Bahadır Kurbanoğlu Gönderileri
Bahadır Kurbanoğlu kitaplarını, Bahadır Kurbanoğlu sözleri ve alıntılarını, Bahadır Kurbanoğlu yazarlarını, Bahadır Kurbanoğlu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
TÜRK ULUSALCILIĞINDAN KLONLANARAK GELİŞEN KÜRT ULUSALCILIĞI
Kemalistler "başarmışlardı"! Attıkları tohumlar hem ülke sathında, hem de ülke dışında yeşermiş, halkları asırlardır bir arada tutan İslam'a ve değerlerine düşmanlığa dayalı katliam, tecavüz, Tedip, Tenkil, tehcirlerle oluşturulan mezarimden kendini taklit eden nur topu gibi bir ulusalcılık daha türemişti. Abdülmelik Fırat'ın da Uğur mumcu'ya dediği gibi; Bu konuda da başöğretmen M.K. olmuştu!
Sayfa 386Kitabı okudu
"salkım salkım isyancı sallanan darağaçları yeşertmek'le övündü...."
"Gözümüzün önünde bir çok babayiğit insanı, adi bahanelerle suçsuz yere kurşuna dizdiler. Ellerini bağlayıp, kaya üzerinde hedefleyip kurşunlarla cesetlerini paramparça ettiler. Köyün delikanlılarını evlere doldurup ateşe verdiler. Köyün yiyeceğini alıp buğdayın yaktılar".
"Ordu köyleri yakıyor. o yıldan bahsedilirken 'sala şewate' diye anılıyor."
Sayfa 336Kitabı okudu
Kıyamın Bastırılmasının Ardından Tenkil,Taktil,Tehcir Yoluyla Tedip
"...Paşalardan Hatip bey, binbir güçlükle M.K. huzuruna çıkıyor : 'Paşam biliyorsunuz size bağlılığımı ve saygımı. Biz sizinle şeyh Saide vurduk; onlar bizden öldürdü, Biz onlardan öldürdük. Şimdi bizi Assan, bize ağır gelmez, fakat sen biz onlarla bir yaptın. sürdün. Bu ağrımıza gittiği için sana geldik' . M.K.,'Hatip bey, sen akıllı bir adamsın. Bir insan ki milletine haindir; ondan hayır gelmez. Hadi gidin' diyor, kovuyor."
Sayfa 375Kitabı okudu
...Tarihi hakkıyla anlamaya çalışanlar, bugüne ilişkin kendi gerçeklerine yönelik de sahici bir çabanın içerisine girmiş olurlar...
Sayfa 294Kitabı okudu
... Oysa gerçekler, hiç sahip olmadıkları nitelikler üzerinden övülmeyi değil, anlaşılmayı beklemektedir...
Sayfa 294Kitabı okudu
Bir yerde İslam adına bir özgürlük ve onur mücadelesi var ise, orada kara propaganda mutlaka devrededir. Ve bu kara propagandanın işbirlikçileri birbirlerine karşıt gibi görünen aynı çevrelerdir..
Sayfa 217Kitabı okudu
"Cumhuriyet, daha dün en zor dönemlerinde stratejik müttefikleri olan Kürtleri unutmuş, önde gelen alimlerini idam ettmiş, böylece tarihsel bir sorunu çözdüğünü sanmıştır... Sadece Kürtler değil, Türkler ve cumhuriyette böylelikle oyuna gelmiş olacaktır."
