Görebildiğimiz dünya ile göremediğimiz dünya arasındaki doku delinirse; öykülere, efsanelere konu olmuş tekinsiz varlıklarla karşılaşırsak ve etrafımızdaki insanların bize inanmayacaklarını bilsek, gördüklerimizi anlatır mıydık acaba? Ya da onların da anlamalarını bekleyip susmak mı doğru olurdu? İşte romanı okurken bu soruların cevaplarını düşünüyorsunuz durmadan...Bir yandan da bize çok uzak bir coğrafyadaki - Kutup Dairesi' ndeki bir adada- münzeviliği seçmiş ve yalnızlıkla mutlu olmayı başarmış insanları yakından tanıyor ve onları anlayabiliyoruz. Okunması biraz zor olsa da romanı da yazarın dilini de beğendim.