Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mıgırdiç Margosyan

Mıgırdiç MargosyanGavur Mahallesi yazarı
Yazar
8.3/10
372 Kişi
1.555
Okunma
153
Beğeni
8,8bin
Görüntülenme

Mıgırdiç Margosyan Sözleri ve Alıntıları

Mıgırdiç Margosyan sözleri ve alıntılarını, Mıgırdiç Margosyan kitap alıntılarını, Mıgırdiç Margosyan en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
50 dereceyi görüyor :)
Bizim Diyarbakır'da yazlar hep sıcaktır. Güneş güneş olmaktan çıkar gökten ateş olur yağar..
* Ben kanımı kaynatan yazarlardan hoşlanırım, söyledikleri beklediklerim olan yazarlardan. İster şiir, öykü, roman, eleştiri, deneme veya düşün eseri olsun, hangi paralelden olursa olsun. İçinde benim istediğim alkolü taşıyan her eser sarhoş eder beni.
Sayfa 121 - Aras Yayınları, İstanbul Kasım 2016Kitabı okudu
Reklam
Bülbülü altın kafese koymuşlar ..
… Seslerinin güzelliği, cazibesi, albenisi yüzünden bütün bir ömür kafeslerde çile çekmelerinin mantığını bir türlü anlayamıyor, böyle bir yaşamı kendilerine reva gören Tanrı’ya topluca arzuhal yazıp şikayette bulunmayı, hatta bu babda gerekirse ‘ grev ‘ ilan edip, gerekirse ‘ susma’ hakkı, gerekirse ‘ sivil itaatsizlik ‘ yoluyla tepkilerini dile getirmeyi, nihayetinde hiç ötmemeyi , hatta ‘ ölüm orucu’ na yatmayı bile düşünüyorlardı.
Sayfa 47 - Aras Yayınları, İstanbul Kasım 2016Kitabı okudu
Bu ülke her gün koynundan kaç tane Yaşar Kemal, kaç tane Orhan Kemal, kaç tane Kemal Tahir çıkarabildi ki? Bu insanları harcamakta bu kadar cömert davranabiliyor?
Sayfa 115Kitabı okudu
"Diyarbakır dört köşe İçinde billur şişe Allah sabır versin Yarinden ayrılmışa.."
“Bizim gibi düşünmeyen, bizim gibi giyinmeyen, bizim gibi yiyip içmeyen, bizim kadar yeşili veya maviyi sevmeyen insanlara karşı bir kin, bir nefret ile dolup taşıyor, can atıp çırpınıyoruz. Neden? Çünkü ölçümüz, metremiz, endazemiz, kulacımız hep: Ben! Bana! Benim!”
Reklam
Zengin çocukları da ölür mü? Onlar da ölür ama geç ölür.
Diyarbakır 'da yaşıyorsunuz, her sabah erkenden kalkıp işinize, sıvacılığa gidiyırsunuz. Yolda yürürken, tanıdık, eş, dost, akraba, bir sürü insana rastlıyorsunuz. Kimine Ermenice "pariluys", kimine Arapça "selamünaleyküm" diyorsunuz ;akşam, kireç, harç, badana, boya karışımı elbisenizle işten dönerken de, yine kimilerine Ermenice "parirgun", bazılarına Türkçe "iyi akşamlar", başkalarına da Kürtçe "evarete ğher" deyip eve giriyorsunuz.
“Biz akıllılar pek bilmeyiz , ama deliler işlerini iyi bilirler... Onlar için zaman çok önemlidir .”
Reklam
… Okullarım benimle övünmedi, benim de iyi bir anım yoktur onlardan. Okul biçimlendirmedi beni. Kendi kendime biçim verdim.Okuldan çok şey yok içimde , ya da hemen hemen yok gibi. Zaten montajımızı kendimiz yapmazsak okulun biçimlendirdiği çöküverir.Montajımı kendim yaptım.
Sayfa 120 - Aras Yayınları, İstanbul Kasım 2016Kitabı okudu
"Ti-li-li, ti-li-lii" bizim yörelerde Ermeni'nin, Kürt'ün, Türk'ün, Süryani'nin, Keldani'nin, hasılı tüm toplumun sevinç çığlığıdır.
"Bizler hamurla yoğrulup ekmekle büyürdük.."
Bilmem bilir misiniz?
"Dicle Nehri asırlardan beri menderesler çizerek, yılankavi kıvrılarak Diyarbakır'ın meşhur ve tarihi surlarının gölgesinde süzülerek genişçe bir vadiyi sulayarak bıkıp usanmadan yoluna devam eder akar durur.."
* Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı o ilk günlerde; yer, henüz tam takır kuru bakır misali ıssız ve boşken, ya da tıpkı Abdülhak Hamid Efendi’nin Makber’indeki ‘ Her yer karanlık ‘ dizesindeki gibi tam anlamıyla zifiri karanlıkken, Rabb’in buyruğuyla önce ışık, akabinde ışıkla karanlığın birbirinden ayrılmasıyla Gündüz ve Gece oluştuğunda, O’nun altı gün boyunca dur durak demeden çalışıp çabalayıp, herşeyi yoktan var edip , nihayet dinlenmeye çekildiği yedinci günün anlamını, bu ‘ istirahat ‘ ya da ‘ haftasonu tatili ‘nin zaruretini doğru dürüst yorumlamaktan aciz olan Kabil , sadece ‘ tembel teneke’ deyiminin ilk timsali olmakla kalmadı, tembelliği neredeyse yücelten ‘ Oblomov’ hastalığının da mucidi oldu!
Sayfa 75 - Aras Yayınları, İstanbul Kasım 2016Kitabı okudu
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.