Basil Liddell Hart

Hitler'in Generalleri Konuşuyor yazarı
Yazar
Editör
9.0/10
139 Kişi
529
Okunma
42
Beğeni
4.803
Görüntülenme

Basil Liddell Hart Gönderileri

Basil Liddell Hart kitaplarını, Basil Liddell Hart sözleri ve alıntılarını, Basil Liddell Hart yazarlarını, Basil Liddell Hart yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sadece Stalin'e yaradı
"Müttefiklerin önündeki ana en­gel, liderlerinin akılsız ve basiretsiz "kayıtsız koşulsuz teslimiyet" taleplerinin yarattığı kendi engelleriydi. Bu, Hitler'in Alman halkı üzerindeki hakimiyetini muhafaza etmekte en büyük yardımdı ve bu benzer şekilde Japonya'daki savaş yanlıları için de bir yardımdı. Şayet Müttefik liderler, kendi barış koşullarına ilişkin biraz güvence sağlayacak kadar akıllı olmuş olsalardı, Hitler'in Alman halkı üze­rindeki hakimiyeti 1945 yılından çok evvel gevşetilmiş olacaktı. Üç yıl önce, Almanya'daki yaygın Nazi karşıtı hareketin temsilcileri, Müttefik barış koşullarına ilişkin biraz teminat verilmesi koşuluy­la Müttefik liderlere Hitler'i devireceklerine dair planları ve böyle bir isyana katılmaya hazırlıklı birçok ileri gelen askerin isimlerini sızdırmışlardı. Ancak o zaman ve daha sonra böyle bir emare belir­medi ve onlara güvence verilmedi, o nedenle doğal olarak onlar için "sonu meçhul bir teşebbüs için" destek kazanmak zor hale gelmişti. Böylece "gereksiz savaş" gereksiz yere uzatıldı ve daha milyonlarca hayat gereksiz bir şekilde feda edildi. Aynı zamanda nihai barış sadece yeni bir tehdidin ve bir başka savaş korkusunun be­lirmesine neden oldu. Zira, düşmanlarının "kayıtsız koşulsuz tesli­miyetinin" peşinde koşulması sonucunda, İkinci Dünya Savaşı'nın gereksiz yere uzaması Merkezi Avrupa'yı komünist hakimiyetine açmak suretiyle sadece Stalin'e yaradı."
Sayfa 989Kitabı okudu
Ve o arada milyonlar sefalet içinde öldü...
"Amerika'nın gücü ortaya çıkınca ve Rusya kendi gücünü geliştirmek için ayakta kalınca, müşterek askeri güçleri çok küçük olduğundan Mihver güçleri olan Almanya, İtalya ve Japonya'nın yenilgileri kesinleşti. Yegane belirsizlik yenilginin ne kadar süre ala­cağı ve nasıl tamamlanacağıydı. Şu anda savunma halini alan sal­dırganların en çok umdukları "devler" yorulana ya da kavgalı hale gelene kadar zamanı uzatarak daha iyi barış koşulları elde etmekti. Fakat böyle uzun bir mukavemet şansı cephelerin küçültülmesine bağlıydı. Mihver liderlerinden hiçbiri, gönüllü geri çekilmek sure­tiyle "itibar kaybetmeye" katlanamazdı ve o nedenle cephe çökene kadar her mevzide tutundular."
Sayfa 987Kitabı okudu
Reklam
2. Dünya Savaşı
"Rusya'nın yolunu Avrupa'nın göbeğine kadar açmakla sonuçlanan bu korkunç çatışma, Churchill'in yerinde ifadesiyle "ge­reksiz savaş" olarak adlandırıldı. Britanya ve Fransa'nın savaşı ön­lemek ve Hitler'e mani olma çabalarındaki politikalarında temel zafiyet, stratejik etkenleri anlamak konusundaki eksiklikleriydi. Bu yüzden kendileri için en elverişsiz bir anda savaşa sürüklendiler ve ondan sonra kapsamlı sonuçları olan bir felaketi hızlandırdılar. Bri­tanya bir mucize eseri kurtuldu - lakin aslında kurtulma nedeni Hitler'in, saldırgan diktatörlerin tarih boyunca defalarca yapmış oldukları aynı hataları yapmasıydı."
