"O, dünyayı bugün idare eden ideolojiler hakkında böyle düşünüyordu. İnanıyordu ki; kavga yüzyıllar önce bu sokakta başladığında sokağı savunan uzak dedeler vardı. Sokak, onlardan kalmış torunlara devredilecek bir emanetti. Bu yüzden mescit kutsal, türbe kutsal, konak kutsal, oraya ait ne varsa kutsal, kutsaldı sokak. Sokak şeytanın bütün dünyayı saran şerrinden korunmalıydı." (Sokakta, Bahaeddin Özkişi, 154. sayfa) Sokakta, manevi hayatımızı zehirlemeye çalışan materyalizme karşı karamsar olmamanın, inancın sembolü bir roman.