Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Lazslo Versenyi

Lazslo VersenyiSokrates ve İnsan Sevgisi yazarı
Yazar
9.5/10
3 Kişi
12
Okunma
4
Beğeni
816
Görüntülenme

Lazslo Versenyi Gönderileri

Lazslo Versenyi kitaplarını, Lazslo Versenyi sözleri ve alıntılarını, Lazslo Versenyi yazarlarını, Lazslo Versenyi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
[..] dinî postulalarla doğal-felsefi postulalar arasında, son çözümlemede, çok az bir fark vardır. Her ikisi de, bu konulardaki bilgisizliğini gizlemek amacıyla, dünyanın kökeni ve oluşumunu açıklayan ilk ilkeler ortaya koyar.
186 syf.
10/10 puan verdi
Sokratik Hümanizm
İnceleyemem tavsiye ederim. Yaşamı ve ölüme gidişi ne denli yürekli, devrimci olduğunu gösteriyor Sokrates'in... Kuru kuru bir savunmacı değil ki o. Aşk üzerine söyledikleri yavan aşkçılara şaplak niyetinedir bence....Tazeoğlu Kahraman ve türevlerinin salt retorik sözcük oyunlarından ibaret bir aşk pazarlamasının iğrençliğini anlatıyor yazar. 1K'da da, üç beş kelime oyunu ve laf ebeliği ile gebeliğe soyunmuş çok yazar bozuntusu görüyorum. Buradan demeliyim çok gülünç görünüyorsunuz. Aşktan zengin olan yazar ağabeylerinizi tanıyoruz. Yani ilkeli, değerlerine sıkı sıkıya sahip biri o. Çağının sofistlerinden bağımsız bir devrimci o. Ölüme seve seve koşan biri. Pir Sultan gibi, Deniz Gezmiş gibi... İskemlesine tekmeyi kendi atmış. Ruhuna bin fatiha okunsa az gelir.
Sokratik Hümanizm
Sokratik HümanizmLazslo Versenyi · Sentez Yayıncılık · 200811 okunma
Reklam
İnsan-ı kâmil...
Sokratik hümanizm (bu büyük ya da sıradan bir değer olabilmekle birlikte) her tür değeri insana yerleştirmekle kalmaz (bundan önceki bölümün göstermeye çalıştığı şey de budur), ancak aynı zamanda insanın omuzlarına en büyük sorumluluğu yükler. İnsanın kendi başına ve salt kendi çabasıyla tam ve bütünlüklü bir insan, kendisine egemen olan, kendisini olumlayan, kendisini aşan ve kendisini tam olarak gerçekleştiren bir insan varlığı olma sorumluluğu.. Ancak insanların tümünün buna muktedir olduğu söylenemez. Bu sorumluluk veya yükümlülük daimonca bir şeydir: Hem harikûlade güzel, hem de korkunç bir şeydir. Bu nedenle insanların büyük bir çoğunluğu her zaman bir başka dünyaya sığınacak, ethoslarını bir başka dünyada bulacaklardır.
Sayfa 178
... Söz namustur...
"Nasıl ki daha önce salt tehlikede olduğum için bir köle gibi eylemediysem, şimdi de yapmış olduğum savunmadan yana en ufak bir pişmanlık duymuyorum; başka biçimde yaşamaktansa yapmış olduklarımı yaparak ölmeyi, her zaman yeğlerim."
Sayfa 163 - Platon, Sokrates'in Savunması 38e-39.
Aşk kaybolan terliğin öteki tekini aramaktır.
Sokrates'in aşkla çok yakından ilglenmesine neden olan da tam tamına aşkın bu bütünüyle insanî olan doğasıdır: Aşk her zaman insanî olduğu için, Eros insanın tini, doğası olduğu için, o insanî soruşturmanın tek uygun, gerçek konusudur. Bu, her şey bir yana, araştırılmaya değer şeydir; zira onunla ilgiłenir ve onu soruştururken, gerçekte kendimizle ilgilenir ve kendimizi soruşturmuş oluruz. Aşk yalnızca insan için tek uygun, gerçek konu olmakla kalmaz, ancak aynı zamanda, soruşturmada kişinin kendisine yönelik bir araştırma ve etkinlik olarak, kişinin kendisine duyduğu aşktan başka bir şey değildir.
Sayfa 145
... Aşk diyalektiktir..
Aşk, görmüş olduğumuz gibi, yalnızca sevenle sevgili arasında diyalektik bir mübadele, bir değişim olmakla kalmayıp, insanın kendi kendisiyle olan bir ilişkisi olarak bile kişisel gelişmeye giden diyalektik bir devinim, insanın kendisiyle arasında geçen amansız bir diyalog (Sevgili benliğim, olup olabilece ğin bu muydu?), kişinin kendisine karşı verdiği bir agon (mücadele) olduğu için, diyalektiktir.
