Durmuş Akbulut sözleri ve alıntılarını, Durmuş Akbulut kitap alıntılarını, Durmuş Akbulut en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
1. Drama halkın afyonudur.
2. Kahrolsun beyaz perdenin ölümsüz kralları ve kraliçeleri. Yaşasın sıradan,
gündelik işlerin ölümlüleri!
3. Kahrolsun burjuva senaryoları!
4. Drama kapitalistlerin elinde ölümcül bir silahtır. Biz bu silahla devrimci
duruşumuzu sergileyerek o silahı düşmanın elinden alacağız!
5. Modern drama eski dünyanın bir çöpü, devrimci gerçeğimizi eski biçimlere benzetme çabasıdır.
6. Kahrolsun günlük hayatımızın tiyatrolaştırılması. Bizi olduğumuz gibi
yakalayıp çekin!
7. Senaryo uydurulmuş bir masaldır. Biz kendi hayatımız üzerine biçilen
görüntülere boyun eğmeyeceğiz!
8. Herkes kendi işini yapsın, başkasının işini engellemesin! Sinemacının işi
bizi, işimizi engellemeyecek bir şekilde çekmektir.
9. Yaşasın proleteryanın devrimci sinema-gözü!
Feyhaman Duran çalışmalarını çağdaşları gibi peyzaj ve natürmort üzerine yoğunlaştırdıysa da en tanınan yapıtları portreleridir. Çallı kuşağının diğer ressamları gibi, izlenimciliğin etkisinde kalır fakat portre türü bu akımın özellikleriyle pek bağdaşmadığından, ancak ışık-gölge aracılığıyla bu etkiyi yansıtır.
Batı etkisinde gelişen Türk resmi, ya da Osmanlı resim sanatı, Osman Hamdi’yle birlikte modernleşmenin de ilk sinyallerini verir. Bu hem başlangıç hem de bir dönüşümdür. Ancak bu dönüşümün devamını getirmek elbette Osman Hamdi’den sonraki kuşakların elinde olacaktı.
Kaplumbağa Terbiyecisi, Osman Hamdi Bey’in ışığı ve renkleri en iyi kullandığı, sıcak ve soğuk renklerin canlı tonlarını ustaca bir araya getirdiği, plastik değeri hatırı sayılır derecede yüksek bir tablosu. Oysa tuvalden yansıyan renklerin bu kadar yalın ve dar bir alanda kullanılması son derece riskli bir durumdur; resmi bir anda oryantalist resimlerin en pespayesi haline getirebilirdi. Tablonun kompozisyon düzeniyse dikey bir resim için kusursuz denebilecek düzeyde.
The Man Who Knew Too Much (Çok Şey Bilen Adam, 1934), The 38 Steps (39 Basamak, 1935), The Lady Vanishes (Kaybolan Kadın, 1938) Hitchcock'un Hollywood'a gitmeden önce çektiği İngiliz yapımı gözde filmlerdendi.
Şeker Ahmet Paşa, sosyal hiçbir yaraya parmak basmamış, hiçbir gündelik yaşam aktivitesi resmetmemiş olsa da, Türk resminin en büyük öncülerinden biridir.
Şeker Ahmet Paşa, Osman Hamdi Bey’le aynı dönemde Paris’te resim eğitimi alan isimlerden biri. O da Gerome ve Boulanger’nin öğrencilerindendir. Ancak Şeker Ahmet, Osman Hamdi Bey gibi oryantalist resme yönelmez. Her ne kadar akademik eğitim alsa da, akademiden bağımsız toplulukların sanatına ilgi duyar.
1860-1869 yılları arasında Gerome’un öğrencisi olan Osman Hamdi Bey, kuşkusuz Türk resminin de öncüleri arasında yer alır. Doğal olarak hocası Gerome gibi, Osman Hamdi’nin de oryantalist bir ressam olması kaçınılmazdır.
Aşırı milliyetçi görüşleriyle tanınan D'Annunzio, yıllar sonra İtalya'da yeşerecek olan faşizmin de en büyük esin kaynaklarından biri olacaktır. Hatta Mussolini'nin, kendisinden çok etkilendiği bilinmektedir.