Mogador Beşlisi’nin ilk kitabı, Dokuz Kere Şaşkınlık. Adına layık mı layık. Gel diyor Sánchez, sana daha önce okuduklarına benzemeyen sayfalar, gördüklerine benzemeyen bir şehir, daha önce yaklaşamadığın bir hayal gücü vadediyorum. Şaşırtacağım seni. Ve şaşırtıyor. Bayıldım.
Mogador şehriyle tanışın. Aslında olmayan ama onu içimizde taşıdığımıza dair güçlü söylentiler olan şu şehirle; güneşin üzerinden geçerken yavaşladığı ve gezegendeki başka herhangi bir yerden bir kaç dakika daha fazla orada kaldığı şehirle; yazılı olmayan kurallara göre her şeyin ağır ağır aktığı; başarının, şöhretin pul etmediği, yükseliş serabına kapılanın "yukarı doğru düştüğü"; geçmişi heyecanlı kalpler tarafından ölçülen şehirle.
Bu şehirde yemek yemekle okumak aynı şey. Bu şehirde kütüphaneciler “çiçekleriyle ilgilenen bir bahçıvan gibi "mutlu kağıt geceleri" ekip biçiyor. Bu şehirde insanlar parmaklarının arasında efsaneler, aşk mektupları, ama en çok da şiir taşıyor. Aşk kıvrılıp bükülmüyor bu şehirde, bedenin üzerinde dans edip şarkılar söylüyor.
Bir kitap okuyayım, beni oturduğum yerden havalandırsın ve başka yere götürsün, müstehcenmiş, olsun, o da bizim evladımız diyorsanız okuyun bu kitabı. Hem aşk, meğerse şaşkınlıkmış.
Umarım devamı hızlıca basılır..