi GÖRMEK ve hemen ANLAMAKTIR; çünkü ANLAYIŞ gelecekte değil şimdi hemen gerçekleşir."
Eğer BÜTÜNSENİZ DÜŞÜNCELERİNİZ, DUYGULARINIZ ve EYLEMLERİNİN tamamen BİRDİR, bir yönde hareket eder ve birbiriyle çelişmez. ÇATIŞMASIz bütün bir insansınızdır.
KISKANÇLIKLA, "ben"le, MAL MÜLK veya ERDEM sahibi olma arzusuyla sınırlanan ZİHİN asla gerçekten dindar bir zihin OLAMAZ. Dindar zihin KIYASLAMA YAPMAZ. Dindar zihin olanı tam anlamıyla GÖRÜR ve KAVRAR.
ÖZGÜRLÜK aklına esen her şeyi yapma serbestliği değildir. Ancak ZEKÂ varsa gerçek özgürlük sağlanabilir ve zekâ ilişkileri anlamakla açığa çıkar; sizinle benim aramdaki ilişkiyi ve her birimiz arasındaki ilişkiyi.
"Eğer kimse olmaya bir yerlere gelmeye saygınlık kazanmaya çok para kazanmaya çalışmadan sadece yapmak istediğiniz şeyi yaparsanız işte yaratıcılık doyum ve kıvanç o zaman size gelir."