Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Anıl Can Uğuz

Anıl Can UğuzKalbimde Çivilerle Uyumuş Gibiyim yazarı
Yazar
7.7/10
10 Kişi
63
Okunma
5
Beğeni
2.092
Görüntülenme

Anıl Can Uğuz Sözleri ve Alıntıları

Anıl Can Uğuz sözleri ve alıntılarını, Anıl Can Uğuz kitap alıntılarını, Anıl Can Uğuz en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
O zaman babalarımıza gelsin…
“O yüzden hep varlığıyla eksik hissettiren o adam, yokluğuyla var olsun istedik…”
“İnsan içini en yakınındakine bile açamayacaksa biriyle en yakın olmanın manası neydi?”
Reklam
“Kim, kimin için bir şey yapıyor ki zaten? Kim,kimin derdini kendi derdiymiş gibi dinliyor? Kimin kafası beş karış havada değil başkasını dinlerken? Mezarlıkta gezinmek gibi bir şey bu; ölülere üzülüyorsun ama onların yerinde olmadığın için de içten içe seviniyorsun.”
Önce deniz vardı.. Sözün evvelinde, aklın berisinde.. Thales haklıydı.. Dünya denilen bu koca küre, suyun özüyle var oldu.. Şimdi soruyorum size, ey dipsiz çukurların ulu bekçileri! Hayal denilen imge, bir tek sizin katınızda mı gerçekliğe ulaşır? On yaşındaki bir çocuğun düşleri, büyüyünce mi gerçekleşir bir tek? Kaç düşümüzü düşürmemiz gerekir bu düşe düşmek için? Siz, suyun ve denizin antik yıkıntıları! Karşınızda birer birer yıkılırken kumdan kalelerim; ben yüreği camdan, aklı buluttan küçük bir gölgeydim..
Sahiden iyi mi geceler?
“Dedem öldü ve o öldüğü an kolumu kesseler bu kadar üzülmezdim diye düşündüm…”
“yaşasaydı bir faydası olmayacaktı bana biliyorum; ama ölüm her şeyi sıfırlıyor…”
Reklam
İnsan neden şiir yazar? Neden resim yapar? Neden hikaye anlatır? Neden film çeker? Neden dans eder? Neden taşları oyup ortaya bir şeyler çıkarır? Bunu hiç düşündünüz mü? Etrafımıza bir bakın, sanatı göreceksiniz. Bir kitap kapağında, bir film afişinde, sevdiğiniz bir şarkının notalarında, bir reklam panosunda, bir duvar resminde, bir anlatıcının uydurma olduğunu bildiğin bir hikayesinde yaşıyor sanat dediğimiz şey. Peki sanat nedir?
Çirkinliğin ne olduğunu insanlara göstermek için var olduğumu düşünüyorum bazen.
Şimdi soruyorum size, ey dipsiz cukurların ulu bekçileri! Hayal denilen imge, bir tek sizin katınızda mı gerçekliğe ulaşır? On yaşındaki bir çocuğun düşleri, büyüyünce mi gerçekleşir bir tek? Kaç düşümüzü düşürmemiz gerekir bu düşe düşmek için? Siz, suyun ve denizin antik yıkıntıları! Karşınızda birer birer yıkılırken kumdan kalelerim; ben yüreği camdan, aklı buluttan küçük bir gölgeydim.
Kapının zili önce utangaç ve çekingen, sonra kabalaşarak evin içinde çınladı.
Sayfa 105 - Kırmızı Renkli Yanlış Kapı - Bayram SarıKitabı okudu
Reklam
''Bir olay gerçeğe ne kadar yakınsa o kadar gerçek dışı görünür'' diyen Dostoyevski gerçekten haklıymış..
Herkes başkalarının felaketine dayanacak kadar kuvvetlidir.. La Rochefoucauld
kendimin farkına vardığımdan beri hiçbir şey beni mutlu etmiyor.
Batı'da aşk biyolojiktir, erotiktir. Aşkın amacı kainat filan değil; orgazm anındaki küçük ölüme ulaşmaktır. Bu yüzden aşk hem intihar hem cinayettir. Evlilik de aşkın sosyal uzamında dayatılan bir koşuldur. Bir uygarlık illetidir Ama Batı'da aşk sıradan bir şeydir deyip geçemeyiz tabii. Sadece farklı algılanır. Platon, aşkı bir erdem olarak görür ve yöneticilerin âşık olması gerektiğini söyler.Aşk tanrıyla kıyaslandığında hep basit ve çirkin kalır Batılılarda. Özel bir yanı da vardır ama. Mesela Batı'da asil kandan olmayan kimse kral ile aşk yaşayamaz.Ama Osmanlı'da çingene kızlar bile gözde olmuşlardır.Batılılar sevdiği insanla evlenir; Doğulular evlendiği insanı sever çünkü. Batı'da aşk sınıfsal bir mücadeledir.Yani sosyolojiktir. Doğu'da ise psikolojik. Güzellik algısı Batı'da nesneldir. Baş kahraman herkesin beğendiğine âşık olur. Doğu'daki gibi çirkin bir Leyla'ya âşık olunan bir hikâyeye rastlayamazsın Batı'da. Zaten Doğu'da aşk Leyla'da başlar Tanrı'da biter; Batı'da ise Leyla’da başlayıp Leyla'da. Doğu'da âşık olan Tanrı'ya yaklaşırken;Batı'da Tanrı'dan uzaklaşır."Batı'nın aşktan anladığı neyse sanki tüm dünyanında aşktan anladığı o olmuş o zaman." "Kısmen doğru."
Sayfa 180 - Dex yayınlarıKitabı okudu
Paradoks
Her akıllı insan gibi ben de hayatın anlamının ne olursa olsun mutluluk olduğunu biliyordum aslında ama sadece aptalların mutlu olabildiğini gördüğüm için de mutlu olursam aptal durumuna düşeceğimden korkuyor ama bir yandan da yalnızca aptal durumuna düşersem mutlu olabileceğimi seziyordum.
Sayfa 200Kitabı okudu
41 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.