Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Abidin Nesimi Fatinoğlu

Abidin Nesimi FatinoğluYılların İçinden yazarı
Yazar
6.0/10
2 Kişi
3
Okunma
2
Beğeni
1.752
Görüntülenme

Abidin Nesimi Fatinoğlu Gönderileri

Abidin Nesimi Fatinoğlu kitaplarını, Abidin Nesimi Fatinoğlu sözleri ve alıntılarını, Abidin Nesimi Fatinoğlu yazarlarını, Abidin Nesimi Fatinoğlu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Cami Baykurt’tan söz etmem de gerekiyor. Benim kendisiyle tanışmam 1947 yılma rastlar. Arkadaşlığımız, benim iş için İstanbul’ dan ayrılıp 1949’da Doğu’ya gidişim ve Cami Beyin de kısa bir süre sonra ölmesi nedeniyle ne yazık ki uzun sürememiştir. Tanıştığımız dönemde rahmetlinin sağ eli tutmuyordu ve sağlığı yazı yazmasına elverişli değildi. O döneminde yazılarını söyleyip yazdırtıyordu. Bu işi de genellikle rahmetli Fehmi Yazıcı yapıyordu. Fehmi Yazıcı’dan önce Cami Baykurt, anılarını Roma elçiliği sırasında, Baykurt’un elçilik başkâtipliğini yapan Sami Beye yazdırtıyordu. Bu anılarının Balkan Savaşı (1912) sonuna kadar olan bölümünü 1948’de yazdırtmış bulunuyordu. Yukarıda da belirttiğimiz gibi bu tarihten sonra ilişkimizi sürdüremedik. Anılarını bitirip bitirmediğini bilmiyoruz. Ancak şimdi oğlu Vedat Baykurt beyden aldığımız özel bilgiden anılarını olduğu gibi Türk Tarih Kurumu’na verdiklerini öğrendik. Türk Tarih Kurumu’ndaki anılar da 1913 yılma kadardır. Oysa Cami Beyin Türkiye tarihindeki önemi 1919-1920’lere aittir.
DP kuruluşunda Sol temayüllüler
Celâl Bayar sol kesimin yardımını sağlamadan kuracağı partinin gelişemeyeceğini biliyordu. Genellikle Bayar malî sermayenin adamı olarak tanınıyordu. Bu itibarla sol kesimin ona karşı bir sempatisi yoktu. Oysa Bayar’m partisinin gelişmesi ancak sol kesim aydınlarının ona yakınlık göstermesine bağlıydı. Türkiye’de sol kesimin temsilcisi görünen ve öyle bilinen «Tan» gazetesinde Zekeriya Sertel, Celâl Bayar’m faşist olmadığını, sola açık bir kişi olduğunu savunur bir başyazı yayınladı. Bu yazının Bayar’m sol kesimin sevgilerini üzerine toplamasına etkisi oldu. Bu tarihlerde ben de Bilecik’te sürgündüm. İlerde anlatacağım gibi Bilecik'te DP ile yakından ilgilendim.
Reklam
Bayar malî sermayenin adamı olarak tanınıyordu. Bu itibarla sol kesimin ona karşı bir sempatisi yoktu.
İkinci Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru İstanbul milletvekilliğine adaylığımı koyduğum sıralarda bir sosyalist parti kurma düşüncesindeydim. O günlerde Bilecik Devlet Hastanesi inşaatında şantiye şefiydim. Elimdeki maddî olanaklardan yararlanarak ileride kurulmasını tasarladığım parti için gerekli masa, dolap, vb. ni marangozhanede hazırlattım.
Sabahattin Ali, Vedat Baykurt ve Yeni Dünya
Dünyanın politik gidişi Türkiye’de çok partili bir düzenin gelmesini zorunlu kılıyordu. Bunun üzerine Cami bey bir siyasal parti kurma doğrultusunda çalışmalara başladı. İleride Cami Baykurt’la ilgili bölümde genişçe anlatacağım gibi rahmetli Fehmi Yazıcı arkadaşıma benden kurulacak bu parti için istediği ön program taslağını yolladım. Cami bey bu program üzerinde gerekli değişiklikleri yaptı ve görüşü alınmak üzere birçok kişiye yolladı. Cami Baykurt’un hazırlığını yaptığı bu parti «Türkiye Emekçi Köylü Sosyalist Partisi»ydi. Cami bey günlük gazete kurmadan bir siyasal parti kurmanın ve yaşatmanın olanaksız olduğunu biliyordu. Bunun için de bir günlük gazete çıkarma girişiminde bulundu. Gazeteye Sabahattin Ali 25 bin lira koydu. Cami Baykurt’un oğlu Vedat ile bir ortaklık meydana getirdiler. «Yeni Dünya» gazetesini çıkarmayı kararlaştırdılar. Yeni Dünya gazetesinin 5. sayısında Tan olayları adıyla anılan olaylar sırasında matbaa tahrip edildi. Partinin kurulması da tarihe karıştı.
Demokrat Partinin kurulması
