En Eski Alberto Fabio Ambrosio kitaplarını, en eski Alberto Fabio Ambrosio sözleri ve alıntılarını, en eski Alberto Fabio Ambrosio yazarlarını, en eski Alberto Fabio Ambrosio yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu, beraberinde sosyal ve dini hayali
etkileyen birçok reformu beraberinde getirdi; halifeliğin kaldırılması,
din adamlarının eğitim almaları, ezanın lslam'ın kutsal dili olan Arapça
değil de Türkçe okunması, Arapça ve Farsça kitapların basılmasının yasaklanması
ve son olarak bütün Sufi uygulamalarının son bulması
Rumi, "Rum" ülkesine ait olan demektir. Dogı.ı Roma
lmparatorluğu'na ait topraklarda yaşayanlara, Romalılara bu isim ve-
rilirdi. lslam'ın en büyük misliğine "Romalı" denebilir mi? Tarihin ve
coğrafyanın sınırlarını aşan bu kişilerin kaderleri gerçekten çok garip.
Rumi, Romalıların ülkesinde oturan kişilere denmekteydi. Ancak 13.
yüzyılda bu tanım Bizanslılar için kullanılıyordu. Rum ülkesi , Bizans
imparatorluğu idi. Ban Roma'nın çôkıişünden sonra Dogı.ı'da kalan,
tek mevcut Roma ülkesiydi burası. O halde Mevlana bir Bizanslı mıy-
clı?· Hayır; ancak Bizanslıların da yaşadıkları bir bölgede yaşıyordu. Bu
garip "Bizanslı"nın o zamanki adı Mevlana Celaleddin Muhammed el
Belhi el Rumi idi. Batı'da Rumi adıyla tanınırken, Iran ve Afganistan'da
"Mavlana", Türkiye�de ise "Mevlana" ismiyle bilinir. Kitabımızda bu ki
şinin öncelikle Türkçe ismini kullanacağız.
Mevlana, kelime olarak "efendimiz" anlamına gelir. Bu mistik güf-
tecinin öğrencileri kendisine bu şekilde hitap ederlerdi. Kendisine
sonradan verilen bir unvan olan Celaleddin (Celal üd-din) ise "dinin
aydınlığı" anlamına gelir. Bu tanım, Rumi'nin ruhsal şiirlerindeki ay-
dınlık fark edildiğinde kolayca anlaşılır. Rumi'nin gerçek ismi, olduk
ça klasik bir isimdir: Muhammed. Babası, kendisine bu adı verirken
hayatına bir nevi damga vurmak istemiş olmalı. Belhli Muhammed'in
kökeni, bugünhi lran smırlarında bulunan Herat, Merv Nishapur ve
Horasan isimli, ruhanilerin ve mistiklerin beşigi olan dört şehrin birin-
den, Horasan'dan gelmektedir.
Eğer Müslümanlarca kaleme alınmış bu hagiyografiler Rumi'nin
öğretilerinin başka dinin müminleri tarafından da izlendiğini gösteri-
yorsa, bundan onun mesajının evrensel olduğu sonucunu çıkarabiliriz.
Rumi, sadece kendi müritlerine öğretişte bulunmamışnr, öyle ki onun
dili, din farklılığının ötesinde bütün inananlar için ruhsal bir yükselme
aracıdır. Belki de bu yüzden Rumi, tüm dinler nazanndaki toleransın şövalyelik görevini üstlenmiştir.
Mevlana, kelime olarak "efendimiz" anlamına gelir. Bu mistik güftecinin öğrencileri kendisine bu şekilde hitap ederlerdi. Kendisine sonradan verilen bir unvan olan Celaleddin (Celal üd din) ise "dinin aydınlığı" anlamına gelir.
Gönlümün içi de, dışı da o'dur.
Bedenim de, can da, damar da ,
kanda bütün o'dur.
Artık böyle bir yere,
imansızlık ve iman nasıl sığar?
Bu halde, nasıl olur da benim varlığım kalır.
Ben anık yokum, bütün varlığım O oldu. (Rubailer, 321 )