Ralph Ellison (1 Mart 1913 – 16 Nisan 1994) Afrikalı-Amerikalı yazar.
1953 yılında Ulusal Kitap Ödülü'nü kazanan Görünmez Adam (Invisible Man) romanıyla tanınır. 1940'larda, New York'ta yaşayan isimsiz bir zencinin gözünden aktarılan hikâye, insanın toplum içindeki yerini ve kimliğini aramasını anşatır. Benzer temaları işleyen çağdaşı James Baldwin'in aksine, Ellison'ın karakterleri iyi eğitimli ve bilinçli olmalarıyla dikkat çeker.
Tam adı Ralph Waldo Ellison olan yazar, 1994'te New York'ta pankreas kanserinden ölmüştür.
Ralph Ellison tahmini olarak 1913 yıllarında Oklahoma City'de doğdu. Ellison'un babası küçük bi işletme sahibi idi ve Ellison 3 yaşındayken ölmüştür. Daha küçük yaşlarda müziğe ilgi duymuş, trompet ve piyona dersleri almıştır. Ellison Oklahoma City'deki muhteşem Jazz sanatcılarının olduğu zamanlar yaşamıştır. 1933 yılında Müzik dalında aldığı burs ile Tuskegee Institute'ye girmiştir
Her topluluk liste yapmış zamanında, Goodreads'ın bolca var mesela. Bu da onlardan biri - en zor 100 kitap (200'lük versiyonu da var) En azından BBC ve benzeri medya kuruluşlarına göre daha evrensel. Biz de bu liste işine girsek diyorum bir ara (#39501741 iletisinde girdik:) - 1000 kitap kullanıcılarının okurken
Görülmeyen Adam ırkçılığı konu alan bir eser. Fakat kitabın en can alıcı noktası, farklı olduğu düşünülen kişilerden çok kardeş olduğu düşünülen kişiler ile yaşanan çapraşık duygulardır. Beyaz’ın alaycı tavrı ve göklere uzanan kibri kardeşi kardeşe kırdırır. Oldukça hacimli olması kitabı yorucu hale getiriyor. Uzun betimlemeler ve zaman zaman düz yazıdan sıyrılıp kendini gösteren şiirsel bir dil. Kitapta geçen olayların günümüzde hala yaşanan olaylar olması üzücü.
Selamlar
Siyahi bir Amerikalının düzenle mücadelesi anlatılıyor herkesle mücadele içinde aslında. Görünmez adam oluyor nihayetinde en başında da öyle... Eski basım okuduğum için biraz zorlandığım yerler oldu yeni basımlarını okusanız daha kolay olur. Çok iyi bir yazar hayal gücü geniş sıkmıyor...
Geçen yüzyılın başlarında Amerikan toplumuna kendilerini kabul ettirmeye çalışan ve varolma mücadelesi veren siyah derili insanların öyküsünü, bulunduğu konumdan zirveye ve oradan da tekrar "görünmez" duruma gelen isimsiz genç bir "siyah"ın gözlerinden ortaya seren çarpıcı bir romandı.
Yazar toplumun verdiği mücadeleyi bu isimsiz gencin hayatta kalma mücadelesinde simgeleştirerek yüzyıllardır insanlığın kanayan yarası ırkçılık hastalığına güzel bir bakış açısı kazandırmış.
Kitabın hacimli olması, bazı konuların uzun uzun anlatılması okuru bazen sıkmakla beraber konunun ilgi çekiciliği ve yazarın anlatım gücü bu açığı kapatıyor.
Sabırlı okurlara önerimdir.