Burada kızın içinde kıyameti koparan bir tilki yok. Kovulacak bir şey bulunmuyor. Tilkinin içinde tilki oturmuyor. Tilki, bizzat kızın ruhu. Onu iyisi mi orada bırakmalı.
Bir vakaya-konuya-meseleye fazla odaklandığınızda tam da odaklandığınız şeye dönüşebildiğinizi fark ettiniz mi?
İşte bu kitap gerçeklerden yola çıkıp; kurguya döküyor o takıntılılık halini. Tilkiler tarafından ele geçirilen kadınları ve onları incelemek için yola çıkan nörolog Shimamura Shunichi’yi anlatıyor Christine Wunnicke.
.
Kore kültürüne ilgi duymaya başladığımda karşıma sıklıkla çıkan bir figürdü tilki. Dokuz kuyruklu gumiholar örneğin. İnsanların bedenlerinde hapsolan tilkiler, mesaj taşıyan tilkiler ve nicesi.. Japonya’da modern nöroloji ve psikiyatrinin öncülerinden olan Shimamura’nın tilkiler-histeri ve amnezi üzerine çalışmalarını kurgu halinde okumak yabancı gelmedi o yüzden bana. Batı-Doğu ayrımının psikanaliz ve psikiyatri alanında da yansımalarını görmek isterseniz önerebileceğim bir kitap Doktor Shimamura’nın Tilkileri.
.
Zehra Kurttekin çevirisi, Nazlım Dumlu kapak tasarımıyla ~
Shimamura Shunichi 1862-1923 yılları arasında yaşamış Japonyalı bir nörolog. Japonya’da modern nörolojinin ve psikiyatrinin öncülerinden. Tilki tutması ile ilgili araştırmaları öne çıkıyor. Tilki tutması açıklamak için editör Elif Karadoğan’ın dipnotundan faydalanacağım. Japon halk inanışında tilkiler insan formuna bürünebilir, bedenlerini ele geçirebilir, deliliğe sürükleyebilir. Özellikle kadınlarda görülen birçok ateşli hastalık, histeri “kitsunetsuki” diye adlandırılan tilki tutulmasıyla açıklanmış. Bir tilki tarafından ruhen ve bedenen ele geçirilme.
Christine Wunnicke, Shimamura’nın anılarından yola çıkarak modern psikiyatrinin başlangıç günlerine uzanan bir kurgu oluşturmuş. Charcot, Freud, Babinski gibi psikiyatriye yön vermiş kişiler de yer alıyor. Vakalar histeri hastaları gibi gözükse de asıl vaka Doktor Shimamura. Onun zihninin dehlizlerinde dolaştırıyor okuru. Bilim ve batıl inançlar arasında Shimamur’yı anlama çalışırken, doğu-batı karşılaştırması da yapıyor. Psikanaliz seansı gibi bir kurmaca. İlginç ve çok keyif aldığım bir okumaydı, tavsiye ederim.
Christine Wunnicke
Dili dokusu konusu farklı kurmaca ile gercek arası bir kitabı okuduk
, kadınlara atfedilen arazlara, kültürel benzerliklere ve ayrılıklara, en çok da modern psikiyatrinin başlangıçlarına dair farklılıklarla dolu bir kıtap
Japonya’nın farklı inanışlarla bezeli yörelerinden Avrupa’ya uzanan yolunu izliyor. Paris’teki amfilerden Viyana’nın balo salonlarına, tilkilerden kadınlara, histeriden amneziye sıçrayan bu romanda Christine Wunnicke, tarihsel bir figürü kurmaca gerçekliği içerisinde yaşama döndürüyor...
Doktor Shimamura Shunichi, Japonya kırsalında çoğunlukla yazları görülen tuhaf bir fenomeni incelemek üzere görevlendirilir: Halk arasında tilkiler tarafından ele geçirildiklerine inanılan kadınları muayene edecek ve bu gizemli olaya dair gözlemlerini yeni yeni gelişen nöroloji kürsüsüne sunacaktır. Genç doktorun bu görevi onu Japonya’dan Avrupa’ya, histeri çalışmaları yapan diğer bilim insanlarına götürür ve hayatına damga vuran bir tecrübeye dönüşür...
Değişik bir romanda yer almk isterseniz #Buyurun #OKUYUN