En Eski Dominic Pettman kitaplarını, en eski Dominic Pettman sözleri ve alıntılarını, en eski Dominic Pettman yazarlarını, en eski Dominic Pettman yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kitap sosyal medyanın hayatımızdaki etkisinden daha çok, sosyal medyanın felsefesi üzerine odaklanmış. Bu yüzden pek çok filozofun görüşleri üzerinden ilerliyor. Bugüne dair şeyler yok değil elbette ama felsefe nedeniyle dilinin ağır olduğu söylenebilir. Mesajlaşma, hipermodülasyon, senkronizasyon, algoritma, fappening gibi başlıklar var. Komik ve etkileyici bulduğum bir kitap oldu.
"İlk anlamı üzerinden ele alındığında medya, birey denen atomik birimlerin ötesinde ve arasında iletişim kurmaya yarayan her teknoloji ya da tekniği 'medya' olarak adlandırdığımız göz önünde bulundurulursa, doğası gereği sosyaldir. Dolayısıyla bu ifade laf kalabalığıdır. Sahiden de 'anti-sosyal medya'nın neye benzeyebileceğini düşünmek bile güçtür (demesi keyifli de olabilir gerçi)."
1920'ler ve 1930'lar sineması gibi günümüzün sosyal medyası da toplumsal varoluşun gerçek koşullarının yeniden ayarlanmasına başlı başına ilham verecek yeni bir gerçekliğe kapı aralamayı taahhüt etmektedir.
Daha önce hiç kimse böyle bir güce sahip değildi. En az bir miktar insanın gündelik duygularını bu kadar etkili bir şekilde manipüle etmeyi hiçbir diktatör hayal bile edemezdi[...] Facebook'un bugün yaptıkları gelecekteki kurumsal güçlerin insanların duygularını ne şekilde ele alacağını ve paraya çevireceğini etkileyecektir.
Cağımızın getirdiği yeniliklerin başında yer alan internet ve sosyal medyaya eleştiri kabilinden kaleme alınmış güzel bir eser. Dikkat Dağınıklığı'ni sosyal medya bağlamında ele alan yazar... Dikkati dağıtan amilleri dile getirmeye çalışmış. Dönem ve teknoloji eleştirisi yüzeyin cok üstüne çıkmasa da verilmek istenen fikir gayet açık
Ölüme, sefalete ve cehalete çare bulamayan bizler,” diye yazar Pascal, “mutlu olmak adına bu gibi şeyler üzerine düşünmemeyi seçtik.” Sosyal medya bu gibi şeyler üzerine düşünmememizi sağlar
Medya akışının sürekli ertelenen ve asla yerine getirilemeyen saf vaadi, ekranlarımızı takıntılı şekilde yenilememizi talep eder. Zamana ait yeni ölçüt gerçek zamanlılıktır. Toz tutabileceğimiz (ya da gerçekten bir şeyler öğrenebileceğimiz) geçmişte, tarihte ve arşive mahsur kalmayalım diye her şeyin canlı yayınlanabilmesi adına olağanüstü enerji sarf edilmektedir. Bir anlığına gözünü ekrandan ayırmaya yeltenirsen, hayatını değiştirmeyi vadeden tweet'i, gönderiyi ya da güncellemeyi kaçırabilirsin. Bağlantılara en iyi ihtimalle birkaç günlük ömür biçiliyor. Her şey akış halinde. Oysa her gün bir öncekinin aynısı gibi geliyor.
Herakleitos'u uyarlayacak olursak, günümüzde aynı canlı akışa iki kez girilemez. Oysa dijital nehir fazlasıyla tanıdık
Kitabın çevirisi bana göre biraz anlaşılırlıktan uzak olsa da özellikle sosyal medya ve internet üzerinden insanların algılarını ve yönelimleri incelemesi oldukça iyi. Twitter, Facebook gibi uygulamaların mantığını kavramak isteyenler bu kitabı edinebilir.
Bir anlığına gözünü ekrandan ayırmaya yeltenirsen, hayatını değiştirmeyi vadeden tweet’i, gönderiyi ya da güncellemeyi kaçılabilirsin. Herakleitos’u uyarlayacak olursak, günümüzde aynı canlı akışa iki kez girilmez.