Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ronald Wright

Ronald Wrightİlerlemenin Kısa Tarihi yazarı
Yazar
8.6/10
67 Kişi
249
Okunma
20
Beğeni
2.436
Görüntülenme

Ronald Wright Sözleri ve Alıntıları

Ronald Wright sözleri ve alıntılarını, Ronald Wright kitap alıntılarını, Ronald Wright en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kendisinden önceki medeniyetlerin çoğunu kapsayan medeniyetimiz, geleceğe doğru hızla ilerleyen kocaman bir gemidir. Hiç olmadığı kadar hızlı, daha ileriye, daha yüklü bir halde ilerliyor. Her kayalığı, her tehlikeyi göremeyebiliriz, ama gemimizin pusulasını ve aldığımız yolu okuyarak, gemimizin tasarımını, güvenlik sicilini, mürettabatın becerilerini anlayarak, sanıyorum, ilerde bizi bekleyen dar boğazlardan, buzdağları arasından geçmenin akıllıca bir yolunu bulabiliriz. Bunu hiç ertelemeksizin yapmamız gerektiğine inanıyorum, çünkü arkamızda bıraktığımız çok fazla gemi enkazı var. Güvertesinde olduğumuz gemi, gelmiş geçmiş en büyük gemi değil yalnızca, geriye kalan tek gemi bu aynı zamanda. Zekamızın gelişmesinden bu yana başardığımız her şeyin geleceği, gelecek birkaç yık içindeki eylemlerimizin bilgeliğine dayanacak. Bütün yaratıklar gibi insanlar da şimdiye kadar yollarını deneme yanılma yoluyla bulmuşlardır, ama başka yaratıkların tersine bizim öyle büyük bir varlığımız var ki hata yapmak artık kaldıramayacağımız bir lüks. Dünya, büyük hatalarımızı affetmeyecek kadar küçüldü artık.
Adolf Hitler bir keresinde neşeyle şunları söylemişti: "Düşünmeyen insanlar yöneticiler için ne büyük şans!" Yöneticiler düşünmeyince ne yapabiliriz peki?
Reklam
"Kadim dünyanın her yerinde yöneticiler muazzam bir siyasi tiyatro sahnelemişlerdir: Esirlerin, halkın gözleri önünde kurban edilmesi. 19. yy'da bir Ashanti kralının İngiliz kralına samimiyetle söylediği gibi: ' İnsan kurban edilmesi uygulamasına son verecek olursam kendimi onları itaat altında tutmanın en etkili yöntemlerinin birinden yoksun bırakmış olurum.' O sıralarda Hint isyancılarını topların ağzına bağlatıp ikiye bölerek öldüren İngiliz kralının böyle bir tavsiyeye pek ihtiyacı yoktu."
Sayfa 161Kitabı okudu
Seks, yiyecek, zenginlik, iktidar, ayrıcalık; bizi cezp eder ve ilerleme isteği duymamızı sağlar. Modern anlamdaki ilerleme kavramını da bunlara dahil edebiliriz. Kullandığımız maddi şeylerin daima dahi iyi olmasını isteme fikridir bu, Sanayi Reformu ile doğmuş ve güç kazanmıştır.
Bazı uzmanlar konuşmayı hayli yakın dönemde ortaya çıkmış bir olgu olarak görüyor, ama konuşmanın çok uzun bir gelişim süreci olması, beyinle birlikte karmaşıklaşmış olması çok daha muhtemeldir. Maymun beyniyle insan beyni arasındaki farklılıkların birçoğu, konuşmanın çeşitli yönlerini yöneten bölgelerdedir.
İnsan tüm örgütlü davranışları içinde doğal donanımı için her zaman dış öğelerin etkisine uğramıştır. İnsanın psikolojik açıdan örgütlenmesi duygulara dayanır, diğer bir deyişle doğal eğilimlere değil, yavaş yavaş oluşan komplekslerin tutumuna dayanır. Teknik açıdan insanın katılımları her zaman yapay ürünlere bağlıdır: Araçlar, aygıtlar, silahlar, gereçlerin icadı, bunlar insanın doğal ve anatomik yapısını aşar. İnsanın toplumsallaşabilir olması politik, hukuksal ve kültürel işlevlerin her zaman karışımı ve uyuşmasıdır. İnsanları ortaklık kurmaya, birleşmeye iten ne onların heyecan tepkilerinin benzerliği, ne aynı uyarıcılara gösterdikleri tepkilerinin benzerliğidir, yalnızca yapay var olma koşullarının etkisi altında edinilmiş bir alışkanlıktır.
