En Eski Çiğdem Erkal kitaplarını, en eski Çiğdem Erkal sözleri ve alıntılarını, en eski Çiğdem Erkal yazarlarını, en eski Çiğdem Erkal yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gezegenler arası yapılan bir yolculuk sonucunda 9 kişilik mürettebat yanlışlıkla henüz gelişimini sağlamamış insanlardan oluşan Yaft gezegenine inerler. Evrimini tamamlamış insanların, henüz gelişimini tamamlamamış insanlarla iletişim kurması yasaktır. Çünkü onların doğal gelişim akışlarını bozabilir bu durum. Ancak yolcularımızın hava araçlarının yakıtının bitmesi ve kendi evrenlerinden onlara yardim gönderilmeyeceği için bu gezegende bir şekilde hayatlarını sürdürmeleri gerekmektedir. Gelişmiş tüm galaksilerde kullanılan zihinsel iletişim ve idrak lisanını bu toplum üzerinde uygulayamazlar. O yüzden tek yardımcıları çeviri aleti. Tabi bu iletişimin beraberinde getireceği sorunlar var birde...
Binlerce yıl sonrası, duygularını yitirmiş insanlardan oluşan bir toplum, onların yanlış yöne gittiğini bilen ve kurtarmaya çalışan Farklılar. Tarihin çarpıtılması sebebiyle özünü yitiren bu insanlara yardim edilebilecek mi bakalım.
Yüzüklerin Efendisi, Yerdeniz ve birçok fantastik/bilimkurgu eserleri dilimize kazandıran Çiğdem Erkal ilk kez kendi yazdığı romanla @ithaki Pangea Kitaplığı serisi ile bizlerle. Bir ilk roman için çok başarılı ve ben çok sevdim.
"Olmayan bir şeyi hayal edemezdin zaten," dedi Kiçisöygin. "Hayal ettiklerin ya yaşamış olduğun ya da yaşayacağın şeylerdir. Var olmayan hiçbir şeyi hayal edemezsin."
Çiğdem Erkal
Kitap bir muhteşemdi. Bir Türk yazarın bu kadar iyi bir bilimkurgu eseri ortaya koyması beni açıkçası çok gururlandırdı.
Kitabın ilk 50 sayfasından sonrası bana biraz geçenlerde okuduğum
Atuan Mezarları kitabını hatırlattı ki yazarımız Çiğdem Erkal'ın dilini de
Ursula K. Le Guin 'nın diline benzettim. Benim için bunlar harikaydı.
Kitabı ben çok sevdim, çok beğenerek okudum. Bundan sonra Çiğdem Hanım me yazsa okurum artık.
Bu kitap hakkında düşünenler varsa artık düşünmeyi bıraksınlar ve bir an önce okusunlar. Kitaptaki kurgu, dil, anlatış... çok çok güzeldi.
İdrak lisanının sadece gelişmiş, gelişimini tamamlamış insanlar arasında iletişimi sağlaması ve yeni inilen Yaft gezegenindeki insanların gelişimlerini tamamlayamamamış canlı olmaları. İnanın bu iki basit bilgi, ilk yirmi beş sayfada kırk kez tekrarlanıyor. Yazarın bizi “gelişmemiş, gelişimini tamamlayamamış canlılar” zannetmesine mi, yoksa bu basit “idrak lisanı” fikrini kavranamayacak derecede bir buluş zannetmesine mi yanayım bilemedim. Yüzüklerin Efendisi serisinin harika çevirmeni Çiğdem Erkal’ın bu kitabı yazmış olduğuna inanamadım ve üzüldüm.
İnanılmaz bir kitap. Bu kadar etkilenebileceğimi hiç düşünmemiştim. Birçok yönden insanı sorgulatan distopik bir roman. Din, inanç, yaşam tarzı... Biz özgür müyüz, yoksa dayatılmış ve zamanla benimseyip hayatımızı bu şekilde yaşamaya alışmış bir topluma mı dönüşmüşüz? Şiddetle tavsiye ediyorum.