Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Alan Sokal

Alan SokalŞakanın Ardından yazarı
Yazar
8.7/10
18 Kişi
64
Okunma
7
Beğeni
1.471
Görüntülenme

Alan Sokal Sözleri ve Alıntıları

Alan Sokal sözleri ve alıntılarını, Alan Sokal kitap alıntılarını, Alan Sokal en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Toplumda otorite, hayranlık ve korku uyandırdıkça ortaya çıkan danayaksızlıkla bulanıklık tutucu eğilimleri arttırır. Stanislav Andreski
Reklam
Toplumda otorite, hayranlık ve korku uyandırdıkça ortaya çı­kan dayanaksızlıkla bulanıklık tutucu eğilimleri artırır. Çün­kü açık seçik, mantıksal düşünüş bilgi birikimine yol açar (doğa bilimlerinin gelişimi buna en iyi örnektir) ve ilerleyen bilgi er geç geleneksel düzeni yıpratır. Oysa bulanık düşünce kimseyi bir yere götürmez, dünyayı hiç etkilemeksizin sürek­li hoş görülebilir..
Alkış için değil gitarı çalışım. Doğru ile yanlış arasındaki farkın şarkısını söylerim. Başka türlü şarkı söylemem. --Violeta Parra
Postmodemistler o kadar mı tehlikeli? En azından şimdilik doğa bilimleri için kesinlikle hayır. Bugün doğa bilimlerinin asıl sorunu araştırmalar için para bulmaktır. En büyük sorun da parasal desteğin kamu kaynaklarından özel sektöre doğru kayması nedeniyle bilimsel nesnelliğin giderek artan bir tehdit altında olmasıdır. Bunun postmodernizmle hiçbir bir ilgisi yoktur. Ama moda olmuş saçmalıklar ile söz oyunları toplumsal gerçeklerin kesin, eleştirel çözümlemesini yoldan çıkardığında daha çok sosyal bilimler zarar görür. Postmodemizmin başlıca üç olumsuz etkisi vardır: beşeri bilimlere zaman kaybettirmek, gericiliği destekleyen bir kültürel akıl karışıklığı yaratmak, siyası solu zayıflatmak. Bu kitapta örneklerini verdiğimiz postmodern söylem her şeyden önce beşeri bilimler ile sosyal bilimlerin içine düşüp kaybolduğu bir dipsiz kuyu gibidir. Doğal ya da toplumsal dünya üstüne yapılan hiçbir araştırma, hem kavramsal olarak bulanık hem de görgül delillerden tümüyle kopmuş bir tabanda ilerleyemez.
Sayfa 222Kitabı okudu
Epistemolajik Krizde
"Epistemolajik bir bilim düşünülemez, düşünülmesi ilkel ver sersemlik olur. Fakat açık ve temiz bir sistem arayışında bilgi kurmacı bir kez sistem içerisinde ilerlemek için emek vermişse, derhal bilimin düşünsel içeriğini kendi sistemi çevresinde yorumlama ve sistemine uymayan her şeyi reddetme eğilimi gösterir. Diğer yandan bilimcinin de bilgi kurumsal sistematik uğraşını bu denli uzağa götürmeye güçü yetmez... Bu yüzden bilgi kuramcısının gözünden bilimci, ilkesiz bir oportünist olarak görünüyor olsa gerek"
Reklam
Bir teori, gerçeklerle çelişmesi bakımından hiçbir zaman yanlış değildir; aksine, teoriler değiştiğinde, gerçekler de değişir.
Sayfa 239Kitabı okudu
Çerçeveletip duvara asmalık..
Hoşunuza gitse de gitmese de bilim nesnelliğiyle (bu, bazı durumlarda, nasıl anlaşılırsa anlaşılsın) ve doğrulama ve çürütmeye açık olmasıyla, dünyaya dair nesnel bilgi sunabilen uluslar arası tek dildir. Ayrıca, bu herkesin kullanabileceği, paylaşabileceği ve öğrenebileceği bir dildir...Dünyada perişan halde olanlar, bilime ve bilimin yararlarına gereksinim duyarlar. Onlardan bunu esirgemek, ırkçılığın başka türüdür. --Robin Fox
Sayfa 287Kitabı okudu
Diğer yandan, doğru çözümü arayan bilimciler, göreci değildir (aşağı yukarı tanım gereği). Tabii ki "Doğayı dışarıdan bir hakem olarak "kullananırlar"; yani, Doğada gerçekten ne olup bittiğini öğrenmek isterler ve bunun için deneyler tasarlarlar.
Sayfa 233Kitabı okudu
1+1 de 3 eder
"Fiziksel gerçeklik", temelde "toplumsal gerçeklik" kadar toplumsal ve dilsel bir kurgudur...
Reklam
Bu bi' yerden tanıdık geliyor
Sonuç olarak, entellektüeller, halkı batıl inançlara inanmaya sevk ederken, gerekli olduğunda örneğin ağır hasta olduklarında "Batı" bilimini kullanma iki yüzlüğünü kolayca sergilerler.
Sayfa 240Kitabı okudu
Bir şeyi, onu neden bildiğinizi bilmeden biliyor sayılmazsınız. -Clovis Andersen
Sayfa 181Kitabı okudu
"Bilimi sahte bilimden ayıran uçurumun sınırsızlığını ancak olay bazında ilerlemeyi göze alanlar bilince çıkabilir."
Peki ama ne iddia ediyoruz? Aşağı yukarı şunu: Lacan, Kristeva, Irigaray, Baudrillard ve Deleuze gibi ünlü entelektüeller sürekli, defalarca bilimsel kavramların ırzına geçmişlerdir.
"örneğin Galileo veya Harvey'in yazıları çok sayıda deneysel kanıt içerir ve bunların hiçbir biçimde yanlış sayılamaz. Şüphesiz yeni bir kurmanın ortaya çıkmasında her zamn iyi ve kötü sebeplerin çetrefilli bir karışımı rol oynar ve bilimciler, deneysel kanıtlar tamamen inandırıcı hale gelmeden önce, yeni paradigmayı benimsemiş olabilirler. "
184 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.