Sayfa 157Kitabı okudu
"... Şeyh Sait aile geleneği olarak yüzlerce seneye dayanan bir harsın, bir kültürün mirasçısıdır. Bu kültür medrese ekol yoluyla aldığı bilgi ile İslami bir hayat yaşamış ve İslami bir düşünce taşımıştır. Ve bu düşüncesini çevresine, yakınlarına, kitlesine sunmuştur. Misyonu budur şeyh Saidin. Bunun dışında bir misyon ona yüklemek yanlış olur. Şey Saidin yaşadığı mıntıka kürdistan'dır. O mıntıkada yaşayan insanlar ise kürt'tür. Kendine göre dilleri ve kültürleri var bu insanların. Ama buna rağmen asırlarca Osmanlı imparatorluğu ile iç içe yaşamışlar. Bu atmosfer içerisinde batıdan gelen nasyonalist eğilimler nasıl ki, Türkiye'de jön Türklerle Türkiye'ye intikal etmişse, Kürt kökenli olanların bir kısmında da Kürt nasyonalizmi Fikri doğmuştur. Gerçek şu ki, Kürtlerle Türkleri bir arada tutan en büyük unsur dindir. Herkes milli Kurtuluş hareketi içerisinde yeniden geçmişe yer almışlardır. Hiçbiri kürdün ihanetine rastlanmamıştır... Fakat Kurtuluş Savaşı'ndan sonra devleti kuranlar tamamen batıyı hedefleyince, İslam'ın ana prensiplerinin dışında kayıldığı görülünce doğudaki din bilginleri,ağalar,beyler olsun, inançlı insanlar olsun eskiden itibar etmedikleri Bu fikre sıcak bakmışlardır. Şeyh Saidin o zaman yanına gelen batıda yetişmiş, batı düşüncesine sahip, Harbiye,Tıbbiyede okumuş sosyal bilimler sahibi bazı zatlar Şeyh Said hadisesinde Bu yönüyle girmişlerdir. Şeyh Sait hadisesi kendisinin de mahkemelerindeki ifadelerinden anlaşıldığı gibi planlanmış, hazırlamış, örgütlenmiş bir plan değildir. Ve Hadise asıl mecrasından çıkarılmıştır....
A.Melik Fırat
Sayfa 118Kitabı okudu
"Şeriat-ı Ğarayı Muhammediye"den bahseden, hilafetin kaldırılmış olmasından duyduğu ızdıraptan söz eden bir şahsiyetin (şeyh said) nasıl olup da "din ve hilafet yalanıyla 400 yıldır aldatılıyoruz"diye başlayan bir metne imza atacağına inanılır.
Sayfa 113Kitabı okudu
Şeyh Said'in İslami kimliğiyle uzaktan yakından hiçbir bağı olmayan sözde ulusalcılar, hakkındaki bütün arşivler kapalı olan şeyh Sait hadisesi ile ilgili atıp tutarken;
"hayatımı kürtlük için kurban ediyorum"
"Hiç şüphemiz yoktur ki yarın torunlarımız da sizleri yok edecek"
"Yok olsun Türkler"
"Verdiğiniz ders sayesinde torunlarımız öcümüzü alacaklardır"
Bu sözlerde ilginç bir ortaklık göze çarpmaktadır: torunlar! Yani sonraki nesillere mesaj içeren bir söylem, her kesimden şahsiyete teşmil edilmektedir."ulus","Kürt ulusu","vatan","kürtlük için kurban olmak"ve yine ortak"Türk karşıtı" öznelliğinde "Kürt kimliği". Bu sözler ve kullanılan kavramların 1925'leri yansıttığı oldukça tartışmalı. Daha modern, Çağdaş retorikler olarak dikkat çekmekte. Üstelik arşivleri hala muamma olan bu bilgileri nasıl elde edildiği de kaynak itibariyle gayet sorunlu.
Artık ülke genelinde kendi elleriyle oluşturdukları ciddi bir "Kürt sorunu" vardı ve tüm ülke satındaki muhalefetin şeyh hadisesi ile bağ-kurularak bitirilmesi amaçlanıyordu.
Öyle asılsız bir itham ki, mahkeme heyetinin zihnindeki şüphelere uygun ifadeler olmaktan başka bir anlam ihtiva etmektedir...
Sayfa 87Kitabı okudu