Alberto Ruy-Sánchez kitaplarını, Alberto Ruy-Sánchez sözleri ve alıntılarını, Alberto Ruy-Sánchez yazarlarını, Alberto Ruy-Sánchez yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Gözler çoğunlukla haberci görevi görür ve anlatımak istenen onlar aracılığıyla aktarılır.Diğer dört duyumuz kalbe açılan kapılar ve ruha açılan pencerelerse,görme duyusu hepsi içinde en hoș olanı ve en etkili sonuçlar verendir."
Mogador'da herkesin, derilerinin en altında doğuştan kazınmış bir dövme olduğu söylenir. Ayak tırnağından saçın uç noktasına kadar olan alanı içeren neredeyse görünmez dövmeler, derin ve ustaca gizlenmiş yazılardan deri yüzeyine doğru süzülür. Ebeler, özenle yeni doğanlarda leke veya ben şeklinde tamamen kaza eseri yüzeye çıkmış benleri ararlar.
Bulduklarında sevinçle haykırır ve "yuyu" adını verdikleri gırtlaksı bir ninni söylerler. Lekeler, yeni doğanın hayatta kalacağının belirtisidir, çünkü "oraya işlenmiştir". Mogador'da küçük ve büyük kehanetlerle kaplı olarak doğan neredeyse herkes gibi, el ve ayak parmakları arasına gizlenmiş efsanevi parçalar, aşk mektupları ve sırlar, hatta birçok sır taşırlar.
“ Bir gölün suyuna çarptığında taşa dönüşen, derinliklerine daldığında balık olan, tekrar yüzeye çıktığında da uçup rüzgarda kuş gibi ortadan kaybolan rüzgardır.”
Meksikalı bir yazardan bir dilim arabesque. (Yazar Fas’a yaptığı bir ziyaretten öyle etkilenerek dönmüş ki, Arap esintileri olan hayali bir şehir inşa etmiş. Mogador öyle doğmuş.) Arabesk. Kapkara bir keder gibi değil, dalından taze kesilmiş, şehvetle yoğrulmuş bir melankoli bu. Yine beş duyunun beşini de şaha kaldıran ama en çok tende ikamet eden cümlelerle.
Mogador şehrinde bir pencere..Pencerede Fatma..Kadiya’nın sesiyle, kokusuyla meftun olmuş, zaman mefhumunun dışına düşmüş, kendini kendi yanında gezdiren Fatma. Onun derdiyle uğraşıyoruz kitap boyunca. Havaya karışan, Fatma’nın soluğuna işleyen, her yerde olan ve hiçbir yerde bulunmayana bakıyoruz. Büyüler, fallar, kötücül çöl hikayeleri, lanetler, divane kuşlar ve şehvani yılanlar eşlik ediyor Fatma’nın hikayesine. İnsanı gerçeklikten koparıp başka bir yere götürme işini nefis başarıyor yazar.
Birinci kitap Mogador şehriyle tanışmaydı. Bu Mogador’lu Fatma’nın hikayesi. Serinin geri kalan kitaplarında hikaye nasıl ve nereye bağlanacak çok merak ediyorum.
Kitapta haddinden fazla yazım yanlışı var. Müthiş dikkat dağıtıcı ve okuma zevkini baltalayan bir şey. Umarım yeni basımında gözden kaçmaz.
Havanın AdlarıAlberto Ruy-Sánchez · Othello Kitap · 202319 okunma
Mogador Beşlisi’nin ilk kitabı, Dokuz Kere Şaşkınlık. Adına layık mı layık. Gel diyor Sánchez, sana daha önce okuduklarına benzemeyen sayfalar, gördüklerine benzemeyen bir şehir, daha önce yaklaşamadığın bir hayal gücü vadediyorum. Şaşırtacağım seni. Ve şaşırtıyor. Bayıldım.
Mogador şehriyle tanışın. Aslında olmayan ama onu içimizde taşıdığımıza dair güçlü söylentiler olan şu şehirle; güneşin üzerinden geçerken yavaşladığı ve gezegendeki başka herhangi bir yerden bir kaç dakika daha fazla orada kaldığı şehirle; yazılı olmayan kurallara göre her şeyin ağır ağır aktığı; başarının, şöhretin pul etmediği, yükseliş serabına kapılanın "yukarı doğru düştüğü"; geçmişi heyecanlı kalpler tarafından ölçülen şehirle.
Bu şehirde yemek yemekle okumak aynı şey. Bu şehirde kütüphaneciler “çiçekleriyle ilgilenen bir bahçıvan gibi "mutlu kağıt geceleri" ekip biçiyor. Bu şehirde insanlar parmaklarının arasında efsaneler, aşk mektupları, ama en çok da şiir taşıyor. Aşk kıvrılıp bükülmüyor bu şehirde, bedenin üzerinde dans edip şarkılar söylüyor.
Bir kitap okuyayım, beni oturduğum yerden havalandırsın ve başka yere götürsün, müstehcenmiş, olsun, o da bizim evladımız diyorsanız okuyun bu kitabı. Hem aşk, meğerse şaşkınlıkmış.
Umarım devamı hızlıca basılır..
Bir sisler labirenti Mogador. Nefeslerin buğusuyla örtülü bu dolambaçta gölgesine tutsak bir varoluşun öyküsü. Kentin belleğinden süzülen uyumsuz, karanlık heceler ve falda açılan tekinsiz suretiyle yazgı...
Havanın AdlarıAlberto Ruy-Sánchez · Dost Kitabevi Yayınları · 200119 okunma