Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ali Suavi

7.3/10
3 Kişi
6
Okunma
15
Beğeni
1.312
Görüntülenme

Hakkında

ll. Abdülhamit’e karşı düzenlediği başarısız darbe girişimi ile bilinen bir tarihî kişiliktir. Bu olaydan ötürü kendisine “Sarıklı İhtilalci” denilmiştir.[kaynak belirtilmeli] Osmanlı Devleti’nin siyasi ve sosyal sıkıntılarına çözüm bulmak için kafa yormuş, İslam’ı referans olarak almış ve Türkçü, Turancı görüşler öne sürmüş bir kişiydi. Sultan Abdülaziz döneminde Genç Osmanlılar ile birlikte Paris ve Londra’da bulundu; hükûmet aleyhine yazılar yazdı; gazete çıkardı. Abdülhamit döneminde yurda dönmüş; bir süre Galatasaray Sultanisi müdürlüğü yapmıştır. Bu görevden alındıktan sonra işsiz olduğu sırada örgütlediği birkaç yüz kişi ile Çırağan Sarayı’nı basarak V. Murat’ı tahta geçirmek istedi; bu girişimi sırasında Yedi Sekiz Hasan Paşa tarafından başına aldığı sopa darbesiyle öldü.
Unvan:
Osmanlı Türk Düşünür ve Yazarı
Doğum:
İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu, 1839
Ölüm:
İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu, 20 Mayıs 1878

Okurlar

15 okur beğendi.
6 okur okudu.
12 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
" Rus Çarlığı Hive'yi ele geçirmeğe bir buçuk asırdan beri çalışmaktaydı. Rusya, bir kere hedefini çizmiş olduğu siyasetini yıllar, yüzyıllar geçse de, Çarlar ve memurları değişse de her zaman o siyaseti takip eder gider. "
Sayfa 31 - Orkun Yayınları,1977Kitabı okudu
" Türkler, Lamartine'nin dediği gibi yalnız insan ve şarkın bir büyük milleti değil, hem de ehli siyasettirler. Türkiye'de hiçbir padişah kanunun üstünde değildir. Şer'e ve kanuna ademi itaatten hal-i lüzumu mukarrerdir. İcrayı hali kudreti ulema ve vüzera meclisinindir. "
Sayfa 18 - Orkun Yayınları,1977Kitabı okudu
Reklam
" Ulum Gazetesi'nin 1. sayısında 'Türklerin Mesali Zihniyesi' adını taşıyan makalesi şöyledir: Şark kütüphanelerini, Farabi, İbni Sina, Maturidi, Buhari ilah … gibi Türk ulema ve fuhakası doldurmuşlardır. Osmanlı Türkleri ne vakit harpten istirahate çekilmişlerse ilm ve muarifet canibine atf-ı ehemmiyet etmişler ve bu işte bugünedek bir kavmin yapamadığını yapmışlardır. Kangı ilmdir ki, Türkler andan kasır kalsın? Osmanlı uleması ahlak ve sanat ve hükümet ve tedbiri servet ilmlerinde cümleye faiz allamelerdir. İlmi hesapta Avrupalıların saatlerce nice tabaka kağıtlara yaptıklarını Osmanlılar bir iki dakikada yarım tabaka kağıda yaparlar. Felsefede Türkleri geçen yoktur. "
Sayfa 17 - Orkun Yayınları,1977Kitabı okudu
Hikmet ve felsefe kime ve nereye ait olursa olsun tek maksat araştırma yapmakta müttefiktir.
" Özbek hanları bir zamanlar Rus Çarlarını istedikleri zaman azleder ve tahta çıkartabilirlerdi (II. Mişel, Dimitri ve diğerleri). Hive ki, bir zamanlar onun hükmettiği memleket bir taraftan Hindistan'a, bir taraftan TÜRKİSTAN'A, bir yönden Arabistan'a ve diğer yönden de Rum'a kadar uzanmaktaydı. "
Sayfa 28 - Orkun Yayınları,1977Kitabı okudu
Mezar taşlarını koyun mu sandın, adam öldürmeyi oyun mu sandın, drama mahpusunu evin mi sandın?
Ali Suavi
Ali Suavi
19.yüzyıl Osmanlı aydınının modernleşme yolunda Batı'nın tarih metodu ve felsefesini tatbik etmede, yetersiz ve isteksiz olduğu düşünülür. Bu görüş genel olarak doğrudur, fakat arada bu görüşü desteklemeyen aydınlar da meydana çıkar. Bu aydınlardan biri Ali Suavi'dir. Ali Suavi, Muhbir'de Hegel'in makalelerinden birkaçının çevirisini yaptı. Bu çeviriler, Türk ilim hayatındaki Hegel'den yapılan ilk çevirilerdir. Bu hususta da
Remzi Demir
Remzi Demir
in
Philosophia Ottomanica-Osmanlı Felsefesi
Philosophia Ottomanica-Osmanlı Felsefesi
metni açıklayıcı olacaktır. Tavsiye ederim.
Ali Suavi
Ali Suavi
Mary Banu

