Ben Lerner 1979 yılında Kansas, Topeka’da doğdu. Brown University’de siyaset teorisi okuduktan sonra şiir alanında yüksek lisans yaptı. 2003 yılında Fulbright Bursu’yla Madrid’de bulundu. "The Lichtenberg Figures” (2004), "Angle of Yaw” (2006) ve "Mean Free Path” (2010) adlı şiir kitaplarıyla adını duyurdu. "The Lichtenberg Figures"ın Almanca çevirisiyle "Preis der Stadt Münster für International Poesie"yi kazanan ilk Amerikalı şair oldu. İlk romanı "Leaving the Atocha Station” 2011’de (Atocha’dan Ayrılış, çev. Hakan Toker, Jaguar, 2014), ikinci romanı "10:04” 2014’te yayımlandı (22:04, çev. Hakan Toker, YKY, 2017). En son "The Hatred of Poetry” (2016) adlı bir deneme kitabı yayımlanan ve önceki üç şiir kitabı yeni şiirleriyle beraber "No Art” (2017) adı altında toplanan Ben Lerner, Guggenheim Bursu’na ve MacArthur Vakfı’nın “dâhi bursu”na layık görüldü. Sanat ve edebiyat üzerine makaleleri "London Review of Books”, "The New Yorker” ve "Harper’s” gibi dergilerde yayımlandı. Ben Lerner, City University of New York’a bağlı Brooklyn College’ın İngilizce bölümünde öğretim görevlisidir.
"Zor dönemler yaşamış aklı başında bir insan değildim; kendi psikolojik dengesizliklerini görmezden gelen istikrarsız biriydim; Plüton ne kadar gezegense ben de o kadar işe yarar bir yetişkindim."
‘Plüton ne kadar gezegense ben de o kadar işe yarar bir yetişkindim.’
.
Dünyanın sonu geliyor. Kesin bir tarih veremesek de her birimiz bunu hissediyoruz. Bazılarımız hazırlıklar yapıyor. İnananlar dualarına ekliyor hislerini. Bazılarımız ise kulak arkası ediyor dinlediklerini, tüm pislikleri halının altına saklayanların yaptığı gibi. Sonrasında ‘dünya dönüyor yahu öyle ya da böyle’ diyoruz. Günümüzü bitirip çıkacak sonrasını da düşünmeyeceğiz sanki. Ama hala üretenler, düşünenler de var. Ve yazanlar. Yazdıklarını paylaşıp bir evreni paylaşmayı sürdürenler de var. Ben Lerner da onlardan biri.
.
Birkaç ay önce kitap alışverişimde Topeka Okulu’nu edinmiştim. Yazar hakkında da eser hakkında da bir şey bilmememe rağmen. Geçen hafta ise bir kitapçıda aynı yazarın 22:04 adlı eserine rastladım. Bu kitap ile yazarı tanımak istedim ve okumaya başladım. Kısaca bir yazarın kendisiyle ve yaşadığı dünyayla iletişimini anlatıyor 22:04. Yazacaklarına odaklanan ama bunun yanında yakın arkadaşının anne olma isteği, ekolojik kriz, ‘yarın ne olacak’ kaygısı gibi sorunların içinde kalan bir karakteri tanıyoruz.
Deneme, roman, şiir, kimi yerlerde günlük tadı aldığımız bir metin sunuyor Lerner. Çok etkilendim. Kendimde de gördüğüm- farkına vardığım çekişmeleri bu kitapta gördüğüm için sanırım. Büyük bir keyifle okudum.
.
Hakan Toker çevirisi, Nahide Dikel kapak tasarımıyla ~
22:04Ben Lerner · Yapı Kredi Yayınları · 201742 okunma
Konu ve işleyişi cok güzel ama anlatım beni sarmadı. Yani düzenli ve tutarlı degil maalesef o yüzden yarım bıraktım. Zorlayamadım. Lise de sorunlarıyla boğuşan öğrenciler var ve psikolojik açıdan yardım alıyorlar. Anlatıcılar farklı, konular karışık ilerliyor. Olmadı. Ama başkaları sevebilir. Benim zaman yönünden kötü bir seçim oldu.
Topeka OkuluBen Lerner · Yapı Kredi Yayınları · 202116 okunma
Amerikalı yazar Ben Lerner’ın 2011 yılında yayımlanan ilk romanı olan ‘Atocha’dan Ayrılış’, Adam Gordon adlı bir gencin şiir bursuyla gittiği Madrid’deki yaşamını anlatıyor.
Kendini yabancı hissettiği bu şehirde, tanıştığı insanlara kendisi ile ilgili yalanlar söyleyen, haplara ve bazen esrarlı sigaralara sığınan,kendine güveni bir parça eksik bir şair Adam. Sanatçıların olduğu bir çevre içinde kafasında çizdiği imaja uyup, bambaşka biri gibi görünmeye çalışırken farkında olmadan bir başkasına dönüşüyor. Adam’ın içsesine kulak vermek, sanatsal bir atmosfer içinde Madrid’i arşınlamak çok güzeldi.
Aynı zamanda bir şair olan Ben Lerner’ın ve ünlü şair John Ashbery’nin şiirlerinin de yer aldığı bu eserin 1000 Kitap puanın 7.5 olması beni şaşırttı. Özgün üslubu ve edebi zenginliği ile çok daha iyi bir puanı hak ettiğini düşünüyorum.