Sayfa 973Kitabı okudu
Atom bombalarının, Hiroşima ve Nagazaki'ye atılmalarının hızlandırılmalarının nedeni Amiral Leahy tarafından açıklandı: "Bilim insanları ve diğerleri, bu projeye harcanmış olan muazzam yekun -iki milyar dolar (günümüzde yaklaşık yirmi dört milyar do­lar)- için bu denemenin yapılmasını istiyorlardı." Atom bombası pro­jesinde yer alan yüksek rütbeli subaylardan biri, kod adı "Manhat­tan District Projesi" olan konuyu daha açık bir şekilde anlatıyordu: "Bomba gerçekten başarılı olmak zorundaydı -çok masraf edilmişti. Başarısız olsaydı, bu kadar büyük bir harcamayı nasıl izah edebilirdik? Kamuoyunun olası protestosunu düşünün bir kez... Zaman azaldıkça, Washington'daki belirli kişiler Manhattan Projesi'nin direktörü General Groves'u iş işten geçmeden istifa etmesi için ikna etmeye çaba gösteriyorlardı, çünkü başarısız olur­sak Groves sorumluluğun üzerine kalacağını biliyordu. Bomba ta­mamlandığında ve atıldığında ilgili herkesin hissettiği rahatlama muazzamdı."
Sayfa 969Kitabı okudu
Onlar savaş sonrasına kadar neler olup bittiğini bilmediler.
"İlk atom bombası 6 Ağustos 1945'te Hiroşima'ya atıl­dı - bomba şehrin büyük bir bölümünü yerle bir etti ve nüfusun dörtte birini (yaklaşık 80.000 kişi) öldürdü. Üç gün sonra, ikinci atom bombası Nagazaki'ye atıldı. Hiroşima'ya atılan bombanın haberi Truman'a Potsdam Konferansı'ndan denizyoluyla dönerken verildi. Yanında bulunanlara göre Truman, sevinçle bağırmıştı: "Bu tarihteki en büyük olaydır. " Bununla birlikte, bombanın Japon hükümeti üzerindeki etkisi Batı Cephesi'nde o vakit tahayyül edildiğinden çok daha azdı. Bu olay, kayıtsız şartsız teslimiyete karşı çıkmış olan altı kişilik konse­yin üç üyesini sarsmadı ve geleceğe ait bazı teminatların, özellikle "imparatorun egemenlik hakkı"nın idamesine ilişkin teminatın ön­celikle sağlanması gerektiğinde hala ısrar ediyorlardı. Japon halkı­na gelince, onlar savaş sonrasına kadar Hiroşima ve Nagazaki'de neler olup bittiğini bilmediler."
Sayfa 967Kitabı okudu
Savaşlar kadınlar ile ço­cuklar yok edilerek kazanılamaz
Araların­da, nükleer silahı sivil halka karşı kullanmaktan geri çekilen, Başkan Roosevelt ve Cumhurbaşkanı Truman'ın kurmay baş­kanlığı görevini yürütmüş olan Amiral Leahy vardı: "Benim kendi duygularıma göre, bombayı ilk kez kullanan olmakla, biz Cehalet Çağı'nın (Avrupa tarihinin MS 476-1000 yılları arasındaki dönem) barbarlıklarına özgü ahlaki bir standardı kabul etmiş oluyorduk. Bana bu şekilde savaşmam öğretilmedi ve savaşlar kadınlar ile ço­cuklar yok edilerek kazanılamaz."
Sayfa 965Kitabı okudu
Reklam
550 öğeden 371 ile 380 arasındakiler gösteriliyor.