Mary Banu

@Mary_Banu
·
17 Mart 2023 12:21
giriş
"Namık Kemal'in özgürlükçülüğü ulusçu bir esasa dayanmaz. Onun 'vatan'ı İslamların vatanıdır. Laik de değildir. Latin harflerine karşıdır. Medeni Kanun'un adını ağzına almaz. Ama ondan daha İslamcı olan ve parlamentoyu bile gerçek temsilî bir organ olarak görmeyecek kadar otoriteye başkaldıran Ali Suavi, birçok yönleriyle Meşrutiyet reformlarının da ötesinde taleplerde bulunur. (Daha öz bir Türkçe, tek evlilik ve hattâ ulusçu yaklaşımlara sahip olduğu da görülüyor.)
Sayfa 29 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Padişahların saraylarına en güç giren şey doğruluktur... Milletler sadece manen değil, maddeten de hürriyet sayesinde yaşayabilirler. Hakların korunmasının bulunmadığı yerlerde nihayet ekmek de bulunmaz olur."
Ali Suavi
Ali Suavi

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
110 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ali Suavi'nin bilmediğim bir eseri idi. Ekim 1977 tarihli Orkun Yayınlarında basımı yapılmış. Sitede ekli bir kitap değildi, istekte bulununca yüklendi, ilgilenenlere teşekkürü borç bilirim. Bir çok genç kitapseverin haberi olmayabilir böyle bir eserden. Benimde haberim yoktu ama babam sağ olsun zamanında okumuş diğer kitapları gibi muhafaza etmiş, şimdi bana benden evlatlarıma kalacak inşallah. Ali Suavi'nin 1873 yılında "Le Khiva en Mars" adıyla yayınlamış olduğu "Hive" eseri daha sonra Türkçeye çevrilerek "Hiva Fi Muharrem 1290" adıyla İstanbul'da Artin Asadoryan Matbaasında basılmıştır, Eser Ali Suavi hakkında detaylı bilgi paylaşımı ile başlıyor, yaşadığı dönemde ki olaylar, sosyal yapı, ülkedeki birtakım siyasi gelişmeler, bunların nedenleri ve sonuçları ele alınıyor. Daha sonra Ali Suavi'nin o dönemlerde yazdığı makalelerden alıntılar yapılıyor ve asıl eserin konusuna Hive bölgesinin tam manasıyla hangi coğrafi bölgeyi işaret ettiğini, Hive'nin sosyal kültürel yapısını, dönemin savaşlarını, yıkılan veya yeniden kurulan beylikleri, genelde Rus, İngiliz, Çin ve İran ağırlıklı geçen mücadeleler Ali Suavi'nin aktarımıyla ele alınmıştır. Yayına hazırlayan yazar büyük ölçüde yazım yanlışlıklarını düzenlediğini beyan etmiştir fakat yine de belli başlı yazım hataları vardır, farklı bulduğunuz kelimelerin anlamlarına mutlaka bakınız. Eser adından çok daha fazlası temin etme imkanı olan tüm kitapseverlerin okumasını öneririm. Eminim bu konuda daha önce böyle teferruatlı bir esere daha denk gelmemişlerdir. Anlayarak okuyanı bol olsun...
Hive Hanlığı ve Türkistan'da Rus Yayılması
Hive Hanlığı ve Türkistan'da Rus YayılmasıAli Suavi · Orkun Yayınları · 19771 okunma