Ortaçağda, Latince bilen ve çok kitap okuyan bir değirmencinin dinleri ve varoluşu sorgulaması ve çevresine sürekli bu konularda sorular sormasına dayanan bir tarihi kitap. Dönemin engizisyon mahkemeleri tarafından yargılanan bu adamın serbest kalmak uğruna da olsa aklına ve diline hakim olmayarak verdiği ifadeler, tutanak kayıtlarından bize kadar gelmiş. Mahkemeye ilk başta aykırı söylemlerde bulunsa da çok sonrasında "sonunun geldiğini görmüş" ve söylediği çelişkili ifadelerin, kendisine şeytanın söylettiğini ifade etmiştir. Yazar bu değirmencinin, aykırı fikirleri nereden edilebileceğini düşünerek o dönem yazılan eserler yoluyla , onun beyin haritasını çıkarmak istemiştir. Bu istek kitapta uzun uzadıya gereksiz araştırmalar sonucunu okumamıza ve şahsen kendi adıma konuşacak olursam, hikâyenin içinden çıkıp gereksiz yere o fikirlerin hangi eserlerde geçtiğini okumanın insanı sıktığı aşikar. Hikaye örgüsünü bu araştırmalarla böldüğü için zor bitirdim kitabı. Yine de o dönemin aydınlanma aşaması için önemli bir dava metni sunuyor kitap.
