Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Pierre Hadot

Pierre HadotWittgenstein ve Dilin Sınırları yazarı
Yazar
8.3/10
70 Kişi
290
Okunma
40
Beğeni
3.784
Görüntülenme

Pierre Hadot Sözleri ve Alıntıları

Pierre Hadot sözleri ve alıntılarını, Pierre Hadot kitap alıntılarını, Pierre Hadot en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Acılar, hastalıklar ve zenginlik düşleri bilge insana tesir etmez, zira o dışsal koşullar karşısında bağımsızdır...
Kendine gel ve bak! Hâlâ kendini güzel bulmuyorsan, o zaman, güzel olmaya yazgılı heykeli yaratan sanatçı gibi ol; o sanatçı ki yontar, fazla olanı atar, perdahlar ve temizler, ta ki o heykelde güzel bir yüz yaratana dek. İşte sen de fazla olan ne varsa at, eğri büğrü olanı düzelt, karanlık olan her şeyi temizle ve parlat; erdemin ilâhi ışıltısı senin için ışıldayana dek, "Bilgeliği kendi kaidesine kurulmuş" bulana dek, "kendi heykelini yontmaya" devam et. O heykele dönüşebildin mi? Onu görebildin mi?... Eğer o heykele dönüştüğünü görüyorsan, o zaman, bizzat bir görüye dönüşerek, kendine güvenerek, bir yandan burada kalırken bir yandan yükselerek, hiçbir kılavuza muhtaç olmadan, gözlerini iyice aç ve bak! s.18
Reklam
Çoğu kez, bedenimden uyanıp kendime döndüğümde, geri kalan her şeyin dışında ve kendimin içinde kalıyorum, mucizevî bir güzelliği temeşa ediyorum, üstün bir dünyanın en üst noktasında bulunduğuma kani oluyorum, en erdemli hayatı yaşıyorum, tanrısal olanla özdeşleşiyorum, kendimi onda sabit kılıyorum, böylesine üstün bir deneyime ulaşıyor ve tüm diğer tinsel hakikatlerin üstünde vücut buluyorum; ve ardından, tanrısalın içinde bu dinginliği yaşadıktan sanra, Aklî olandan düşünsel olana tekrar düştüğüm zaman, nasıl bir kez daha böylesine düştüğümü, ruhumun nasıl bedene geri döndüğünü, bir bedenin içindeyken bana kendini gösterdiği gibi olup olmadığını soruyorum kendime.” s. 23
Gerçekten de bizimkiden çok farklı bir kültüre ait kavramlan, tavırlan, düşünce zincirlerini ya da felsefi duşünceleri Yunan ya da Latin kökenli isimler taşıyan başlıklar altında sınıflandırmak son derece tehlikeli ve yanıltıcıdır. Çünkü karşılaştırma, bir yandan, sözde "konumlar dışı bir konum" benimseyerek yansız gibi gözükürken ve karşılaştınlan iki kultur arasında bir simetri postulatı ortaya koyarken daima, kullandığı karşılaştırma terimleriyle, gizliden gizliye Batı düşüncesinin çerçevesini empoze etme riski taşır: Egzotik düşünce dünyasına yaklaşırken özel eğilimimize, özel kültürel yönelimimize ve ait olduğumuz tarihsel döneme yakın olan şeyler, daha anlaşılır gelmez mi? Aslında karşılaştırma ölçutlerini ortaya çıkarabilecek bir perspektif ortaya koymaktan vazgeçmek pek mümkün değildir: Karşılaştırmacı yöntem örtük ve zımni önvarsayımlar doğrultusunda, karşılaştırmaya konu olan ve felsefi spekulasyonlann zemininde bulunan kültürel butünlerin temelindeki antropolojik ve felsefe öncesi anlayışları sorgulamaya cüret etmelidir. Öte yandan özgün metinleri dilimize çevirme konusundaki zorluk daha derin bir zorluğa gönderme yapar: Bir terimin bir dilde taşıdığı anlam ağı, bizim geleneğimiz içinde yer alan az çok felsefi bir terimin taşıdığı anlamlara ve değerlere mutlaka denk düşmez. lrdelenen felsefede kullanılan terminoloji ve onun bağlı olduğu duşünce kategorileri, böylece tahrip olabilirler. Bu nedenle Hindistan (ya da Çin) düşünce sistemlerinde Batı felsefesiyle benzerlikler bulmaya çalışma çabası karşılaştırmalı yöntemin titizliğiyle denetlenmelidir.
olmak-sahip olmak
Olmak kişi ile ilişkilenirken, sahip olmak kişi olmayan, fakat kişinin içinde kendini kaybetme riski taşıdığı her şeyle ilişkilenir.
Sayfa 187
Gündelik dil insan organizmasının bir parçasıdır ve ondan daha az karmaşık değildir. Pierre Hadot Wittgenstein ve Dilin Sınırları, Pierre Hadot Sayfa 72 - Doğu Batı Yayınları. Wittgenstein birinci dönem dil felsefesinde gündelik dilin karmaşık yapısınıdan anlamlı bir sonuç çıkarmanın mümkün olmadığını yukarıdaki sözü ile özetlemiş oluyor. Wittgenstein gündelik dili mantıklı bulmakla beraber, dış dünyayı(olguları) yansıtmaktaki yetersizliğini olguların tasvirindeki karışıklığa yol açmasına neden olduğunu ;"bay yeşil yeşildir"önermesinde gösteriyor. Karışıklığa neden olan, yeşil ad ve sıfat olmasıdır.Sıfatların adlar gibi göndergeye sahip değildirler.Sıfatlar gönderimsizdirler, bir olguya bir nesneye karşılık gelmezler. Wittgenstein ilk kitabı Tractstus'da dili yadsımıyor.İkinci dönem dil felsefesinde gündelik dili tekrar ele alıyor.Birinci döneminde ihmal (öyle demek mümkün) ettiği gündelik dili yeniden ele alıyor. İkinci dönem dil felsefesini gündelik dil üzerine kuruyor. Wittgenste Tekil bi evrenden Çoğul bir evrene geçiyor.
1.292 öğeden 1.261 ile 1.275 arasındakiler gösteriliyor.