Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Swami Vivekananda

Swami VivekanandaMaya ve Yanılsama yazarı
Yazar
8.0/10
29 Kişi
103
Okunma
25
Beğeni
4.682
Görüntülenme

Swami Vivekananda Sözleri ve Alıntıları

Swami Vivekananda sözleri ve alıntılarını, Swami Vivekananda kitap alıntılarını, Swami Vivekananda en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ateistler
Onların sözlerinin, “Siz hepiniz güneşin varlığına inanan ahmaklarsınız,” diye bağıran körünkinden farkı yoktur.
Tanrı her şeydedir, O’nu başka nerede arayalım ki?
Reklam
Başkalarında sadece bir tohum olan herşeyi bilme, O'nda sonsuz olur.
"Düşünün ki ineklerden bir filozof çıkmış ve bu ineğin bir dini varmış. Onun evreni bir inek evreni olur ve sorunu da inekçe çözerdi; bizim Tanrımızı görmesine imkan olmazdı. Düşünün ki kediler filozof olmuş; onlar kedi evreninden başka bir şey görmezler ve evren problemini kedice çözerler, evrenin yöneticisini bir kedi olarak görürlerdi. Aynı şekilde bizim kavrayışımız da evreni tümüyle kuşatmaz. İnsanın benimsemeye teşne olduğu bencil yaklaşımı kabul etmek büyük bir hata olur. Dışsal çabalarla evren sorununun bu şekilde çözümü öncelikle evreni kendi özel evrenimiz olarak görmemizle sonuçlanır; bu bizim kendi Hakikat görüşümüz olur. O Hakikati biz duyularımızla göremeyiz; O’nu kavrayamayız. Biz evreni ancak beş duyunun bakış açısıyla biliriz. Düşünün ki başka bir duyumuz daha oldu, bu durumda bütün evren bize başka görünürdü."
İnsan toplumunda, kişi hayvana ne kadar yakınsa, bu insanın duyusal hazzı o kadar güçlüdür; bir kişi ne kadar yüksek seviyeli ve kültürlü ise,entellektüel ve benzeri diğer incelikli işlere duyduğu hazda bir o kadar büyüktür. O halde, zihinsel planın da, düşünce planın da üstüne çıkan bir kişi, spiritüalite ve ilahi ilhamın planına geldiğinde, burada bir saadet hali keşfeder; bu saadetle karşılaştırıldığında tüm duyusal zevklerin ve hatta zihinsel zevklerin bile bir şey olmadığını görür.
Sayfa 93 - Purnam YayınlarıKitabı okudu
"Advaita sisteminin kendine özgü bir diğer yanı da onun başından beri yapıcı olmasıdır. “Kimsenin inancına dokunmayın, cehalet yüzünden kendilerini daha aşağı türden ibadetlere bağlayanları bile,” deme cesaretini göstermek övülesi bir şeydir. Ama o öyle der, kimseyi rahatsız etmeyin, herkesin daha da yükselmesine yardım edin; tüm insanlığı kucaklayın. Bu felsefe bütünün toplamı olan bir Tanrıyı telkin eder. Herkesi kapsayacak evrensel bir din arıyorsak o din parçalardan oluşmakla kalmamalı, daima onların bütününün toplamı olmalı ve dinsel gelişimin tüm derecelerini kapsamalıdır."
Reklam
Bilgide çelişki var. İnsana kendisi her şeyi bilebilirmiş gibi geliyor, yeter ki öğrenmek istesin; fakat daha birkaç adım atmadan aşamadığı kalın bir duvar çıkıyor önüne. Tüm işleri bir daire içinde kalıyor ve o dairenin dışına çıkamıyor. Çözüm için gece gündüz kafasını çalıştırıyor fakat bir türlü çözüme ulaşamıyor çünkü aklının ötesine geçemiyor. Yine de içinde bu yolda güçlü bir arzu var. Ama biliyoruz ki ancak arzularımızı denetleyerek iyiliğe ulaşabiliriz.
Biz evreni ancak beş duyunun bakış açısıyla biliriz. Düşünün ki başka bir duyumuz daha oldu, bu durumda bütün evren bize başka görünürdü. Düşünün ki manyetik bir algımız var, o zaman şu anda bilmediğimiz milyonlarca kuvvetin varlığına tanık olurduk; oysa onları ne hissedebiliyoruz ne de algılayabiliyoruz. Bizim duyularımız son derece sınırlıdır; bizim evren dediğimiz şey o sınırlar içinde var; ve bizim Tanrımız da böyle bir evrene getirilen bir çözümdür.
İnsan zihnini harekete geçiren en büyük etken budur. Hiçbir ideal bize manevi ideallerden daha çok enerji veremez. İnsanlık tarihinde ne kadar geriye gidilirse gidilsin bu açıkça görülür, üstelik bu güç ölmüş değildir.
“Düşünün ki bir odada masanın üstünde bir torba altın duruyor ve aynı odada bir de bebek var. Bir hırsız geliyor ve altını çalıyor. Bebek hırsızlığı bilirmi? İçimizde ne varsa dışımızda da onu görürüz. Bebeğin içinde hırsız yok, dışarıda da hırsız görmüyor. Tüm bilgilerde de bu böyledir. Dünyanın kötülüklerinden ve onca günahından söz etmeyin. Ama kötülük görmeye mahkum olduğunuz için ağlayın. Her yerde günahkarlık görmeye mahkum olduğunuz için ağlayın ama dünyaya yardım etmek istiyorsanız onu suçlamayın. Onu daha da zayıf düşürmeyin. Çünkü günah, mutsuzluk ve bütün bunlar zayıflığın sonucundan başka nedir ki? Böyle öğretiler dünyayı her geçen gün daha da zayıflatıyor. İnsana bebekliğinden itibaren zayıf olduğu, zayıf ve günahkar olduğu öğretiliyor. Onlara hepsinin ölümsüzlüğün görkemli çocukları olduklarını öğretin, görünüşte en zayıf olanlarına bile. Bırakın küçüklüklerinden itibaren beyinlerine olumlu, güçlü, yardımı dokunan düşünceler girsin.”
422 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.