Sayfa 145 - Agon (Mücadele)
Reklam
Aşk ilişkisi, doğası gereği, sorgulayıcı ve çürütücüdür. Her şeyden önce, aşk bir anlamda kuşkudan, sevgiliyi sorgulamadan, incelemeden ve sevgiliye ilişkin bir araştırmadan oluşur, çünkü seven sevgilisinde kendisini tamamlayacak, gerçekleştirecek olan şeyi aramaktadır; bu nedenle, seven gerçek sevgilisini bulmak amacıyla, insanları bıkıp usanmadan sınar ve inceler ve eğer talihi yaver gider de aradığı sevgiliyi bulabilirse, onun hakikaten araştırmasının gerçek nesnesi olup olmadığını anlamak -gerçekte, onu (iyiye ilişkin) yeni araştırmasının objesi yapabilmek - için, bu kez de sevgiliyi inceler. İkinci olarak, aşk sorgulayıcı ve çürütücüdür.
Sayfa 144
ilişkiyi kurtaran, bunu söylemek gerçekten de pek hoştur, gerçekte seven ve sevilenden her birinin, (her ne kadar kendileri bilmeden de olsa) kendi kişisel gerçekleşmesi için çalışırken, aynı zamanda kendilerini ilgilendiren tek şey ol duğuna inandıkları öğeyi de, yani diğerinin gelişip iyileşmesini gerçekleştirmeyi de başarmasıdır.
Sayfa 144
Gerçekten veya her bakımdan tatmin edici bir ilişkinin temeli, seven ve sevgilinin ortak olarak (iyi) bir şeye sahip olmaları ve büyük ölçüde aynı şeyi sevmeleri ve istemeleridir; bundan dolayıdır ki, seven sevgiliyi kendi iyisine dönüştürerek, ona zarar vermez, fakat daha ziyade tam anlamıyla gerçekleşmesi için, doğası itibarıyla olması gerekene dönüştürerek, yardımcı olur. Seven bunu, kendi iyi anlayışını sevgiliye hile ile kabul ettirerek değil de onun kendisi için gerçekten de iyi olanı elde edebilecek, kendisi sevgilisinin bunu elde etmesinde salt bir vesile olacak biçimde, kendisine doğru dönmesini temin ederek yapar.
Sayfa 141
... Aşk dönüştürür...
kişi "başka insanlarla arkadaşlık ederek, insan uzunca bir süreden beri rahmine düşmüş olanı doğurur, gün ışığına çıkarır. Başka bir deyişle, kişi başkalarının iyiliği ve gelişmesi için çalışırken, kendi kurtuluşu için çalışmakta; kendi ihtiyaçlarını doyurmakta ve kendisi için iyi olana erişmektedir. İnsan yüzeyde neyi sever ve neyi yaratırsa yaratsın, gerçekte aynı zamanda kendi iyiliği ve gelişimi için çalışmakta, oluşmakta ve kendisini, her zaman gizil olarak sahip olmuş olduğu bir şeye dönüştürmektedir.
Sayfa 141
Reklam
Aşk, eksiklik ve tamamlanma arzusuna ilişkin bir bilinç, güçsüz ve çaresiz bir özlem değil, ancak eksikliğin harekete geçirdiği, kendisini doğuran eksikliği gideren bir etkinliktir.
Sayfa 137
Kendimizi yalnızca eylem yoluyla gerçekleştirebilir ve yalnızca aşkla eyleyebiliriz.
Sayfa 137
Aşk yaşam ilkesidir, çünkü yaşam eylemdir: Bir süreç, bir hareket, bir hamledir ve insanın tüm devinimlerinin itici gücü, aşktır. Aşk yalnızca yaşamın itici gücű, enerjik ilkesi değildir -aşk yaşamı tamamlayan, gerçekleştiren ve zenginleştiren ve biz insanları tam ve mutlu kılan şeydir.
Sayfa 137
Aşk, her zaman insanın olduğu ya da sahip olduğu şeyle, doğası itibarıyla olması ya da sahip olması gereken şey arasındaki devinimdir. Aşk, bir oluştur: Her türden insan eyleminin temel ilkesidir, çünkü insanların tüm eylemleri aşktan, eşdeyişle eksikli oluşumuza dair bilinçten doğar.
Sayfa 136
Aşk statik bir hâl değildir, ancak dinamik bir ara hâldir, çünkü bir şeyin eksikliğini duyan, bir seyi gereksinen, isteyen ve bu durumun bilincinde olarak, bir şeyi seven, her kim olursa olsun, zorunlu olarak, o şeyi elde etmeye çalışır: İyiyi bilmek, aynı zamanda onu yapmaktır, ona erişmeye çalışmaktır ve bu nedenle aşk zorunlu olarak, dinamiktir.
Sayfa 136
90 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.