Bambaşka bir şey bu atom yanığı, keloid adı verilen kabarık yaralar vücutta silinmeden kalıyor yıllarca. Ameliyat üstüne ameliyat olanlar da var, ama izleri yok olmuyor. Tehlikesiz gibi görünüyorlar ama bir gün nedeni bilinmeden öteki dünyaya gönderiveriyor hastayı.
(...)şiir yazan insanlar, bu dünyanın en iyi insanları mıdır? Şair, en dürüst, en sağlam, en güvenilir kişi midir? Soyut olarak öyle de, somut olarak pek de öyle değil… Nice şair tanıdım katı yürekli, acımasız, hoşgörüsüz… Üstelik de içlerinde kıyıcı olanları da vardı. Ermiş kişiliğine yakın bir tek şaire hanım su yorum. Ziya Osman Saba… Biraz da Behçet Necatigil. Tahir Alangu pek bu kanıda değildi. “O öyle görünür, ama…” der susardı. Ne var ki, Necatigil’in şiirleriyle kişiliği güzel bir uyumu yansıtır. Böyle bir şaire bir sokak adını vermeyen katı yüreklileri gözümün önüne getirmeye çalıştım birden. Olmadı. Yaşamlarında bir tek dize ezberlememiş, bir tek şiir okumamış insanlardan başka ne beklenir ki!
( Kendi Kendime - 1986 )
Bir avuç yobaz için, bir sürü cahil için Devrin'i çiğneyecek ayak varsa, kırılır.
Bir de bakarsınız ki her meydanda bir kere Her genç Türk'te bir kere bir Atatürk dirilir...
Sayfa 159 - ÇAĞDAŞ YAYINLARI / Behçet Kemal Çağlar
Hayat bunu gerektiriyordu. İnsan olmalarının sonucuydu bu. Bir kadınla, bir erkek arasındaki her münasebet sonsuza kadar böyle uzayıp gidemezdi ya!.. Bir bitiş noktası vardı.