Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Aydın Ayhan

Aydın AyhanÇanakkale Ah! Çanakkale... yazarı
Yazar
Derleyen
10.0/10
7 Kişi
30
Okunma
1
Beğeni
2.485
Görüntülenme

Aydın Ayhan Gönderileri

Aydın Ayhan kitaplarını, Aydın Ayhan sözleri ve alıntılarını, Aydın Ayhan yazarlarını, Aydın Ayhan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kimi cephede ateşle yandık, kimi cephede donarak öldük, kimi yerlerde, çölde susuzluktan kavrulduk, Süveyş Kanalı'nda suda boğulduk. Devletin bekası için bir milyondan fazla Türk evlâdı bu cephede yitip gitti. Belki birkaç binin dışında yüz binlercesinin mezarları bile belli değil.
Beklemek! Bir ömür boyu beklemek... Yıllarca geçen zaman.. geçmeyen zamanı beklemek. Beklemek bulutların geçişinden, kuşların uçuşundan, böceklerin ötüşünden, rüzgarın esişinden umut bularak beklemek. Bin bir türlü rüyayı hayra yorarak beklemek. Çanakkale'de esir düşüp sağ kalanlardan zaman zaman dünyanın çeşitli yerlerinden dönenler oldu. Kepsut köylerinde on dokuz sene sonra dönenlere, dokuz sene sonra iki gözü kör dönenlere rastladım. Zannediyorum en son dönen esir 1952'de idi. Analarımız, kadınlarımız beklediler.. beklediler.. beklediler.. Gençliğini bilmedi Yel bulutu delmedi Çanakkale'den beri Koçyiğitler gelmedi.
Reklam
06 Şubat 1923'te Atatürk Balıkesir'e ilk defa geldi. Evet Gazi Paşa gelmişti. O Anafartalarda onun kumandanı değil miydi? O bilmeyecek de kim bilecekti? Gazi Paşaya sormalıydı. Ömer'ini sormalıydı. O gün Atatürk'ün kaldığı evin arka kapısında pek kimsenin farkında olmadığı bir olay yaşanıyordu. Ömer'in anası kapıya gelmiş ille de "Gazi Paşa" ile görüşmek istiyordu. Atatürk'ün yaverleri "Olmaz!" dediler. "Hiç Gazi Paşa ile öyle paldır küldür her önüne gelen görüşebilir miydi?" Meseleyi bilenler yaverlere Ömer'in vasiyetini fısıldarlar. "Yolda, gelecek" denmesini, anasının ağlatılmamasını istemişlerdir. Çanakkale denince akan sular durur. Çünkü Atatürk'ün yaverleri Çanakkale'den beri yanındadırlar. Çanakkale'de şehit düşmüş birinin vasiyeti elbette yerine getirilir. Girerler içeri, durumunu anlatırlar Atatürk'e, "Gelsin!" der. Getiriler. Kazım Karabekir Paşa, Ali Hikmet Paşa ve Latife Hanımla birlikte oturmaktadırlar: - Buyur kadın! bir şey mi istiyorsun? Yok Gazi Paşam, yok... Sağlığını isterim... Ama Ömer'imi gördün mü? Çanakkale'de Kara kaşlı Ömer'imi gördün mü? "Yoldadır... Gelir." "Sağ ol Paşa Hazretleri..." der ayrılır kadın. "Yoldadır elbet..." Koskoca Gazi Paşa der, "O yalan mı söyler hiç... Gelecek tabi... Ömer'im gelecek!"
Bir hücum anında Mehmet kendisinden geçmiş, düşmanı önüne katmış sürmektedir. Öyle bir yere gelinir ki, uçurumdur. Mehmet bunun farkında değildir. Uçurumdan aşağıya düşmeğe başlar. Olayı sancak gemisinden dürbünle izleyen General Hamilton: "Türkler üzerimize koşarak gelirlerdi. Şimdi uçarak gelmeye başladılar." demiştir. Uçurumdan aşağıya düşen arkadaşlarının cesetlerine çarpıp sağ kalabilen Mehmetçiklerin hücumu sürdürdükleri, uçurumun ilerisinde İngiliz mevziileri yakınlarında bulunan Türk savaş malzemelerinden anlaşılmıştır
... Onlara; Birinci Dünya Savaşı’nda, Çanakkale’de ve diğer cephelerde daha açmadan koparılan analarının Gonca Gülleri’ne!... Vatan için türkü söyler gibi ölümlere koşan Gencecik Fidanlar’a.. Bu memleketin Koç Yiğitleri’ne.... Kaşları bıyıklarından daha çok iken kaybedilen daha nicelerine!...
