Efendim! Varsın diye âleme mânâ gelir
Yürürsün, ardın sıra dağ gelir, deryâ gelir
Hû çeker her seherde kumrular, güvercinler
Nazenîn gülzârına bülbül-i şeydâ gelir
Kerbelâ çöllerinde tutuşup yansa da can
Sonunda nefesinden bir bâd-ı sabâ gelir
Erenler meclisine ismini anmak için
Âşık-ı sâdıkların, Mecnûn u Leylâ gelir
Şefkatli nazarlarla çerağlar uyandırsan
Bîçâre öksüzlerin yurduna ziyâ gelir
Âdemin hicrân ile yüreği kebap olsa
Ellerini uzatsan, cânına şifâ gelir
Efendim! Ahlâkını övmeye Hak katından
Nûn gelir, Yâsîn gelir, Sûre-i Tâhâ gelir…