1968 yılında Kastamonu'da doğdu.
İlk ve orta öğrenimini Kastamonu'da tamamladı. Mimar Sinan Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü bitirdi (1990). Sivas Cumhuriyet Üniversitesinde master yaptı. 1990 yılında Sivas'ta öğretmenliğe başladı. Halen özel bir eğitim kurumunda öğretmenlik yapıyor. Şiir dışında deneme, inceleme yazıları yazdı. Şiirleri Dergâh, Kayıtlar, Muştu, Sayha, Endülüs, Edebiyat Ortamı, Merdiven, Kırklar gibi dergilerde yayımlandı.
Herkese selamün aleyküm,
Aranızdan bir kişiye aşağıda yer alan eser gruplarından birini hediye etmek istiyorum. Yapmanız gereken tek şey seçtiğiniz eser grubunu yorumlarda belirtmektir. Sadece 1 grup seçilecektir, fazla seçenlerinki dikkate alınmayacaktır, bilginize.
Hayırlısı olsun herkesler için :)
Açıklanma Tarihi: Çarşamba
Eserler:
I.Grup
Allah'ım dedim, güzel Allah'ım
Dilimi ısırdım, dizimi parçaladım
Lakin büyük bir ülkü ile uyuyan
İki milyar kardeşimi uyandıramadım hâlâ.
İşte kınalı çığlığım, işte kanlı duvağım
İntikam rızkımı ben mahşer iftarına sakladım.
Evet uzun bir roman ama okumaya başlayınca gayet akıcı ve kendine çeken üslubuyla bir çırpıda bitiveriyor. Kitabın kendi içinde bölümlere, bölümlerinde başlıklara ayrılmış olmasının da bu okuma rahatlığına katkı sağladığı söylenebilir. Bunun yanında Ali Emre sadece Selahaddin Eyyubî’nin değil yanındaki karakterlerin hikâyelerini de gayet güzel bir şekilde işleyerek kitaba farklı bir derinlik kazandırıyor. Hatta zaman zaman bu ara hikâyeler sizi ana konudan daha çok içine çekebilir.
Ali Emre’nin kurgu esnasında dönemin sosyal gerçekliğini ve şartlarını atlamamış olması da romanın bir başka iyi noktası olarak zikredilebilir.
Bütün bunların dışında kendi içinde kronolojik, zaman kurgusu düz bir çizgide ilerleyen hikâyeler sizi daha çok cezbediyorsa kitabı okurken bir miktar zorlanmanız mümkün. Çünkü bölümler arasında zaman çizgisel değil dağınık ilerliyor. Ayrıca metinler arasında anlatımı güçlendirmek için koyulan kısa diyalogların bir kısmı metnin geri kalan kısmına nazaran bir miktar havada kalmış, tam metne işlememiş gibi duruyor. Editöryal işçiliğin ve kapak tasarımının da en az kitabın kendisi kadar başarılı olduğunu söylemek mümkün.
Toparlamak gerekirse “Selahaddin Şark’ın Kartalı” anlattığı özel şahsiyet ve anlatım gücü ile gerçekten ciddiye alınması ve okunması gereken kitap. Bu güzel kitap için Ali Emre ve Ketebe Yayınları ekibine teşekkürler…
Şark' ın Kandili: Nureddin Zengi...
Adı Nureddin Mahmud Zengi.... Google' da ufak bir arama yaparsanız hayatı hakkında çok temel bilgiler var. Ama bu kitap mevcut bütün bilgilerden daha fazlası... Dolu dolu 479 sayfalık bir eser. Yazar Ali Emre' nin 20 yıl süren araştırmaları neticesinde işlenmiş, ilmek ilmek dokunmuş bir roman... Kurgu ve
Kitabı çok çok çok beğendim.
Ecdadım..
Selahaddin Eyyubi..
Ne büyük komutan, ne hayran olunası insan, nasıl cesaretli, nasıl heybetli, vakarlı ve kendinden emin..
Hayran olmamak elde değil..
İçim aka aka, azminin altında ezile ezile okudum..
Muhakkak hepimizin bu büyük mücahidi, Selahaddin Eyyubi'yi tanıması lazım. Ecdadımıza layık olmaya çalışmalıyız.
Rabbim onlardan razı olsun..
Yazarın kalemine sağlık..