İnönü üçüncü defa parti kurma teklifini Bayar’a yaptı. Bayar, Ahmet İhsan Tokgöz’ ün damadı operatör Murat beyin düzenlediği bir muhalefet grubuna dayanıyordu. Bayar ancak bu güçlere dayanarak bir parti kurabilirdi. Bayar İnönü’ nün teklifine olumlu bir karşılık verdi. Bu cevap İnönü’nün tereddütlerini artırıcı nitelikteydi. Kuracağı partiye, kendisinin güvendiği, Köprülü, Refik Koraltan ve Adnan Menderes’i teklif etti. Fuat Köprülü «Ülkü» dergisindeki yazılanyle İnönü’den kopmaz bir varlık niteliğindeydi. Refik Koraltan ise «timsal-i İsmet, İsmet Paşam’a» diye fotoğrafını imzalayarak ona takdim edecek kadar İnönü’ye bağlıydı. Menderes de CHP meclis grubu içinde Bayar’a karşı yürütülen kampanyanın kulisçilerindendi. Görülüyor ki bu dört kişi arasında herhangi bir yakınlık yoktur. Bunlardan Koraltan ve Köprülü yalnızdırlar. Buna karşılık Menderes’in Cemal Tanca, Alaaddin Tiritoğlu ve benzerleriyle meclis içinde bir de grubu vardır. Tevfik Rüş tü (Araş) aracılığıyle Menderes, Bayar’a bağlı kalacağına söz verdi ve o tarihe kadar yaptığı işlerden pişmanlık duyduğunu söyledi. Köprülü ve Koraltan belli tarihlere kadar Bayar’a sadık kaldılar. Bu dört kişi daha sonra «dörtlü takrir»! vererek Demokrat Parti’yi kurdular.
Reklam
Baykurt-Bayar görüşmesi
Celâl Bayar «Öyle ise siz bu partiyi kurun biz de CHP içinde bir kuvvete sahip bulunuyoruz. Sizi partide ve mecliste savunalım» der. Bunun üzerine Cami Baykurt «bizim yasama dokunulmazlığımız yok. İlk konuşmamızda bizi içeri atarlar. Bu nedenle bu işi yasama dokunulmazlığı olan kişilerle başlatmak gerekir. Biz sizi dışarıda kalemimizle destekleyelim» diye cevap verir. Bunun üzerine Celâl Bayar «Peki bunu ne şekilde yapabiliriz» sorusunu sorar. Cami bey de «Siz ilk önce başbakanlığınız döneminde çıkardığınız insan haklan evrensel bildirisiyle çelişen yasa ve kararnameleri tespit edin ve bir önergeyle meclisten ‘biz bu kanun ve kararnameleri çıkarmakla bir hata işledik. Şimdi bu kanun ve kararnamelerin iptalini istiyoruz. Ayrıca da bir komisyon kurarak benim başbakanlığımdan önce ve sonra çıkmış olan insan haklan evrensel bildirisi ile çelişen bütün kanun ve kararnameleri yürürlükten kaldırın'» der. Bu şekildeki bir konuşmadan sonra Bayar Cami Baykurt’un yanından aynlır ve bir daha da ziyaretine gelmez.
Cami Baykurt’un bir parti kurma girişimini Celâl Bayar’ın da duymamış olmasına imkân yoktur. Nitekim hal hatır sorduktan sonra Celâl Bayar Cami beye memleketin durumunu nasıl bulduğunu sormuş. Cami bey de durumun 1919’daki durumumuzdan daha kötü olduğunu söyleyerek: «Çünkü 1919’da her ne kadar vatanımız işgal altında idi ise de halkımızın güvenebileceği bir aydın sınıf ve dünya ölçüsünde müttefikler bulma imkânına sahipti. Oysa şimdi Türkiye halkı aydınlar tarafından aldatıldığını anlamıştır ve aydınlara güveni yoktur. Dış dünyada da bir müttefiki yoktur. Bu itibarla halka dayanarak bir şey yapmaya imkân yoktur. Ancak Türkiye politik konjonktür yoluyla kendine bir kurtuluş yolu aramak zorundadır. CHP iktidarı bu politik konjonktürün yürümesine engeldir. Bir millî ve vatansever partinin kurulması gerekir» görüşlerini savunur.
İnönü bir parti kurmak için üçüncü teklifi Celâl Bayar’a yapıyor. O da bunu uygun buluyor. Esasen Bayar’ın daha önceleri de ciddî bir muhalefet cephesi kurma çalışmaları vardır. Cami Baykurt’tan dinlediğime göre, Bayar, Cami Baykurt’un «Parkotel» arkasındaki evine bu tarihlerde gelir. Cami Baykurt yıllardan beri karaciğerinden rahatsızdır, âyrıca da felçtir. Bu ziyaret bir bakıma da hasta ziyareti niteliğindedir. Bayar’la Cami Baykurt 1919’dan o tarihe kadar görüşmemişlerdir. Çünkü Bayar Atatürk’e son derece bağlıydı. Oysa Cami Baykurt’un Atatürk’le arası açıktı. Bu itibarla ziyareti dikkatleri çekecek niteliktedir.
Topal Necati aslen Bingöllüdür. Genç yaşında Teşkllât-ı Mahsusa’ya girmiş, bir Türk - İslâm - Turan devleti kurulması işine kendini adamıştır. Erzurum’da Albayrak matbaasını, okulunu, gazetesini ve çetesini kurmuştur. Kurtuluş Savaşımızın temel direklerinden biridir. Pantürklst bir nasyonal komünisttir.
363 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.