Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Caner Taslaman

Caner Taslamanİslam ve Kadın yazarı
Yazar
7.6/10
1.574 Kişi
6,3bin
Okunma
663
Beğeni
20,3bin
Görüntülenme

Caner Taslaman Sözleri ve Alıntıları

Caner Taslaman sözleri ve alıntılarını, Caner Taslaman kitap alıntılarını, Caner Taslaman en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Özellikle 8. yüzyılla 13. yüzyılın arasındaki dönem, Müslüman dünyanın bilimde zirvede olduğu dönemdir. Bilim tarihçilerinin birçoğu Batı dünyasında aynı dönemi "Karanlık Çağ" olarak nitelendirirlerken, aynı bilim tarihçileri Müslüman dünyasının bu dönemdeki bilimsel durumunu "Altın Çağ" olarak tarif etmektedirler...
Kuran’ın bütününe baktığımızda “kadının erkek için yaratıldığı” iddiasını destekleyecek bir ifade olmadığı gibi bu görüş, İslam dini açısından en büyük günah kabul edilen şirke götürme tehlikesini bile içinde barındırabilir.
Reklam
Hz. Muhammed'in en büyük düşmanları olan Ebu Leheb ve Ebu Cehil aynı zamanda onun yakın akrabalarıydılar. Eğer kötü birileriyle soy yakınlığı bir insanın onuruna zarar veriyorsa, Hz Muhammed'in böyle insanlarla soy yakınlığı olmasından dolayı onurunun zarar gördüğünü de kabul etmek zorunda kalırdık.
Kalbimizin atışına sözümüz geçmez ama yıldızlara ulaşır zihnimiz. Sonsuza kondurulmuş nokta kadar aciz ama noktalığımız da sonsuzu konuşacak kadar donanımlıyız. Evrenin müthiş büyüklüğü içinde Güneş sistemimiz bile bir nokta kadar, Dünyamız bu sistemin içinde, biz ise Dünyamız içinde bir noktacık hükmündeyiz. Bu kadar büyük bir acizlik içinde insan zihninin kapasitesine; düşünmesi üzerine düşünebilmesine, kendisinin hücrelerinin içine hatta atomun içine varıncaya kadar mikroya nüfuz edebilmesine, uzaydaki kuyrukluyıldızlar üzerine araç indirebilmesine, tüm evrenin başlangıcı hakkında Big Bang gibi teoriler üretebilmesine şaşırmamak mümkün değil. Bu şaşkınlığımız tüm bunları mümkün kılan unsurları ele alıp irdeledikçe artar da artar.
Kuran’da bahsedilmeyen birçok konu da vardır; devleti yöneten siyasi sistemin nasıl kurulacağı, bu konuya bir örnektir. Bunlar, Kuran’ın bilinçli suskunluklarıdır. Kuran’ın bu konuda suskun kalması sayesinde; gerek 7. gerek 21. yüzyılda, gerek bir kabile devletinde gerekse bir imparatorlukta, şartların gerektirdiği farklı siyasi rejimleri Kuran’la çelişmeden kurmak mümkündür. Elbette Kuran’da geçen “emaneti ehline verme” ve “adalet” gibi ilkeler, değişen şartlarda değişmeyen Kurani ilkelerdir. Ama siyasi rejimin nasıl kurulacağı insanların anlayışına bırakılmıştır.
İslam, bir yandan Yahudilik ve Hıristiyanlığı kucaklar; bunların, aslında tek dinin tarihin değişik zaman dilimlerinde ve yerlerindeki bildirimi olduğunu anlatıp birbirine bağlar. Diğer yandan üçleme inancı gibi insani eklemeleri düzeltir. İslam’ın, Yahudiliğe ve Hıristiyanlığa bu bakışı, üçleme inancına karşı bu duruşu, üstelik İslam’ın bizzat Yahudi ve Hıristiyan kutsal metinlerinde de göze çarpan geleceğe yönelik beklentilerini karşılayacak bir mahiyet taşıması, “Neden Müslümanım” sorusuna sunacağım birçok gerekçeden biridir.
Reklam
Dünyada neden kötülük olduğu gibi din felsefesi açısından önemli bir soruya karşı getirilen açıklamalar içerisinde, insanların iradeye sahip olmalarının sonucunda iyi ve kötü arasında tercihte bulunabildikleri, irade sahibi olmak gibi önemli bir özelliğin bedelinin ise ortaya cıkan ahlaki kötülükler olduğu, ön plana çıkan açıklamalardandır.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.