Reklam
"Dr. Johnson'ın dediği gibi, yurtseverlik de 'bir alçağın son sığınağı' olabilir. Ama aynı zamanda bir tiranın da başvurduğu ilk çaredir. Dışarıdakilerden korkan insanlar kolayca yönlendirilir."
Sayfa 111Kitabı okudu
Peru'da görevli, And Dağları'nın zirvesinde İnka başkentini, kentin mücevher gibi dizilmiş devasa taşlarla örülmüş surlarını yeni görmüş bir İspanyol vali kralına şöyle yazmıştı: "İnkaların yaptığı kaleyi inceledim. Şeytan'ın işi olduğu açık. Çünkü insan gücü ve becerisiyle yapılabilmesi mümkün görünmüyor." Bugün bile bazıları gizemciliğin rahatlığından yanadır. Kadim dünyanın harikalarının güneşin altında uğraşıp didinen binlerce insan yerine Atlantisliler, Tanrılar ya da uzay gezginleri tarafından yapıldığına inanmayı tercih eder. Bu düşünme biçimi atalarımızın hakkını onlardan esirger, bizleri de onların deneyimlerinden mahrum bırakır. Çünkü o zaman insan, dünyanın her yerinde insanların tekrar tekrar aynı ilerlemeleri kaydettiklerini, aynı hatalara düştüklerini söyleyen kemiklerle, çömlek parçalarıyla, yazıtlarla yüzleşmesi gerekmeksizin geçmiş hakkında neye inanmayı istiyorsa ona inanabilir.
Dünya hatalarımızı mazur görebilecek kadar büyük değil artık.
Reklam
Mayaların sanat, yazı, mimari, astronomi ve matematikteki başarıları antik Mısır ya da Klasik Avrupa'nınkilerle yarışıyordu. Matematikçileri sıfır kavramını ve konumsal rakamları Yunan ve Roma'nın yapamadığı keşifler- bulmuş ve bunu zihinsel araçlarla, milyonlarca, hatta milyarlarca yıllık zamanı tam olarak ölçebilen bir takvim tasarlamışlardı. Güneş yılını Avrupalıların 1582'ye kadar kullandığı Jülyen takviminden daha kesin olarak ölçmelerini olanaklı kıldı. Venüs'ün sinodik dönemine dair yaptıkları olağanüstü hesap yalnızca yılda on dört saniye şaşıyordu. Mayaların bize öğretebileceği çok şey vardı, ama on altıncı yüzyılda okunabilecek binlerce antik kitaptan yalnızca üç tanesi ispanyolların şenlik ateşlerinden kurtulabildi. Bu kitaplardan birinde Venüs ve öteki gezegenlerle ilgili şaşırtıcı astronomik veriler var. Neyin yok olup gittiğini kim bilebilir.
Son ağaç. Son mamut. Son dodo. Herhalde kısa süre sonra son balık ve son goril olacak. Polisin "biçim" dediği şeye dayanarak baktığımızda bizler akıl mantık tanımayan seri katilleriz.
Dünyadaki ilk uygarlık olan Sümerlerin çöküşü, yalnızca yarım milyon insanı etkilemişti. Roma’nın düşüşünden on milyonlarca insan etkilendi. Bizimkinin başarısızlığından ise kuşkusuz milyarlarcası zarar görecektir.
Sayfa 70
Bu yeni yüzyıl çok eskimeden geçmişimizdeki bütün karanlık çağları solda sıfır bırakan bir kaos ve çöküş çağına gireceğiz.  Şimdi, geleceği düzeltmek için son şansımız.
Seks, yiyecek, zenginlik, iktidar, ayrıcalık; bizi cezp eder ve ilerleme isteği duymamızı sağlar. Modern anlamdaki ilerleme kavramını da bunlara dahil edebiliriz. Kullandığımız maddi şeylerin daima dahi iyi olmasını isteme fikridir bu, Sanayi Reformu ile doğmuş ve güç kazanmıştır.
Sayfa 52
1.074 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.