Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ahmet Bedevi Kuran

Ahmet Bedevi Kuranİnkılap Tarihimiz ve Jön Türkler yazarı
Yazar
8.3/10
7 Kişi
29
Okunma
4
Beğeni
1.535
Görüntülenme

Ahmet Bedevi Kuran Sözleri ve Alıntıları

Ahmet Bedevi Kuran sözleri ve alıntılarını, Ahmet Bedevi Kuran kitap alıntılarını, Ahmet Bedevi Kuran en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Divan-ı Harp Heyeti...
Hemen tutuklandığımız gün oluşturulan bir seçkin heyet(!) tarafından sorgulanmamıza başlanmıştır. Heyet şu suretle oluşmuştu: Tophane Müşiri ve Askeri Mektepler Nazırı[Müdürü] Müşir Zeki Paşa Askeri Mektepler Müfettişi Ferik İsmail Paşa Askeri Mektepler Nazırı Kayserili Rıza Paşa Harbiye Mektebi Ahlak Muallimi Mazhar Bey.
Sayfa 73 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Harbiyelinin Siyasete Bulaşmama Direnişi...
Talebe, Harbiye Mektebi'nin bir bütün halinde ve fırka mücadeleleri haricinde, Meşrutiyet bekçisi kalmasını istiyordu. Fırkalara bağlanmamızdan ne fayda umulurdu? Hiç! Zarar ise muhakkaktı: Mektepteki birlik parçalanacak, orduda da fikir mücadeleleri için zemin hazırlanmış olacaktı.
Sayfa 122 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
Körü Körüne İtaat...
Öteden beri alışıldığı üzere, her türlü yoksuzluğa katlanmak ve bu vaziyete rağmen padişaha dua etmekle meşgul olmak, onlara göre, talebenin üzerine düşen bir vazife idi. Bunun haricinde ne bir görüş ve ne de bir düşünüş tarzı olmalıydı. Şimdiki halde, idrak kabiliyetinden mahrumiyet, en büyük yetenek ve körü körüne itaat en özlü meziyet kabul ediliyordu.
Sayfa 125 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Askeri Tıbbiye'de Hürriyet Harketleri...
İşte yukarıdaki satırlardan anlaşılacağı üzere, Şeref kurbanlarından sonra, Tıbbiye'deki hürriyet hareketlerini, Mazlum (Selanik) ve arkadaşları tesis etmişlerdi.
Sayfa 62 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Sorgu Sonucu...
Saraya hücum edilecek, nazırlar öldürülecek!
Sayfa 73 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
...Talim ve terbiyeden mahrum bırakılan bahriye askerleri ise, zabitlerine "beybaba" hitabında bulunur ve bu gibi laubali hareketlerden katiyen çekinmezlerdi. Yegane meşgaleleri kabadayılık taslamak ve İstanbul halkını, fırsat buldukça rahatsız etmekti. Dillerinde daima tekrar eden şu koşma, onlarca çok makbuldü: "Denizde aslan, karada kaplan Dostuna dost, düşmanına kan kusturan Zalim bahriyeli, hey canım bahriyeli"
Sayfa 15 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
Gaye...
Gayemiz, mektep idaresinin Meşrutiyet hükümetine layık bir şekle dönüşmesi ve her türlü öğretim gereklerini, rahatlıkları barından bir Harbiye Mektebi var edilmesiydi.
Sayfa 125 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
''İnsanlar fanidir, fakat insanlık ebedidir. Hayat ise bunu doğuran bir akışın ifadesidir.''
Sayfa 154 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Selanikli Mazlum Bey (Paşa) (Mektubundan...)
(...) Yabancı memleketlerin her gün artan ve memleket için faydalı yenilikleri bir türlü takip edilmiyor ve yurtiçine sokulmak istenmiyor; ilme, fenne pek sınırlı bir derecede rağbet gösterilmiyordu. Yurtiçinde ve dışında bütün yabancılar büyük bir mirastan pay almak için hasta adamın etrafında fırsat beklemekte idiler ................ Talebe, her gün arkadaşlarından birinin aralarından yok edildiğini görüyor ve kendi başlarına gelecek akıbeti bekliyorlardı. (...) Talebelerin tek düşündükleri şey memleketin kurtulması... Hürriyeti ... Canım hürriyeti idi...
Sayfa 61 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Jurnaller...
Tutuklular sınırlı olmakla beraber, ihbar sureti, teşkilatın büyüklüğünü gösteriyor; onun için, tutuklamaların yayılması ve kapsamlı hale gelmesine imkan tasarlanıyordu. Yalnız muhbir Trablusgarplı Osman daha ziyadesini bilmediği için, verdiği isimler Halil (Ünye), Kemal (Çamlıca), Hasan (Silistre), Recep (Çanakkale), Sadık (Çorlu) ve Ahmet (Trabzon) -ben- den ibaretti.
Sayfa 70 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
Sultan Abdülaziz devrinde donanmamız İngiltere'den sonra Avrupa'nın en kuvvetli bahriyesi kabul edilirken, Sultan Abdülhamid saltanatında bu kanaat ortadan kalkmış, birçok masraf isteyen ve borçlar karşılığıyla ortaya çıkan zırhlı ve kruvazörler, Sultan Hamid devrinde tersane önünde çürümeye terk edilmişlerdi...
Sayfa 15 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Büyük Türk Mustafa Kemal ATATÜRK...
Büyük Atatürk, sevgili vatanımızı düşman istilasından kurtardıktan sonra siyasi mücadeleye artık lüzum kalmamıştı. Bu suretle, ben de mücadele hayatına nihayet vermiş oldum.
Sayfa 162 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Jurnaller...
Tutuklama meselesi mühimdi; bizim Abdülhamid vezirleri vesaire hakkındaki projelerimiz açıklanmıştı. Fakat ihbar doğruca Yıldız'a yapıldığından mektep idare heyeti hiçbir şeye karıştırılmıyor, tutuklamaları bizzat Yıldız Sarayı Erkan-ı Harbiye Reisi[Genelkurmay Başkanı] Müşir[ Mareşal] Abdullah Paşa(50) idare ediyordu. ---------------------------------------------------------------- 50- Balkan Harbi'nde Başkumandan olan Abdullah Paşa.
Sayfa 70 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Örgütlenme...
Bu bakımdan memlekette serbest bir rejim kurulması, Kanun-ı Esasi'nin yeniden canlandırılması emeliyle gizli bir cemiyet kurmak hevesi benliğime tamamen hakim olmaya başlamıştı. Bu düşünceyi eyleme dökmek için, güvendiğim bazı arkadaşlarla sohbetlere başladım.
Sayfa 26 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Mektep Müdüriyeti - Harbiye Nezareti...
Kısaca, Nezaret'le müdüriyet gizli siyaset takip ediyorlardı. Her iki makamı da hastalıklı bir hal istila etmiş bulunuyordu, doğrusu... ''Ol kadar har koştular ki âsiyab-ı devlete Dönmez oldu çarh-ı millet çiğnemekten birbirin" [Devlein değirmenine o kadar eşek koştular ki, Birbirini çiğnemekten devletin çarkı dönmüyor] sözü vaziyete hakim olmaya başlamıştı.
Sayfa 123 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
72 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.