Türkiye’de Tanzimat’tan beri aydının temel görevi devleti kurtarma biçiminde anlaşılmıştır. Bu görev bilinci süregiderken, tüm aydın grupların birbirine yakın biçimde anladıkları “ uluslaşma ” görevi gündemi gelmiştir. 1960 Darbesi’ni de bu gelişim çerçevesinin dışında algılamamak gereklidir.