Borisoviç Lutskiy

Arap Ülkelerinin Yakın Tarihi yazarı
Yazar
8.0/10
10 Kişi
27
Okunma
1
Beğeni
770
Görüntülenme

Borisoviç Lutskiy Gönderileri

Borisoviç Lutskiy kitaplarını, Borisoviç Lutskiy sözleri ve alıntılarını, Borisoviç Lutskiy yazarlarını, Borisoviç Lutskiy yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Süveyş Kanalı ve Mehmet Ali
Mehmet Ali ikinci bir boğaz yaratmak istemiyordu. Çünkü kanalın sahip olabileceği stratejik önemin de farkındaydı. Avrupalı güçlerin Marmara Boğazlarında olduğu gibi bu kanal üstünde de kavgaya girişeceğini biliyordu. Mısır'ın bağımsızlığı için Kanal inşaasına tereddütsüz bir şekilde karşıydı.
Sayfa 145Kitabı okudu
Mehmet Ali İmparatorluğu
Mehmet Ali; Mısır, Sudan, Suriye, Filistin, Arabistan, Klikya ve Girit'in kontrolünü sağladı ve yalnızca Anadolu, Irak ve Balkan Yarımadasının az bir bölümü Sultan'a kaldı. Mehmet Ali'nin İmparatorluğu, II.Mahmut'unkinden daha yoğun bir nüfusa sahipti, daha genişti, daha güçlüydü ve zengindi.
Sayfa 103Kitabı okudu
Reklam
16.yüzyılın başlarında, hemen hemen tüm Arap ülkeleri Türkler tarafından zapt edilmiş ve Osmanlı Devleti'ne dahil edilmişti.
Mustafa Kemal’in kumandasındaki 7. Ordu merkezde, 4. Ordu ise Ürdün’de konuşlanmış durumdaydı. Alman General Liman von Sanders, tüm faaliyetlerin başı durumdaydı. Alman-Türk kuvvetlerine, süvari ve hava destekli iki İngiliz kolordusu ve Faysal’ın başında bulunduğu Ürdün’deki Arap ordusu tarafından karşı koyuldu. Güç dengelerinde, İtilaf kuvvetlerinin bire üç oranında üstünlüğü söz konusuydu. Bununla yetinmeyen Allenby, cephenin belirleyici nitelikteki batı kanadına azami gücü yığdı ve Türk güçlerinin bir kısmının Ürdün’e yönelmesini sağlayarak, belirleyici bölümde 5’e 1’lik bir avantaj sağlamayı başardı. 19 Eylül 1918’de saldırıya geçen İngilizler cepheyi Nablus’un güneyinde yardı. 24 saat sonra Alman-Türk kurmayının karargâhı Nasıra’ya giren İngiliz öncü birlikleri neredeyse Liman von Sanders’i esir alıyordu. Türk birimleri kuzeye doğru düzensiz bir biçimde geri çekilmeye başladılar. Amman ve Şam arasında yer alan Dera bölgesinde ortaya çıkan Faysal’a bağlı birlikler, Türklerin 4. Ordusunun geri çekilişini baltaladılar. Yerleşim düzeni darmadağın olan Türk birimlerinin etrafı çevrildi. İngilizler 72.000 Türk ve yaklaşık 4.000 Alman’ı esir aldı. Küçük birlikler ve münferit Türk grupları, kuzeye doğru kaçmaya çalıştıkları sırada İngiliz hava kuvvetleri ve Arap gerillalar tarafından imha edildiler.
1917 yazında Suriye’nin ve Ürdün’ün neredeyse bütün aşiretleri Türklere karşı ayaklanmıştı. Arap askerleri Türk ordusundan firar edip topluluklar halinde gerillalara katılıyorlardı. Irak’ta Arap ve Kürt düzensiz birlikleri cepheyi terk edip silahlarını Türklere doğrultuyorlardı. Orta ve Yukarı Fırat civarındaki aşiretler Türklerin iletişim araçlarına kesintisiz saldırılarda bulunuyorlardı. Ülkede açlık ve yıkım kol geziyordu. Hâlâ cepheyi tutmaya çalışan Türk ordusu kelimenin tam anlamıyla çıplak ve yalınayak durumdaydı. İkmal organizasyonu işe yaramaz haldeydi. İngiliz tarihçi Liddell Hart, Allenby’ın elini kaldırmasının bile Türk ordusunun olgun bir meyve gibi ayaklarının önüne düşmesine yeteceğini yazıyordu.
Mayıs 1917’de Sykes ve Picot, Hüseyin ve Faysal’la görüşmek üzere Hicaz’ı ziyaret etti. Sıkı bir gizlilik içinde, Filistin, Suriye ve Irak’ın kaderini tartıştılar. Bremond’un kitabında, İngiltere, Fransa ve Hicaz arasında gerçekleşen görüşmelere ışık tutan pek çok ilgi çekici detay bulunmakta, Hüseyin ve Faysal’ın, Arap sorununa ilişkin İngiliz-Fransız antlaşmaları hakkında yanlış bilgilendirildiği görülmektedir. Hüseyin sahte vaatlerin etkisiyle, itilaf kuvvetlerinin safında savaşmaya devam etme kararı almıştı
Reklam
72 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.