Marcel Aymé Sözleri ve Alıntıları
Marcel Aymé sözleri ve alıntılarını, Marcel Aymé kitap alıntılarını, Marcel Aymé en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir ideali olan insanlar, herkes gibi yaşayamazlar, anlaşılmaz bir yanı yok bunun.
Sel Yayıncılık Birinci BasımKitabı okudu
"Hiç kimse gerçeği anlamak istemıyor nedense. Namuslu kişileri beğenmiyorsunuz. Bana sorarsanız, iyi niyetlileri umut kırıklığına uğratmamalı."
Kırmızı Şapkalı Kız'ı konuşsak nasıl olur kurt efendi?"
"Doğru," dedi. "Onu yedim. Yedim
Kırmızı Şapkalı Kız'ı. Ama çok
pişmanım, inanın, Şimdi olsa ... "
Kurt göğsünü, tam yüreğinin
bulunduğu yeri yumrukladı. Güzel, inandırıcı bir sesle,"İnanın bana," dedi. "Bugün olsa, açlıktan ölürdüm de gene yemezdim onu ...
büyükler, küçüklere son bir öğüt daha verdiler :
"Sakın unutmayın" diyorlardı. "Yalvarsalar da, korkutsalar da kimseye kapıyı açmayacaksınız."
Delfin : "İyi gibi görünüyor, ama güvenemem doğrusu" :))
kurt: "Kurt hakkında bir sürü öyküler anlatılır, her söylenene inanmamalı. Ben hiç de kötü yürekli bir yaratık değilim aslında."
"Okumak güzel şeydir..."
Sayfa 95 - Can Sanat Yayınları
maalesef k bu kötü alışkanlıkları kırmak çok zor
"Kötü bir alışkanlık bu. evdekilerden bana da geçti."
"Güzel kalmak da güzel olmak kadar güçtür."
Sayfa 138 - Can Sanat Yayınları
Hani bazı kadınlar vardır, kurnazdırlar, işvenin, cilvenin daniskasını bilirler, erkeklerin önünde bütün zaaflarını sergileyip böylelikle onların ellerini kollarını bağlar, gözleri güzel olduğu için hallerine daha bir acındırır, kendilerini sadece korumak istediğinizi sanmanızı sağlayarak giriverirler gönlünüze, ben işte onların o karanlık oyununu oynamıştım.
"Bizimle kal, kurt," dedi
"Hayır, olmaz," diyordu kurt. "Analar, babalar fazla mantıklıdır. Bir kurdun böylesine iyi olabileceğini anlayamaz onlar. Ana-babaları bilirim ben."
delfin :Yediğin kuzu ne oluyor? [felsefeye seven kurt çok zekiydi :))]
"Elbette yedim. Ama kötülük bunun neresinde anlamıyorum. Siz de yiyorsunuz." Tersini söylemek olanaksızdı. Daha öğle yemeğinde
bir but yemişlerdi.
"Öylesine güzelsiniz ki, size çiçeklerimden bir armağan vermek istiyorum,"
Aşk mı bu kadar köksüz, bu kadar rastlantısal bir duygu, yoksa surat mı çok önemli?
Mari,elini dostunun(kurt)boynuna atmış tüylerini okşayarak eğleniyordu
canciğer dost gibiydiler. yıllardır arkadaşlık edermiş gibi senlibenliydiler.
Ömründe hiç bu kadar gülmemişti bizim kurt, ağzı kulaklarına varıyordu. "Oyunların böylesine güzel olduğunu bilmezdim," dedi. "HAR GÜN OYNAYAMAMAK NE KÖTÜ "