“Bir kahraman takım ve de Yahya Çavuş’tular. Tam üç alayla burada gönülden vuruştular Düşman tümen sanırdı bu şahane erleri Allah’ı arzu ettiler, akşama kavuştular.”
Reklam
Allah Rahmet Eylesin!...
... Onlara; Birinci Dünya Savaşı'nda, Çanakkale'de ve diğer cephelerde daha açmadan koparılan anaların Gonca Gülleri'ne!... Vatan için türkü söyler gibi Ölümlere koşan gencecik fidanlar'a... Bu memleketin koç yiğitleri'ne... Kaşları bıyıklarından daha çok iken kaybedilen daha nicelerine!...
Sayfa 8 - Şehitkale Yayıncılık
224 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Çanakkale'de yaşananların birebir anlatıldığı, şehitlerin ailelerin yaşadıkları, gazilerin anılarının anlatıldığı,bol bol anıların olduğu vatan dolu bir kitaptı. Olmasaydınız olmazdık. Bir destandır Çanakkale İyi okumalar. 10/10 Kitaptan Bir Alıntı Babamın dostlarındandı. Dimdik yürürdü. Hani Allah’tan başka kimsenin önünde edilmemiş tipler
Çanakkale Ah! Çanakkale...
Çanakkale Ah! Çanakkale...Aydın Ayhan · Şehitkale Yayıncılık · 201328 okunma
“Gelibolu’daki kanlı muharebeler Türk ordusunun çiçeğini yemiş bitirmiştir.” General Aspinall-Oglander
Reklam
"Öleni görüyor. Üç dakika sonra öleceğini biliyor. Hiçbir korku eseri göstermiyor.. Sarsılmak yok! Okuma bilenler ellerinde Kuran-ı Kerim cennete girmeye hazırlanıyor. Bilmeyenler Kelime-i Şehadet getirerek yürüyorlar.."
Balonlar uçurarak Türk mevzilerine yapılan ateşi yönlendirmiş, karadan yenemeyeceğini anlayınca iş makinelerini getirip Türk siperlerinin altına tüneller kazarak ateşleyip Türkleri yok etmeye çalışmış, uçaklarla zehirli gaz atmış, bombalar atmış, denizden toplarla çelik yağdırmış, karadan en modern silahlarla ateş yağdırmış, elinden gelen her şeyi yapmış, önüne gelen her şeyi kırmış, dökmüş, yakmış, yıkmış tahrip etmiş, kıramadığı yıkamadığı, hesaplarında olmayan, planlayamadıkları Türk askerinin çelik gibi iradesini, azmini yok edememişlerdi. Onları, Mehmed’in vatan kavgası, namus kavgası bilinci olan iradesi yenmiştir.
İstanbul-Edirnekapı Sakızağacı Şehitliği’nde Şehid Mehmet Nesed’in mezar taşında şöyle bir yazı vardır: “Ben şimdi bu mezarda değil Milletimin kalbinde yaşıyorum.”
Zor günlerdir, kara günlerdir, köyde erkeklerin kalmadığı günlerdir, çöpten adam arandığı günlerdir. Bir gün gene gönüllü toplamaya gelirler. Vatanın zorda olduğu öyle günlerdir ki “Gönüllü müsün?” diye sorulmaz bile. Boya posa bakılır, yürü Çanakkale’ye denir. Bu, “Yürü ölüme!” demektir. Bomba seslerinin derinden derine duyulduğu, herkesin asker olduğu günlerdir. Bir gün gene asker toplamaya gelirler köye. Çavuş,bakar, gençler yirmi kişiyi seçer. Yirmi delikanlı. 18’inden büyükler çoktan askere gitmişlerdir. Şimdi sıra onlardadır. Muhtar, çavuşa söz verir. Yarın yirmi kişiyi getirip şubeye teslim edecektir. Sabah olur, büyük tesadüf o gece gençlerden biri vefat etmiştir. Oysa muhtar yirmi kişi getireceğine söz vermiştir. Çare hemen bulunur, kız kardeşi vardır. Hemen saçları kesilip erkek kıyafetine sokulur. Henüz diğerlerinin de sakalı bıyığı çıkmamış olduğundan farkına bile varılmaz. Gider Çanakkale’ye ve kardeşinin yerine askere giden bu kız Çanakkale cephesinde harp bitince gönderildiği Gazze Cephesi’nde şehit düştüğü duyulur. Kız olduğunu sadece mangasındaki kendi köylüleri bilmektedir. Sonuna kadar bu sır saklanır. O şimdi Gazze Cephesi’nde kardeşleriyle “Mehmetçik” ismiyle yatmaktadır.
Sayfa 145Kitabı okudu
28 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.