70‘li yılların ikizler burcunu işaret ettiği günlerden biridir, Meral Demir’in dünyadaki geri sayımının
ilk nefesi… Ve başlangıcın “gong” sesini ilk defa Karabük‘te duyumsar, Bursalı eğitimci-şair-yazar...
İlk kitabı, “NERESİ GÜZEL 15 YAŞIN?” için,
-Bunun içinde aşk var mı aşk?
-!...
-E niçin yazdınız o zaman?
…suskunluğunu YA/SAKLI SARM/AŞIK'la bozan şair diyor ki: “Şiirlerin duvar diplerindeki güllerin
dikenleriydi elimi kanatan…G(k)ülleri savurdum akan damlacıklarla, dizelerde (ş)ahlandılar… Yaz
dediler, yazdım… Tarihsel mizanda zerre olur mu, bilinmez…
Aşkın karnını kim doyurabilmiş ki?İşte tadını söz taşından, tuzunu göz yaşından katıkladığım
aşım… “YA/SAKLI SARM/AŞIK” Bir kaşık da siz tatmaya, ne dersiniz?”
Arka Kapak Yazısı
Zamana yapıştırılmış
Bir fotoğrafım sadece…
Yandıkça etrafını hoş kokularla süsleyen,
tütsü misali…
Dumanım,
ya zamanlardan öte,
ya var oluştan önce…
“Babaannem der ki;
Varı varlık eden de sensin,
yoku yokluk eden de..
Kamburu dağ, topalı bağ
sineyi sağ selamet eden de..
Senden gayri her şey, herkes bir rüya
Ayağındaki taşa, omuzundaki başa
etrafındaki telaşa
sen ne kadar anlam yüklersen
o kadar vardır
bağıra bağıra “varım” dese de güya
Sev kızım..
Gözlerinin altındaki halkaları,
umuduna sallanan baltaları da sev..
Yüzünün solan rengini
saçının kırılan telini de sev..
“Bugün ben de doğdum” diyen alnındaki çizgiyi
diline yarım yamalak mandallanan ezgiyi de sev..”
Babaannem derdi ki:
"Ağzının tadı yoksa,
ve bir öküz oturmuş gibi hissediyorsan sırtına,
bir çay demle kızım...
Doldur üç bardak...
Biri sağlığına
biri varlığına
biri yandığına olsun...
Birini hemen içeceksin sıcak sıcak...
Birini ılık ılık..
Bırak diğeri soğusun...
Sen nasıl olsa hangisine niyet ettiğini
yudumlarken düşünür durursun..."
Babaannem derdi ki:
"Yoksa yanımda biri
alıp elime kahvemi, açarım perdeleri…
Şöyle bir döner ağaçlara,
balkondaki kedilere,
dallardaki kuşlara,
yaprakları çisil çisil okşayan damlalara
baktığım yerde görmeyi umduğum her ne varsa, onlara…
Bir yudum bana…
Bir yudum yanımda olmayanlara…
Sonra fısıldarım:
"Ferah kahveniz olsun emi…"
Kim demiş “Tatsız, tuzsuzdur yalnızın kahvesi”…?
Bazen sadece kendinsindir kızım
telvenin bahanesi…”
Babaannem derdi ki:
"Her evin bir kalburu olmalı kızım...
Kimi zaman dertleri süzmek için,
kimi zaman fertleri çizmek için,
Kimi zaman üstündekileri,
kimi zaman altındakileri görmek için...
Eeee kalburla su taşımaktır değmeyenlere emek vermek...
Kullanmayı iyi bileceksin,
yaşamın dibeğinde kalbura dönmemek için..
babaannem derdi ki:
"ağzının tadı yoksa ve bir öküz oturmuş gibi hissediyorsan sırtına,
bir çay demle kızım..."
doldur üç bardak...
biri sağlığına
biri varlığına
biri yandığına olsun...
birini hemen içeceksin sıcak sıcak...
birini ılık ılık..
bırak diğeri soğusun...
sen nasıl olsa hangisine niyet ettiğini
yudumlarken düşünür durursun..."
Kitap bağımlılık yaptı diyebilirim. Hem acaba bir sonraki sayfada nasıl bir şiir var diye merak ettim hem de kitabı bitirmek istemedim. Kitabı bir günde okudum. İçindeki her şiir için çok güzeldi diyemem fakat özellikle bir kaç şiir beni benden aldı, aklımı ve kalbimi başka yerlere götürdü.
Söğüt 2Meral Demir · İkinci Adam Yayınları · 201523 okunma
O kadar çok okumak istiyorum ki Söğüt 1/ 2 ve 3çü fakat Türkiye’de yaşamadığım için alamıyorum, ordayken aramıştım ama bulamamıştım.
Türkiye’de yaşayanlara okumadığım halde öneriyorum
1K da paylaşılan 29alıntısını okudum sadece ve bayıldım.
SöğütMeral Demir · İkinci Adam Yayınları · 201436 okunma
Dünya barışı için bütün politikacıları öl*ürün. Halklar birbirleriyle anlaşır zaten. Dünya barışı için bütün politikacıları öl*ürün. Halklar birbirleriyle anlaşır zaten. Dünya barışı için bütün politikacıları öl*ürün. Halklar birbirleriyle anlaşır.
NarMeral Demir · İkinci Adam Yayınları · 20127 okunma