Öncelikle bu belgeleri hiç çekinmeden paylaşan yazara çok teşekkür ederim. Sinan meydan gibi yalan dolan tarihçiler , İlber Ortaylı gibi sürekli orada bir talihsizlik oldu gibi konuyu anlatmadan kaçamak cevaplar verenler bu mektup ortaya çıkınca sesi çıkmazlar. Yazdıkları yazılar çöp oluyor.
Düşünsenize 450 sayfa Atatürk hakkında kitap
Yılkarca aslı TTK tarafından saklanan mektubun (Uluğ İğdemir e gönderilen orjinal kopyasi birkaç sahafın dikkatleri ile açık artırmaya sunulmusken), Atatürk'e ait mektubun orjinal kopyası da bu belgelerin içinde gizliydi. Atatürk 16/17.08.1931 Tarihli kendi el yazmasiyla Yalova'da TTK'nin hazırlayacağı ders kitaplarını kastederek yazdigi bu mektubunda, yer yer sert sözler sarfetse de kendine özgü hoşgörüsü ve zarif üslubuyla da gönül kırmamaya çalışmış olduğu görülüyor.
Kitaptaki şu tespit her şeyi o kadar güzel özetliyor ki:
" Anlaşılan Atatürk'ün mektubunda yer alan düşünceler mektubu arşivinde bulunduran Türk Tarih Kurumu'nun bazı üyelerinin hoşuna gitmemişti. Bu nedenle olsa gerek mektubun sadece uygun buldukları birkaç kısa cümlesini yayınlamışlardı. Yani Türk Tarih Kurumu, Kurucusu Atatürk'ü insafsızca sansürlemişti."
Ve bence bu durum maalesef bu tüm kurumlarımızda ve cumhuriyetimizde de mevcut olarak devam etmiştir.
1918-1923 yıllarında İstanbul işgal komutanı olarak bulunan Charles Harington'un anıları kitabın ilk bölümünü oluşturuyor. İkinci bölümde ise aynı yıllarda İstanbul basınından işgal yıllarındaki olaylar anlatılarak Harington'un anılarının sağlaması yapılıyor.
Anadolu'da Kuvayı Milliye'nin kurtuluş mücadelesi verdiği anda padişahın kendisinden 40 yaş küçük bir kızla evlenmesi, liyakatsiz damadını sadrazam yaparak o dönemde bile kişisel çıkarlarını gözetmesi ve eşlerini işgal komutanı Harington'a emanet edip İngiliz savaş gemisiyle ülkeden kaçışı ibretlik bölümler.
Unutulmaması gereken bir çok tarihi gerçeğin altı çizilerek okunması, bilmeyenlere öğretilmesi, unutanlara hatırlatılması gerektiğini düşünüyorum.
Özellikle Süleyman Nazif beyin firari padişaha yazdığı açık mektup için bile okunmaya değer bir kitap.
Öncelikle yazarı tebrik etmek gerekir yıllarca sansürlenen bir mektubu bulup ortaya çıkarıp bastığı için... Bizler bu mektubun içinden hep birkaç sözü görürdük, sosyal medyada paylaşılırdı felan ama tamamen mektubun içeriğini ne anlattığını bilmezdik çünkü TTK mektubu açıklamazdı. Bu mektup 1931 yılında Atatürk'ün o zaman soyadı kanunu yok Gazi Mustafa Kemal imzası ile okullarda okutulacak tarih kitaplarının hazırlanmasında ki Türk tarihi, İslam ve Türk tarihi konularının nasıl işlenmesi konusunda ki düşüncelerini dile getirdiği mektuptur. Türk Tarih Başkanına doğrudan yazılmıştır. Kitap üç bölümden oluşuyor
1- Mektubun Günümüz Türkçesine çevrilmiş hali
2- Mektubun orijinal hâlinin transkripsiyon metni
3- Mektubun orijinal el yazısı halinin baskısı
Toplam 50 sayfa civarında meraklısı okuyabilir
Atatürk'ü herkesten dinledik, okuduk ve izledik. Onu anlatan bir sürü kitap ve film var. Onun hakkında hemen hemen ağzı olan herkes konuşuyor, doğru yada yanlış. Tek bir şeyi yapmıyoruz; Atatürk'ü Atatürk'ten okumuyoruz.
Bunun için tabiiki ilk kaynak nutuk, ondan sonra medeni bilgiler ondan sonra Türk tarihinin ana hatları ve
Tarihçi yazar Attila Oral’ın, tarihimizin önemli figürlerinden Kazım Karabekir’in kardeşi Nuri Killigil’in askeri, siyasi, bilimsel-teknik yönlerinin detaylı bir şekilde anlatıldığı bir araştırma kitabıdır.
Nuri Killigil sadece araştırmacı tarihçiler tarafından değil, hepimizin tanıyıp bilmesi gereken bir kişiliktir. Son zamanlarda MEB İnkılap
Kitapta çok değerli resimler mevcut, zaten okurken de sanki fotoğraf albümünde geziyor gibi olacaksınız. Aralarda ufak nitlsr da mevcut bunsaye de fotoğrafların nerede ne koşulda çekildiğini de anlamış olacaksınız...
Okumanızı tavsiye ederim....
Modern İzmit’in mimarı, mühendis mutasarrıf Selim Sırrı Paşa. İsmi hala İzmit’in her yerinde duyulan mutasarrıf Selim Sırrı Paşa büyük hizmetlerde bulunmuştur. Tarih tekerrür ettiren insanlardır. O dönemde de görüyoruz ki hiçbir başarı ve özverili çalışma cezasız kalmamıştır. Öz kaynaklar ile yapılan çalışmalar ve milli benliği koruma adına atılan adımları nedeniyle görevinden azledilen Selim Sırrı Paşa adını tüm İzmit’in gönlüne nakşetmiştir. Hala onun diktirdiği Çınar’ların gölgesiyle serinleyen şehir ondan çok eser barındırıyor. İzmit yerel tarihi çalışanların muhakkak başvurması gereken bir eser olmuş. Ancak sadece yerel tarih değil günümüz ile o dönemlerin mukayesesi açısından çok değerli bir kaynaktır bu kitap. Belgeli araştırmalar tarihin net bir şekilde anlaşılmasını sağlamıştır.
Gazi Mareşal Mustafa Kemal Atatürk'ü olduğu gibi kabul etmeliyiz. Bilmeliyiz ki o ne yaptıysa Türklerin asil, soylu ve hiçbir kimsenin azınlığı olmayacak kadar; zeki, çevik ve inançlı; imanlı olduğuna güvendiği için yaptı...
M. Kemal Atatürk şöyle diyor: “Ikre, Bismi, Rabbi safsatasını esas tutmuş olan Araplar,
Alak Suresi’nin ilk Ayeti; “Ikra’bismi rabbikellezî halak”
Türkçe Meal: “Yaratan Rabbinin adıyla oku!”
Mümtehine Suresi
1 – Ey inananlar! Benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olan kimseleri dost edinmeyin.
merhabalar, öncelikle bu kitap için TTK'ya teşekkürlerimi sunarım. Atatürk'ü anlamak ve objektif bir şekilde yorumlamak için bu tarz yazarlardan da gereklidir efendim.
öncelikle, mektubatın ilk sayfalarında ''ikra, bismi, rabbikellezi alak saçmalığı!'' ibaresini görüp ''aaa! atatürk müslüman değil mi?
Çok titiz bir çalışmanın ürünü olan bu kitap kronolojik sırayla bir döneme belgeler eşliğinde ışık tutuyor. Muhakkak her dönem araştırmacısının başucu kitaplarından birisi olmalıdır
