En Beğenilen Agustina Bazterrica Yorumları ve İncelemeleri
En Beğenilen Agustina Bazterrica sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Agustina Bazterrica kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
" ...bir kafeste doğan ve sonra bir kafeste ölen, doğan ve sonra ölen, bir kafeste doğan ve bir kafeste ölen kafeslenmiş hayvanlardan doğan kafeslenmiş hayvanlardan doğan kafeslenmiş hayvanlardan doğan bir hayvan gibi.."
Samuel Beckett
Sözcükler hırpalar bazen. Insanın canına okurlar.
...SindirmesiZorDiliAkıcı1Kitap...
~~~dünya birbirimizi yediğimiz 1dünya olduğundan beri. İster sembolik olarak ister kelimenin tam anlamıyla, birbirimizi yiyip bitiriyoruz~~~
Kitabın en can alıcı alıntısı bence herşeyi tükettiğimiz bu düzen içindeki dünyada her anlamda yiyoruz birbirimizi, kitapta fiziken anlatmış olsa da alt metinde
İnsan eti “özel et” olarak adlandırılmıştı. Sadece “et” olmaktan çıkıp “özel fileto”, “özel kaburga”, “özel böbrek” olmuştu. #138979508
Rahatsız edici, insanı okurken sorgulatan, ya gerçek olsaydı sorusunu her saniye sordurtan, yamyamlığın meşru kılındığı, ne 1984’ün, ne Cesur Yeni Dünya’nın ne de 451’in gölgesinde,
“Et ettir, nereden geldiği önemli değildir.”
GGB adlı virüs, tüm hayvanlara bulaşmış. Bu hayvanların etlerini yiyen insanlar ölüyor. Bu yüzden hayvanların kuşlar hariç hepsi katledilmiştir. Kediler, köpekler, inekler, koyunlar, balıklar… Kuşlara yetişemedikleri için, dışkılarından virüs kapmamak için şemsiye kullanıyorlar. Bir aşı üretilemedi,
‘Bu dünyadaki tüm kötülüklerin sebebi insandır. Bizler kendi kendimizin virüsüyüz.’
⠀
Hayvanlara insanlar için ölümcül tehdit oluşturan bir virüs bulaşıyor ve insanlar tüm hayvanları katlediyor. Peki yiyecek et bulamadıklarında ne oluyor dersiniz? İnsan mezbahaları kuruluyor. İnsan eti yemek yasallaştırılıyor. Paranız varsa istediğiniz her ‘özel et’ kapınızda. Dil, el, kol, beyin. Hangisini isterseniz.
Kitabı sonuna kadar tüylerim diken diken okudum gerçekten. Okurken en çok zorlandığım kısım fabrikada üretilen insanların mezbahalardaki her adımına tanık olmaktı. Yazar her şeyi o kadar açık bir şekilde, hiçbir şeyi sakınmadan anlatıyor ki ister istemez sinirleriniz bozuluyor. Özellikle de sonuna doğru uğradığım şoku anlatamam.
⠀
Evet bir roman bu, bir distopya. Ama ne yazık ki gerçekleşebilme ihtimali olduğu hissini uyandırıyor insanda. O yüzden kitap boyunca sinirleriniz bozuluyor ama yine de okuyorsunuz. Çünkü sonunda bir şey arıyorsunuz, bir şey bekliyorsunuz. Belki de biraz umut.
Tüyler ürpertici olması bir yana çok iyi bir romandı Leziz Kadavralar. Ben okuyabilirim diyen herkese tavsiyedir.
Öncelikle şunu belirteyim şuana kadar okuduğum en iyi distopyatik kitaplardan biri.
Yazarın betimlemeleri tasvirleri ve tabiki hayal gücüne hayran kaldım. Önce hayvanlara bir virüs bulaştı ve insanlar hayatlarından hayvalanarı çıkarmaya başladılar . İlk başlarda sebzelerle beslenmeyi devam ettirdiler ama bu yetmedi onlara ve insan eti yemeye başladılar hiçbir şekilde yedikleri ete insan eti demediler ve zamanla insan yetiştirdiler sanki bir inek koyun yetiştirir gibi bu yetiştirdikleri insanları sırf taze diye belirli aralıklarla kesip yediler canlı canlı. Her insan sanki yediklerini birer canı yokmuş gibi onlara işkence çektirdiler. Velhasıl kelam bu kitabı okuya bilmek için sağlam bir mideniz olması gerekir benim en çok etkilendiğim yerler et fabrikasının anlatıldığı kısımlar oldu ve baş kahramana hediye edilen dişi besiye onun diğer insanlar gibi yemeyip çok merhametli davranması onu aynı bir çocuk gibi bakması oldu ama kitabın en sonunda beni çok şaşırttı sırf bu merhameti kendi çıkarları üzerine kurulu olduğunu gösterdi ve üzdü....
