Tracy Anne Warren

Yazarın müthiş bir anlatım gücü var.
Benzetmeleri ve tanımları çok etkileyici.
Akıcı ve sürükleyici bir kitap.Konusu sıradan görünse de verdiği mesaj anlamlı.

Haylaz leydi Jeannette'in iyi bir derse ihtiyacı vardır.Yarattığı skandal yüzünden Ailesi tarafından cezalandırılmak amacı ile İrlanda'ya sürgüne gönderilir.
Jeannette'in başın gelen kötü şeyler sevdiklerinden ve ülkesinden uzaklaştırılmakla bitmez..Yakışıklı mimar Darragh ile hoş olmayan bir şekilde tanışır ve çok geçmeden kendini onunla evli bulur.
Hayattan beklentilerini tekrar gözden geçirmek zorunda kalır.

2017 fazlasıyla hoş bir kapanış oldu,bu kitap ile birlikte.Tarihi aşk okumayı özlemiştim ki,bu kitaba kitaplığımda rastladım.Aman hemen bir göz atarım düşüncesiyle başlamışken gece yarısına kadar elimden düşüremedim.Şu meşgul zamanlarda bile kendisini böyle hızlı ve neşeli okutan kitaplar az bulunur!

Dükler,düşesler,kız kardeşler ve olmazsa olmazımız aşk.Violet Brantford,kardeşinin yerine geçerek dükün beyazlar içindeki gelini olacağını hiç aklına getirmemiştir.Bunca yıl hep kendini dükle birlikte hayal eden Violet,kız kardeşi Jeannette'in son anda düğünden vazgeçmesi ile bu hayalini gerçekleştirmiştir.

Jennie ile Violet o kadar benziyorlardır ki dük,onları birbirinden ayıramamıştır.Kısa zamanda toplum tarafından saygı gören bir kadın olan Violet,sırrını kimseye açmamıştrı.Öte yandan dük,Jeannette sandığı eşine giderek aşık olmaktadır.Bu olayların sonucu nereye varacak?

Çok romantik,akıcı,kafa dağıtıcı ve çok güzel bir kitap.Violet ve Adrian'ın evliliği ne olacak diye düşünmeden edemedim.Yağmur sesi dinlemenin verdiği tebessümü yüreğinizde hissettirecek,geçmişin tozlu sayfalarında geçen bu romanı herkese tavsiye ederim.Gelinin yerine geçmek ne denli zor olabilirdi ki? :) Herkese bol okumalı ve mutluluk dolu günler.Yeni yıl hepimize bambaşka kitaplar,yepyeni maceralar getirir inşallah.

Bu kitap biraz hayal kırıklığı yarattı bende. İlk iki kitapta yazar konu kadar olay örgüsünü de yaşananları da çok güzel aktarıyordu bizlere. Bu kitap sanki yazarın yazdığı ilk kitap gibi geliyor -ki değil. İlk iki kitapta mutlaka pek tahmin edilemeyecek şeyler yaşanırken bu kitapta neyin ne olacağını anlıyorsunuz. Şaşırtan bir gelişme yoktu. Bunun haricinde bir şey daha eksikti ama ne olduğunu bulamadım.

Tarihi aşk romanı okumaya yeni başlayanlar için gayet güzel ancak 100'den fazla okuyan için normal bir kitap.

Aklıma geldikçe beni gülümseten kitaplar arasındadır ,ikili arasındaki konuşmalar tanışmaları,ilişkileri ,bir küsüp bir barışmaları..yani kısaca fırtınaydı bunlar ve çok eğlencelilerdi...

Kollarımdaki Yabancı'nın devamı olan bu kitap,düğün günü ikiziyle yer değiştiren ve gerçekler ortaya çıkınca ailesi tarafından uzaktaki akrabalarına sürgüne gönderilen ,cıvıl cıvıl,burnu havada,azcıktan fazlaca kendini beğenmiş Jeannette'in hikayesini anlatıyor.

Kızımız çok havalı,neden ailesi onu cezalandırmış falan bir isyan içinde yolculuk yaparken tam akrabalarının evlerine yaklaşmışken arabanın tekeri çıkar,çamur çaylak yol ortasında kalır...Yağmurun içinde güçlü yakışıklı biri birden çıkagelir ve yardım eder...havalı bir leydi olan Jeannette,kendinden aşağı gördüğü bu adama teşekkür etmez dahi etmez...ama aklının bir köşesinde de kalır bu gizemli yabancı.

Günler sonra gizemli yabancının bir mimar olduğunu ve akrabalarının evini tamire geldiğini öğrenir.Jeannette ,leydi olduğu için mutlaka soylu biriyle evlenmeyi düşünür,tamam bu yabancıdan etkileniyor falan ama koruması gereken bir statüsü var...

Aralarındaki duygusal çekim engel olunamaz hale gelir ve bir şekilde evlenirler...Jeannette yıkılır,bir kontla evlenmeyi düşünürken ,hayatını çalışarak kazanan bir mimara kalmıştır.

tabi işin gerçek yüzü böyle değildir,o gizemli mimar aslınad Mulholland Kontudur ama güzel Jeannette' a hayat dersi vermek istemiştir.

Okurken hiç sıkılmadım,hem diyaloglar hem olaylar sizi alıp götürüyot.Romantik kitap severlere tavsiye ederim.

Okuduğum en romantik kitaplar listesindedir :) Kitap,birbirinin tıpkısı ikiz kızkardeşlerin düğün günü yer değiştirmeleriyle başlar.
Evet,Reaburn dükü ile evlenmekten son dakika vazgeçen Jeannnette'in yerine kız kardeşi Violet geçer.Kardeşler o kadar benziyorlar ki kimse aradaki farkı anlamıyor,damat bile :)

Violet'in böyle bir çılgınlığı kabul etmesinin tek sebebi yıllardır Adrian'a aşık olması ve işte kader tam da düğün günü,Adrian arık onun olur :)

Adrian ,aslında Jeannette'a karşı bir şeyler hissetmiyor ama konumu itibariyle şen şakrak,girişken güler yüzlü bir eşin kendine uygun olduğunu düşünüyor.Violet de güzel ama daha sessiz sakin kitaplarda yaşıyor,haliyle Adrian'ın pek dikkatini çekmiyor.

Neyse efendim,evlendikten sonra Violet kardeşini taklit etmeye çalışıyor ama bir süre sonra kendi özüne dönmeye başlıyor.Adrian eşindeki bu sakinlikten aslında çok memnun çünkü kendini huzurlu hissediyor.ve giderek eşine aşık oluyor.

Bir süre sonra gerçek açığa çıkıyor...peki geri dönüşü imkansıza yakın bu durumu atlatabilecekler mi,yani çok seviyorlar birbirlerini ama ortada çok büyük bir aldatma var...

Okuyalı bir süre oldu ama hala aklıma geldikçe gülümsediğim diyaloglar var :) Romantik kitap severlerin keyifle okuyabileceği bir kitap :)