serin bir meyve gibi düştü şimdi duvardan
tenhaya doğru uzayan haritalar
Acının sandıklarını boşaltmadan dolduranlar
uğurlamaya bile gidilemezmiş!
kıpkırmızı sesiyle devletin çağırdığı
bir çocuğun cesedi
kitap defter arasında boğulmuş bir gecesin
bakır bir satır üstünde mavi önlüklü çocuk
bu hüzün hoşuna gidiyor desem değil
sundurmalarda iki büklüm
nene sabrıdır hüzün dediğin
sen ayrılıkların da boyunu aşırdın