Derda Küçükalp

Nietzche'nin Ahlak ve Politika Felsefesi yazarı
Yazar
8.6/10
18 Kişi
76
Okunma
7
Beğeni
2.450
Görüntülenme

En Beğenilen Derda Küçükalp Gönderileri

En Beğenilen Derda Küçükalp kitaplarını, en beğenilen Derda Küçükalp sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Derda Küçükalp yazarlarını, en beğenilen Derda Küçükalp yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Foucault’a Göre İktidar
Foucault, iktidarı yalnızca yasaklama ya da sınırlandırma işlevine bağlı olarak düşünmez. Foucault’ya göre iktidar, davranışları yönlendirmeyi, davranışların muhtemel sonuçlarını bir düzene koymayı, yani başkalarının mümkün eylemler alanını yapılandırmayı amaçladığı için, iktidarın ilk, asıl ve sürekli işlevi üretimdir.
Nietzsche'ye göre devlet "iyi" ve "kötü" ayrımını tanımayan yalan uzerine kurulu bir tuzaktır ve devlet katında yer almak isteyenler ise mutluluğu iktidar sahibi olmak sanan "lüzumsuzlar" ve bu hırs ile birbirinin sırtına tırmanan "maymunlar" dir: Bakın şu lüzumsuzlara! Servet edinirler ve böylece daha da yoksullaşırlar. Güç ve gücün kaldıracını isterler, yani çok para sahibi olmayı isterler, - nasipsizler! Su çevik maymunların tirmanışına bakın! Birbirlerinin sırtına tırmanırlar, böylece çamura ve derine batarlar,Tahta geçmek ister hepsi de onların deliliğidir bu sanki mutluluk tahtta otururmuş gibi. Genellikle çamur oturur tahtta ve genellikle taht da çamurda.
Reklam
Nietzsche derki; Belki de sevdiğiniz insanları düşünmektesiniz. Ama daha derinlere inin, sonunda sevdiğinizin onlar olmadığını göreceksiniz: Siz bu sevginin içinizde yarattığı duyguları seviyorsunuz! Siz arzuyu seviyorsunuz, arzu edilen şeyi değil. .
Aristo’ya Göre Hareket
Aristo’ya göre; pratik bilimlerde teorik bilimlerden farklı olarak hareket fiilin nesnesinde değil, failinde bulunur.
Çevrendeki insanlar susacağı, konuşacağı ve duracağı yeri bilmiyorsa, sen fazla adım atmışsındır onlara. Biraz geri çekil
Apolloncu öğe,kaosun akışı içerisinde benliğin göreli kararlılığının sağlanmasının, karakterin biçimlendirilmesinin bir imkanı olarak kendini gösterirken; Dionysosçu öğe, benliğin tahribatına, sınırlarının belirsiz hale gelmesine ve böylece sürekli genişleyen bir kapasiteye işaret eder. Üst insan Apolloncu vasfıyla oluşa kendi karakterinin damgasını vuran, biçimini veren bir birey anlamına gelir. Fakat Dionysosçu vasfı dikkate alındığında, söz konusu bireyin statik, yalıtık, oluştan bağımsız bir şekilde varolamayacağı ortadadır. Bu bağlamda, üst insanın 'egemen birey' olma vasfının daha ziyade Apolloncu öğenin amor fati, yani kişinin yaşamı ve kendi kaderini onaylayabilme vasfının ise Dionysosçu öğenin bir uzantısı olduğunu söyleyebiliriz.
Reklam
130 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.